Lübnan'ın güneyindeki Kefer Şuba'ya büyük umutlarla dönen halk, evlerinin enkazıyla karşıl

Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiği saat itibarıyla İsrail saldırılarının yerinden ettiği Lübnanlılar, büyük umutlarla evlerine dönmeye başlarken, binlerce Lübnanlının yollara düşmesinin ardından özellikle İsrail saldırılarının yerle bir ettiği ülkenin güneyine giden yollarda büyük araç kuyrukları oluştu.

Buna karşın, özellikle Lübnan-İsrail sınırına yakın yerleşim bölgelerindeki evlerine dönmek isteyen halk, İsrail saldırılarının enkaza döndürdüğü evleriyle karşılaştı.

İsrail saldırılarından ve İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki kara çatışmalarından en fazla etkilenen bölgelerden biri olan Lübnan-İsrail sınırının doğu kısmında kalan Kefer Şuba'da da büyük bir yıkım yaşanırken enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor ve moloz yığınlarının altından hala cesetler çıkarılıyor.

Elektrik ve su başta olmak üzere artık hiçbir hizmetin verilemeyecek durumda olduğu beldeleri Kefer Şuba'daki durumu gören bölge sakinleri, saldırılardan kaçarak sığındıkları Hasbaya'ya geri dönerken beldede sadece birkaç kişi kaldı.

AA ekibi, Kefer Şuba'daki evlerine büyük ümitlerle dönüp hayal kırıklığına uğrayan Lübnanlılara mikrofon uzattı.

Beldenin eski Belediye Başkanı Ali Faris, uzun süre sonra ateşkesin uygulanmaya başlamasının ardından döndüğü Kefer Şuba'da meydana gelen yıkım hakkında konuştu.

Komşularının evlerinin hava bombardımanı sonucunda yerle bir olduğunu söyleyen Faris, "Herkes geri dönmek istiyor. Evi olan ya da evi büyük hasar görmeyenler geri dönüyor." dedi.

Faris, "Buraya düzenlenen hava saldırılarında 70 ila 100 kişi öldü. Bir eve hava bombardımanı düzenlendiğinde, çevresindeki evler de yıkıldı. Ateşkes ve güvenlik sağlanmış olmasına rağmen korkan ve geri dönmeyenler de var." ifadelerini kullandı.

Belde sakinlerinden Melek el-Kadiri, kent meydanındaki yıkımı ve Kefer Şuba Camisi'nin son halini işaret ederek şunları söyledi:

"Bu camide çok güzel hatıralarımız var. Tam karşıda da Kefer Şuba belediye binası var. Belediye binası daha önceleri tarihi bir okuldu. Çok nesiller yetişti bu okulda. Daha önceleri Kefer Şuba'nın güzelliğiyle övünürdük. Şimdi ise çok üzücü bir manzarası var ve bir enkaz üzerinde duruyorum."

Lübnan, Suriye ve İsrail sınırlarının kesiştiği noktada yer alan Kefer Şuba'nın bu konumu sebebiyle her zaman "iki ateş arasında" kaldığını ifade eden Kadiri, "Kefer Şuba bir zeytin ağacına benzer. Kökleri yerin dibinde olduğu için yeniden yeşerecek ve yaşayacaktır." dedi.

Kadiri, ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Kefer Şuba halkının geri dönmeye başladığını fakat başta elektrik ve su olmak üzere yaşamalarını sağlayacak imkanların olmadığından bahsederek "Aylar sonra da olsa biz yeniden memleketimize geri döneceğiz ve ondan asla ayrı kalmayacağız." diye konuştu.

Kaynak: AA