ANKARA
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Myanmar'da çatışmaların hüküm sürdüğü Arakan eyaletinin Maungdaw bölgesinde Arakanlı Müslümanların (Rohingyaların) yaşadığı köylerin bölgede operasyon yürüten ordu güçleri tarafından yok edildiğini bildirdi.
Örgütten yapılan açıklamada uydu görüntülerinin ve bölgeyi terk eden görgü tanıklarının ifadelerinin, Myanmar ordusunun Rohingya köylerine düzenlediği operasyonlarda açıkça kundaklama taktiklerine başvurduğunu gösterdiği belirtildi.
"Uydu görüntüleri ateşe verenlerin ordu mensupları olduğunu gösteriyor"
HRW Asya direktörü Brad Adams, görüntülerin hükümetin "Arakanlıların operasyonları engellemek için kendi köylerini yaktığına dair" iddialarını çürüttüğünü vurgulayarak, "Uydu görüntüleri, meskenleri ateşe verenlerin ordu mensupları olduğunu açıkça gösteriyor." dedi.
Adams, "Myanmar hükümeti bu görüntüler sayesinde suçüstü yakalanmıştır. Artık bunu inkar etmenin inandırıcı olmadığını kabul etmeliler." diye konuştu.
Halen süren askeri karartma nedeniyle yardım kuruluşlarının ve gazetecilerin bölgeye erişiminin engellendiğine dikkat çeken HRW, Rohingyalara yönelik saldırılar ve hak ihlallerini soruşturmak üzere geçen hafta Devlet Başkanı Yardımcısı emekli general Myint Swe başkanlığında kurulan komisyonun tarafsızlığına dair kuşkularını dile getirdi. Örgüt, BM'ye soruşturmaya katılma çağrısı yaptı.
Arakan eyaletinde 9 Ekim'de sınır karakollarına saldırılar düzenlenmiş, 13'ü güvenlik görevlisi olmak üzere, 29 kişi ölmüştü. Saldırıların ardından bölgeye çok sayıda asker ve polis sevk edilmiş, operasyon başlatılmıştı.
Söz konusu operasyonlarda da 17'si asker ve 76'sı "saldırgan" olmakla suçlanan en az 94 kişi ölürken, 575 kişi de gözaltına alınmıştı.
Öte yandan Rohingya dayanışma grupları, operasyonların başlamasından bu yana eyalette 400 Arakanlı Müslümanın öldüğünü belirtirken, Myanmar hükümeti ölü sayısını 86 olarak açıklamıştı.
Ordunun operasyonlarda sivil yerleşimlerini tahrip etmesi ile halka yönelik işlenen suçlar ve hak ihlalleri, uluslarası kamuoyunda Devlet Başkanı Aung San Suu Kyi ve hükümetine yönelik tepkilerin ortaya çıkmasına yol açmıştı.