Kuveyt'teki seçimlerle Ulusal Mecliste yaşanan büyük değişimin ardındaki sebepler neler?

Kuveyt'te 5 Aralık'ta yapılan ve Ulusal Mecliste büyük değişiklikle sonuçlanan milletvekili seçimleri, seçmenlerin tercihlerindeki değişimin arkasında yatan nedenlerin neler olduğu sorusunu gündeme getirdi.

Seçimlerde, 50 sandalyeli Ulusal Mecliste 19 vekil yerini korurken, 31 yeni isim meclise girmeyi başardı. 28 kadın adaydan ise hiçbiri seçimi kazanamadı. Uzmanlar, bu büyük değişimin arkasında yatan nedenleri AA'ya değerlendirdi.

Kuveytli kadın avukat Aric Hammade, kadınların Meclise girememesiyle ilgili "Ataerkil toplum yapısı halen baskın ve erkeğin siyaset yapmaya daha uygun olduğu inancı da varlığını koruyor." değerlendirmesinde bulundu.

Hammade, çok sayıda kadın seçmenin, baba, eş ya da erkek kardeşlerinin isteği doğrultusunda oy kullandığını, bunun yanı sıra kadın vekillerin de ne yazık ki Meclis içinde değişim yapabilme kapasiteleri olduğunu kanıtlayamadıklarını dile getirdi.

Kuveyt Üniversitesi Psikoloji Bölümü Profesörü Hıdır el-Badrun ise kadınların yapısı gereği kıskanç olduğunu ve kadın vekillere oy vermediğini, bazı kadınların da Meclisteki tartışmaların kadınlara uygun olmadığını düşündüğünü söyledi.

Kuveyt'te yayınlanan Es-Siyase gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmed el-Carallah, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, seçimlerin, Mecliste önemli değişiklik meydana getirdiğini, bu durumun kurulacak hükümetin ve Meclisin performansına da yansıyacağını kaydetti.

Gazeteci yazar Tarık ed-Diris de önceki Meclisin istenen düzeyde bir performans sergileyemediğini ve beklentileri karşılayamadığı için de vekillerden çoğunun sandalyelerini koruyamadığını ifade etti.

2013 yılındaki seçimlerde de Mecliste bu düzeyde bir değişimin yaşandığına dikkati çeken Diris, şunları kaydetti:

"Genç vekiller, beklentileri karşılayamadı, performansları da deneyimsiz olduklarını gösterdi. Bu yüzden yeniden seçilmediler. Bazı vekillerin sınıfsal söylemleri vardı. Bunların seçilmemesi, Kuveyt halkının bilinç düzeyini ve ulusal birliğini ortaya koyuyor."

Kuveyt'teki seçimlerde bölge bazında değerlendirildiğinde muhaliflerin diğer adaylara nazaran daha çok oy aldığı görüldü.

Buna göre, birinci seçim bölgesinde 2011'den bu yana seçimleri boykot eden Hasan Cevher en yüksek oyu aldı. Kendisi Şii olmakla birlikte hem Şii hem de Sünni 5 bin 849 seçmenin oyunu almayı başaran Cevher, bu bakımdan ulusal ve birleştirici özel bir durumu temsil etti.

İkinci seçim bölgesinde ilk sırayı 5 bin 179 oyla eski Ulusal Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim aldı.

Üçüncü bölgede, 5 bin 585 oyla muhaliflerden Abdulkerim el-Kenderi yarışı önde bitirdi. Kenderi, önceki Mecliste bakanlar ve Başbakan aleyhindeki gensoru önergelerinde her zaman güvenoyunun çekilmesi yönünde oy kullanan bir isimdi.

Dördüncü seçim bölgesinde, milletvekili Şuayb el-Muveyziri 6 bin 200 oy aldı. Aynı bölgede ikinci sırada ise 5 bin 774 oyla muhaliflere yakın olan ve ilk defa Meclise giren Fayiz el-Cumhur yer aldı.

Beşinci seçim bölgesinde de muhaliflerden Hamdan el-Azimi 8 bin 387 oyla ilk sırada, Bedr ed-Dahum da 8 bin 371 oyla ikinci sırada seçim yarışını tamamladı.

Kuveyt Üniversitesi Siyasi Bilimler Öğretim Üyesi Ayid el-Menna, muhalifler ile onlara yakın duranların, önceki Mecliste hükümete nesnel bir şekilde muhalefette bulunduklarını ve güçlü tavırlar aldıklarını söyledi.

Menna, İslami Selefi Birlik'in "yüzleri" değiştirmesine rağmen ikinci defadır Meclise girmeyi başaramamasının nedeninin ise kendi saflarını iyi örgütleyememesi olduğunu savundu.

Kaynak: AA