Diyarbakır
Diyarbakır'da, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) salgını nedeniyle hastanelerde yoğun bir dönem yaşayan kadın sağlık çalışanları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü görevlerinin başında geçiriyor.
Kovid-19 salgınıyla mücadeleye devam eden kadın sağlık çalışanları, yaşamın her alanını etkileyen salgın nedeniyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne buruk giriyor.
Kadın sağlık çalışanları Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart 2020'den bu yana çalışmalarına yoğun bir çaba içinde devam ediyor.
Kovid-19 servislerinde görev yapan kadın sağlık çalışanları, yaşadıkları tüm zorluklara rağmen son bir yıldır olduğu gibi tüm günlerini koruyucu kıyafetler içinde hastalarına müdahale ederek geçiriyor.
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kovid-19 hastalarının tedavi gördüğü serviste ve yoğun bakımda görev yapan kadın doktor, hemşire ve hasta bakıcılar, salgının ilk gününden bu yana Kovid-19 hastalarının sağlığına kavuşması için mücadele veriyor.
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Özlem Çağlayan, yaptığı açıklamada, salgın nedeniyle çok yoğun günler geçirdiklerini belirterek uzun bir süreden sonra Kovid-19 mücadelede bir yılı geride bıraktıklarını söyledi.
"Şiddet acizliğin bir göstergesidir"
Çağlayan, şunları konuştu:
"Çalışanlarımız bu süreçte çok ciddi fedakarlıklar yaptı. Hayatlarını ortaya koyarak çalıştılar.
Çocuklarını, ailelerini, sevdiklerini ihmal ettiler. Çok şükür o uzun dönemi şu anda geride bıraktık.
Bugün bizim için çok anlamlı bir gün. Hem işyerlerinde bir kadın olarak hem sokaklarda hem de aile içindeki kadına şiddete dur diyorum.
Erkekleri de bir kadın doğurdu. Unutulmaması gerekiyor. Bir kadın olarak 8 Mart bizim için önemli. Sokakta, işyerlerinde, evde şiddete uğrayan tüm kadınlara şiddetin son bulmasını istiyoruz.
Şiddet acizliğin bir göstergesidir. Bunun devamının olmamasını istiyoruz. Ve hep beraber yaşamı paylaşmak istiyoruz. "
"Çok zorlu süreçlerden geçtik"
Kovid-19 yoğun bakım ünitesinden sorumlu 2 çocuk annesi hemşire Neriman Baran Akıllı ise yaklaşık bir yıldır bu Kovid-19 sürecinde hastalara hizmet verdiklerini söyledi.
"Çok zorlu süreçlerden geçtik. Bir birey olarak bir kadın olarak çok fazla emek verdik. Hem çocuklarımdan ayrı kaldım hem de buradaki hastalarla mücadelem çok yoğundu.
Bunun üstesinden geldik." diyen Akıllı, bu hizmetin karşılığında kadınlara sadece saygı ve değer istediklerini kaydetti.
Akıllı, "Daha sağlıklı daha güzel evlat yetiştirebilmek için kadınlara değer verilmesini istiyorum. Kadınların öldürülmediği bir Türkiye istiyoruz. Umarım bir hayal olmaz.
Gerçekleşir. Çünkü sağlıklı kadın, sağlıklı çocuk, sağlıklı birey demektir. Tabii ki sağlıklı hemşireler yetiştirmektir." diye konuştu.
"Ölmek değil artık biz de yaşamak istiyoruz"
Kovid-19 yoğun bakım ünitesinden sorumlu hemşire Öznur Yaman da bir yıldan fazla Kovid-19 hastalarına hizmet verdiklerini söyledi.
Salgının zorlu sürecini geride bıraktıklarını anlatan Yaman, şunları dile getirdi:
"Yapılan aşılamalardan sonra bu yıl umutluyuz. Halkımızın, insanlarımızın verilen talimatlara uymasını ve bize yardımcı olmalarını istiyoruz.
Biz yaşatmaya devam ettikçe ölmek değil artık biz de yaşamak istiyoruz. Bu konuda herkesten destek bekliyoruz.
Sadece bugün için değil her gün yaşamak istiyoruz."
Kaynak: AA