Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Bu vatanın hangi bedeller ödenerek kazanıldığını, vatan olmaya devam ettiğini bilmediğimiz takdirde, onu korumayı da başaramayız” diyerek, “Ancak vatan, hamasetle, boş sloganlarla korunmaz. Kendine yakıştırdığı en süslü ve gösterişli sıfatın içini doldurmayanlar vatanı koruyamazlar. Kendimize istediğimiz kadar sosyal demokrat, milliyetçi, muhafazakâr ne dersek diyelim, vazgeçilmez asgari müştereğimiz vatandır, Türk milletidir, vatanın ve milletin tek parça olarak muhafaza ve müdafaası ancak akılla mümkündür. Milli birlik ve beraberlik boş sözlerle korunamaz, içi doldurulamaz. Tam da bu noktada, yani 79 milyonun millet ve devlet çatısı altında buluşması noktasında bizi kucaklaştıracak, buluşturacak olan adalet paydasıdır. ‘Adalet, mülkün temelidir’ cümlesi, boş bir cümle değildir. 79 milyonun her bir ferdi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla, güven duyar hale getirilirse o takdirde, evlatlarına aktaracağı bir gurur duygusuyla yaşamaya başlar. Şu halde, bizi millet olarak bir arada tutacak olan gurur ve güven duygusunun kaynağı adalettir. Tarihin hiçbir döneminde, avukatlar, Hakimler ve Savcılar, bu denli büyük bir sorumluluğun altına her halde bu vatanda girmemişlerdir. Sırtımızda, milletimizi adalet paydasında buluşturma yükümlülüğü vardır. Adalet paydasında buluşabilmek için hiç kuşkusuz avukatın varlığı vazgeçilmez bir şarttır. Savunmayı sistemden çıkarırsak, suçlu ve suçsuz, haklı ve haksız, doğru ve yanlış birbirinden ayrılmaz. Öyle bir toplumda adaletin yerini, gücün hukuku alır. Gücün hukukunun geçerli bir toplumun ise hiç kuşkusuz sonu karanlıktır. Zor bir dönemden geçerken ve devletin içine yapılanmış hain bir örgütü temizlemeye çalışırken, buradan herkese seslenmek istiyorum. Savunma ve avukat, devletin temizlenmesi, toplumun yeniden çağdaş uygarlık yoluna çıkması için bir engel değil, tam aksine, dört elle sarılmamız gereken vazgeçilmezimizdir. O halde olağanüstü dönemin, olağanüstü şartlarında dahi savunma hakkından ve adil yargılamadan taviz vermek, sadece ve sadece devletin yuvalanmış terör odaklarının menfaatine olacaktır. Tekrar ediyorum, suçluyu suçsuzdan, doğruyu yanlıştan, haklıyı haksızdan, savunmayı askıya alarak, bunları birbirinden ayırmak mümkün değildir” dedi. Milli mücadele tarihinden ve insanlık tarihinden herkesin alacağı büyük dersler olduğunu belirten Feyzioğlu, “Böyle bir günde, neredeyse cumhuriyetle yaşıt Muğla Barosuna bu tesisi kazandırmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Elbirliğiyle kazandırdık, hepimiz yaptık. Bu, Muğla Barosunun avukatlarının eseridir, bu Türkiye’nin bütün avukatlarının eseridir” dedi. Konuşmaların ardından yaklaşık 9 ay önce Muğla-Yatağan Karayolu üzerinde geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden stajyer avukat Mehmet Uslu adına avukat Mine Uslu'ya, Feyzioğlu ve Uzun tarafından, üzerinde sicil numarası bulunmayan sembolik bir ruhsat hediye edildi.