İstanbul
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca İstanbul'da düzenlenen zirvede, Nijerya ve Etiyopya’dan medya temsilcileri ve akademisyenler, “Süreğen kriz çağında uluslararası düzen(sizlik)” başlıklı panelde konuştu.
25 Mayıs Afrika Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe 45 Afrika ülkesinden 80 basın mensubunun yanı sıra Afrikalı diplomatlar ile kamu kurumlarının yöneticileri, medya temsilcileri, akademisyenler, özel sektör ve STK'lerden temsilciler katılıyor.
Nijerya Haber Ajansı (NAN) Genel Müdürü Buki Ponle, dünyada çok fazla düzensizlik olduğuna işaret ederek, “Siz merkezi sabit kılmazsanız her yer merkez olur ve bu da düzensizliğe zemin hazırlar. İnsanlar gerekçesi olmadan savaşıyor ve bu hepimizi etkiliyor.” dedi.
Gazeteciliğin uluslararası alanda her zaman iyi bir düzenin ve barışın sağlanması için çaba sarf etmesi gerektiğine vurgu yapan Ponle, “Mesela Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle gıda krizi var ve bu tüm dünyayı etkiliyor. Aynı şekilde benim ülkemde yani Nijerya’da Boka Haram var ve tüm ülkeyi etkiliyor.” ifadelerini kullandı.
AA ile Nijerya Haber ajansı arasında yapılan iş birliği anlaşmasına değinen Ponle, “Daha önce bizim ülkelerimizi karşı karşıya getiren konular vardı ve eğer doğru bilgi verilseydi zamanında doğru adımlar atabilirdik. Bu açıdan medya önemli.” diye konuştu.
“Gazeteciler uluslararası düzende arada kaldı”
Olumlu ve çözüm odaklı gazeteciliğe vurgu yapan Ponle, “Bunu önemsemeliyiz çünkü çözüm yolumuz budur. Dünya düzeninin barış içinde olması için insanların bireysel vicdanlarına hitap edelim. Mesela iklim değişikliği gibi konularda farkındalık oluşturabiliriz.” dedi.
Ponle, “Gazeteciler uluslararası düzende arada kaldı ve etkilendi. Gazeteci olarak görevinizi ne kadar yerine getirdiniz, taraf mısınız ya da değil misiniz, yok etmek mi istiyorsunuz düzeltmek mi? Bu sorulara gazeteci olarak cevap vermelisiniz” dedi.
Etiyopya devlet televizyonu EBC'nin CEO’su Feseha Yetagsu Manbegrot da bağımsız bir basının bulunmadığını ve medyanın çıkar grupları tarafından yönetildiğini söyledi.
Soğuk Savaş sonrası dünyanın yeni bir düzene girdiğini ve yeni düzende çok fazla aktör olduğunu kaydeden Manbegrot, “medyanın önemli roller alabileceğini” vurguladı.
Manbegrot, gazeteciliğin ülkesinde ve diğer kıta ülkelerinde ulus bilincinin yaygınlaşması ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesi için kullanılması gerektiğini belirtti.