Dünyanın birçok yerinde veterinerlik eğitimi sırasında plastik modeller kullanılmaya devam ederken; ADÜ Veterinerlik Fakültesi öğretim üyeleri seçtikleri yöntemle tüm dünyaya örnek oldu. Öğrencilerinin mesleklerini en iyi şekilde öğretmenleri için derslerde doğal kemik ve iskeletleri tercih eden öğretim üyeleri, büyük bir özveriye imza atarak kullanılan doğal kemikleri bizzat kendileri tedarik ediyor. Temin edilen hayvan leşlerini laboratuvarda ayıklayan hocalar, ender olarak bulunan hayvanlarının tespit edilmesi halinde leşleri elleriyle topraktan çıkartıyor. Bulaşıcı hastalık riskine karşı tüm aşamaları takip eden öğretim üyeleri, kemikleri koruma altına aldıktan sonra doğal iskeletleri ortaya çıkarıyor.
HOBİ EKONOMİK KAZANIMA DÖNÜŞTÜ
Dünyanın birçok yerinde anatomi eğitimi sırasında doğal kemikler yerine plastikten modeller veya farklı materyallerin kullanıldığına işaret eden Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkut Turan, hiçbir şeyin doğalı kadar faydalı olmadığını söyledi. ADÜ olarak doğal gerçek kemiklerden iskeletler yapmayı tercih ettiklerini belirten Turan, “Bu süreci bir hayvanın ölümü başlatıyor ancak biz iskelet yapmak için hiçbir hayvanı öldürmüyoruz. Rahatsızlığı nedeniyle veteriner hekim kontrolünde, kaza sonucu veya normal ölmüş hayvanları tercih ediyoruz. Bu hayvanlar bize ulaştırıldıktan sonra eğer bir bulaşıcı hastalıkları yoksa kemiklerin ayrıştırılması ve kaynatılması süreci başlıyor. Kimyasal ve suyla kaynatılan kemikler ayıklandıktan sonra yine kimyasallar yardımıyla bulundurdukları yağ ve mikro organizmalardan uzaklaştırılıyor. Sonra anatomik yapılarına göre kemikleri birleştirip doğal duruşlarına göre iskelet haline getiriyoruz. Daha sonra vernik katmanıyla korumaya alarak kemikleri eğitim öğretimde veya görsel sunumda kullanılmaya hazır hale getiriyoruz” dedi.
Bir öğretim görevlisi olarak temel hizmetlerinin eğitim olduğuna işaret eden Doç. Dr. Turan, bunun ardından bilimsel çalışmalar ve projeler üretmeye çalıştıklarını kaydetti. Ana görevlerinden arta kalan boş zamanlarında iskelet ve anatomik model yapmaya çalıştıklarını ifade eden Turan, “Çok meşakkatli ve zor bir süreç olmasına rağmen biz bu işten keyif alıyoruz. Fiziksel olarak yorucu ancak zihinsel olarak dinlendirici bir faaliyet. Derslerden ve bilimsel faaliyetlerden zaman kaldıkça buna zaman ayırıyoruz. Hobi olarak başladığımız bu kıymetli iş sonradan bir eğitim materyali olarak öğrencilere çok faydalı oldu. Öğrenciler bu kemikleri laboratuvardaki tek tek görebiliyor fakat bir iskelet olarak kafasında canlandırması gerekiyor. Kemikleri biz öğretiyoruz ancak bir kemiğin farklı hayvanlar üzerindeki ayrı duruş şekilleri bir iskelet üzerinde olduğu zaman öğrenci için çok daha öğretici ve çok daha akılda kalıcı oluyor. Bu hobi ortaya çıkardığı bu sonuçlar nedeniyle çok faydalı oldu. Öğrencilerin bu konudaki geri dönüşleri bizim adımızı onur verici” şeklinde konuştu.
KAMİL ÖCAL BAŞLATTI
ADÜ Veterinerlik Fakültesi'ni bir marka haline getiren doğal iskelet hobisinin geçmişi hakkında da bilgiler veren Turan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu süreç ana bilim dalımızın ve Fakültemizin en yaşlı ve en tecrübeli ismi olan Prof. Dr. M. Kamil Öcal hocamızın çabalarıyla başladı. Bu vizyonu O geliştirdi. Bugün biz bu hobiyi ticari ve eğitim materyaline dönüştürebildiysek Hocamızın öngörüsü sayesindedir. Kendisi bizi çok cesaretlendirdi. Onun hobisiydi. Kendisinden bize kaldı. Hocamız bu konuda öncülük ederek önemli bir hizmete vesile oldu”
HOCALAR TÜM RİSKLERİ ÜZERLERİNE ALIYOR
Doğal iskelet yapım işleminin oldukça zor ve riskli bir süreç olduğuna işaret eden Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Erkut Kara da şöyle konuştu: “İşin burada görülen şekli en temiz kısmı. Asıl mutfak olan kemiklerin çıkartılması işlemleri zor bir süreç. Kemikleri çıkartıp kaynattıktan sonra kimyasallarla müdahale ediyoruz. İşlemin bu kısımları çok pis işler. Normalde öğrencilerimiz dahi bu işlemlerin yapıldığı yerden geçerken dahi pis konuya dayanamıyorlar. Bazı değerli bir hayvan oluyor, bir daha bulamayacağınız için gömüldüğü yerden çıkartıyorsunuz. Bulaşıcı hastalık riski nedeniyle kimseye zarar vermemek için işlemi bizzat kendimiz yapıyoruz. Bu kısımlar gerçekten çok pis. Zamanla bu kokuya da bu pis görüntüye de alışıyorsunuz. Hani bu pis işlerle ilgili bazı belgeseller vardır ya onlardan bazen misli misli daha pis işlerimiz oluyor”
dikGAZETE.com