İSTANBUL
Maltepe'de bir otelde gerçekleştirilen filmin okuma provasında bir araya gelen oyuncular, basın mensuplarına filme dair açıklamalarda bulundu.
Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini üstlenen Mehmet Emin Yıldırım, zor bir iş yaptıklarını ifade ederek, "Ana akım içerisinde bulunmayan, tam olarak arthouse da diyemeyeceğimiz bir film. İnşallah istediğimiz noktaya ulaşırsak, Türkiye'de yeni bir türün peşinden gideceğiz. Bunun öncüsü olmak istiyorum" dedi.
"Sıradan insanların sıradan olmayan hikayelerini anlatmaya çalışacağım"
Yıldırım, daha önce "Şair" adlı bir film çektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Normalde arthouse, festival sineması üzerine çalışıyorum. Şair filmiyle iki festivale katıldım. İstanbul Film Festivali'nde gala yaptık. Ankara Film Festivali'nde de 'En İyi Görüntü Yönetmen' ödülünü aldı. Festivallerde benim çok fazla yapmak istemediğim enteresan bir şeyle karşılaştık.
Film aslında gerilim türünü desteklemiyordu ama filmi izleyen insanların çok gerildiğini gördüm. Dünya sinemasını biraz araştırdığım için yönetmenin rejisiyle öne çıkabileceği filmler açısından gerilim çok iyi bir tür. Ben de 'Şair' filminin aksine sıradan hayatlara inmek istedim.
Bu filmde sıradan insanların sıradan olmayan hikayelerini anlatmaya çalışacağım. Gerilim türünde Stanley Kubrick, Alfred Hitchcock gibi bir silsile var. O silsileye bağlı, ana yapının içinde kendimi tutmaya ve kendi kültürümüzden çıkan daha evrensel bir yapı kurmaya çalışıyorum."
Filmde gerçek zamanla kurgusal zaman arasında bir geçiş olacağına işaret eden Yıldırım, "Filmde doğal olarak kişinin kendini oynadığıyla, yazdığım senaryo arasında bir gerilim oluşacak. Hem hikaye içerisinde bir gerilim olacak hem de oynarken oyuncu bu gerilimi yaratacak. Bu dünya sinemasında belirli yönetmenlerin yaptığı bir şey. O yüzden ben bir şekilde filmdeki karakterleri, oyuncuların kendi isimleriyle sabit tutmaya başladım" dedi.
"Enteresan bir atmosfer filmi, güzel psikolojik bir gerilim"
Oyuncu Gürgen Öz, "Kul" filminin çok ilginç senaryoya sahip olduğu yorumunu yaparak, Senaryoyu okuduğumda çok etkilendim, çok hoşuma gitti. Enteresan bir atmosfer filmi, güzel psikolojik bir gerilim. Türkiye'de böyle bir tür çok yaygın olmadığı için de filmden çok etkilendim. Senaryoyu elimden bırakamadım" dedi.
Filmde canlandıracağı karakterin de gerilimli olduğunu aktaran Öz, "Biz oyunculukta buna 'dişi rol' diyoruz. Yani heyecan verici. Karakterim 'Fosfor' lakabıyla tanınan mahallede insanların çekindiği, karanlık bir geçmişi olan, o kimliğinden kopamamış başıboş bir şekilde etrafta serseri mayın gibi dolaşan ve her an bir patlamaya sebep olabilecek bir karakter." diye konuştu.
Oyuncu Sadi Celil Cengiz, senaryoyu etkileyici bulduğunu dile getirerek, filmde bir polisi canlandırdığından bahsetti.
Oyuncu Tayfun Sav, filmde hem genç hem de usta oyuncuların bir arada yer aldığını belirterek, "Değişik ve güzel bir kadroyu bir arada tutmak kolay değil. Seyirci filmi farklı yorumlayacak, buna güveniyoruz. Çünkü balık baştan kokar. Hepimize başarılar dilerim. Allah yolumuzu açık etsin." dedi.
Filmin başrol oyuncusu Yiğit Çelebi ise ilk defa bir sinema filminde yer aldığını anlatarak, "Heyecanlıyım. Filmin baş karakterinin adı da Yiğit. İnşallah hepimiz bu filmin karşılığını alırız, eğleniriz, mutlu ve güzel bir filmimiz olur. Festivalleri gezeriz, ana akımda yer alırız. Hepimizin şimdiden gönlüne sağlık" diye konuştu.
Filmde anne karakterini canlandıran Birgül Ulusoy, senaryoyu ilk okuduğunda dramatik yapının kendisini heyecanlandırdığını ifade ederek, "Senaryo bana 'şimdi ne olacak' sorusunu sordurttu. İyi bir dramatik yapı kendi içinde izleyiciye daima bu soruyu sordurtur. Projede olmamı en çok nokta belirledi." şeklinde konuştu.
Oyuncu Özlem Çınar ise "Arka Sokaklar" dizisinin ardından uzun zaman sonra farklı bir projede yer aldığını belirtti.
Toplantıda ayrıca filmde rol alacak Şeyma Peçe, Mertkan Arat, Enis Boztepe ve Mustafa Konak kısa bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından oyuncular pasta kesti.