Kudüs
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nden yapılan açıklamaya göre, Hamursuz Bayramı'nın beşinci gününde Mescid-i Aksa'ya işgalci İsrail polisinin korumasında 2258 fanatik Yahudi baskın gerçekleştirdi.
Hamursuz Bayramı boyunca Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin sayısı bu yıl 6 bini aştı.
"Tapınak grupları” adı verilen çeşitli fanatik Yahudi gruplar, yayımladıkları ortak yazılı açıklamada, bu yıl Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyenlerin sayısının 6 bin 315'e çıktığını ve geçen yıla oranla yüzde 37 arttığını duyurdu.
Aşırı sağcı milletvekili baskınla övündü...
İsrail polisinin korumasında kalabalık gruplarla Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyenler arasında İsrailli aşırı sağcı milletvekili Zvi Sukkot da yer alırken milletvekilinin Yahudilik ritüelleri kapsamında yere yattığı fotoğraflar sosyal medyada yer aldı.
Yediot Ahronoth gazetesinin haberine göre, Sukkot, baskının ardından yaptığı açıklamada, "(Mescid-i Aksa'da) 14 yıl önce buradaydım, bir saniye yere yatınca polis beni gözaltına almıştı. Bugün Yahudilerin yere yattığını, dua, ibadet ettiğini göz yaşlarıyla izliyorum. Araplar yanımıza gelemiyor, Vakıf yanımıza gelemiyor. Bu büyük değişimi sağlayan Mescid-i Aksa (polis) yöneticisine teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.
Sukkot, Aksa'ya baskını sırasında işgal altındaki Doğu Kudüs, Batı Şeria, İsrail'in kuzeyi, güneyinde İsrail lehine değişiklikler ve İsrail askerleri için dua ettiğini açıkladı.
Geçmişte nefret suçlarından hüküm giymiş sabıkalı İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sukkot'un düzenlediği baskının ardından Aksa'da "son 30 yılda olmayan değişimin kendi döneminde gerçekleştiğini" savunmuştu.
Yahudilerin 7 bayramında Mescid-i Aksa'ya baskınlar yoğunlaşıyor...
Yahudilerin diğer 6 bayramında olduğu gibi Hamursuz (Pesah) Bayramı'nda da fanatiklerin Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskınlar artıyor.
Fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif'e düzenlediği bu tür baskınlar bölgede gerginliğin tırmanmasına sebep oluyor.
Mescid-i Aksa, işgalci İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.
İsrailliler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyarette bulunabildiği" yönündeki tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.
Ancak fanatik Yahudilerin İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.
İsrail içinde Ultra Ortodoks Yahudi din adamlarının çoğunluğu ise Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girmesinin dinen yasak olduğunu vurguluyor.