Kurtulmuş, "Aşure Günü" olarak bilinen Muharrem ayının 10. gününün sadece İslam tarihinde değil, aynı zamanda insanlık tarihinde de çok önemli hadiselerin yıl dönümü olduğunu ifade etti.
Hazreti Peygamber'in sevgili torunu Hazreti Hüseyin ve yanındaki sahabelerin şehit edildiği Kerbela'nın asla bir ayrılığın, ikiliğin, intikamın miladı olarak görülmemesi gerektiğine ve Kerbela'nın tüm Müslümanların ortak acısı olduğuna işaret eden Kurtulmuş, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"1336 yıl önce yaşanan bu katliam, Müslümanlar için sadece tarihi bir olaydan, bir başına acıdan ve yastan ibaret değildir. Kerbela, kıyamete kadar devam edecek hak-batıl mücadelesinde, Hakk'ın yanında nasıl durulması gerektiğini gösteren büyük bir nasihat, büyük bir ibrettir. Bugün ehl-i beyti anmanın ötesinde orada verilen mücadeleyi ve o mücadelenin anlamını da bir kere daha kavramalıyız. İnancı, mezhebi, meşrebi ve menşei ne olursa olsun aşure, kadim medeniyetimizde hep birliğimizi ve dirliğimizi temsil etmiştir. Bu sofralar hem anma, hatırlama hem de paylaşma sofralarıdır."
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Anadolu ve Rumeli topraklarında kurduğumuz aziz vatanımız, Sünni'nin devleti olduğu kadar, Alevi'nin de devletidir. Türk'ün devleti olduğu kadar Kürt'ün de Arap'ın da diğer etnik grupların da devletidir, ülkesidir. Hep beraber birliğimizi, dirliğimizi kuşanmalı, mezheplerden, meşreplerden ve etnik farklılıklardan ayrılık değil, daha fazla birleşme ve bütünleşme çıkarmanın yollarını aramalıyız. Çünkü bu toprakları bize yurt yapanların ortaya koyduğu anlayış, üç kıtaya yedi denize hakim kılan düstur bu birlik ve beraberlik anlayışımızdır. Bu vesileyle başta Hazreti Hüseyin olmak üzere, Kerbela şehitlerini ve bu aziz vatanın bekası için canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, aşurenin birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum."
dikGAZETE.com