OPPO yeni logo tasarımı için New York’lu lider tasarım stüdyosu Pentagram’dan Eddie Opara ile birlikte çalıştı. 2012 ve 2014 yıllarında öncü medya kuruluşu Fast Company tarafından iş dünyasında en yaratıcı 100 kişiden biri seçilen ve Ebony Magazine’de "Creative 100" listelerinde yer alan Eddie Opara’nın OPPO için yaptığı çalışma yaklaşık iki yıl sürdü. Logonun yeniden yapılandırma süreci, gelişmiş ve gelişmekte olan pazarların analizi, üretim ve sürdürülebilirlik gereksinimlerine kadar görsel kimlik sisteminin her alanında yakın işbirliği içinde gerçekleşti.
OPPO’nun yeni logosunda,bir önceki tasarımın hümanist biçimini, yeni çizilmiş yazı biçimi olan OPPO Sans ile dengeleniyor. Yeni logo markanın mirasını genişletilmiş yazı biçimiyle gösterirken, toplu üretim sürecindeki ihtiyaçları da karşılıyor. Logodaki değişim ayrıca, OPPO’nun geniş ve devam eden ürün yelpazesini tamamlamasına olanak tanıyan net ve çağdaş bir varlık oluşturuyor. OPPO Sans yazı tipinin gelişimi ise OPPO’nun her ayrıntıda kalite, işçilik ve benzersizliğe gösterdiği özeni gözler önüne seriyor. Logoya, markanın imzası olan yeşil rengini rafine eden yeni bir renk sistemi eşlik ediyor. Yeni renk sistemi, dijital içerikler ve çeşitli ürün serileri için yeni bir palet sunuyor. Logoda yerleşim sistemi, OPPO'ya ait açık marka kimliğini korurken, görsel iletişimde farklı seçeneklere imkan tanıyor.
-Yeni görsel kimliği kutlayan ve yeniden inşa eden bir film
OPPO’nun yeni görsel kimliği için yapılan videoda dört tema yer alıyor. İlk temada logodaki değişim, enstrüman çalan bir grup ile ifade ediliyor. İkinci temada dikkati çeken dansçı, yeni yazı tipinin zarafetini vurgulamayı amaçlıyor. Üçüncü tema, OPPO’nun yeni marka rengini ve canlılığını yansıtırken, görüntüye gelen son tema, basit, ilham verici ve yaratıcı yeni logoyu bir bütün olarak ortaya koyuyor. Videoda yer alan müzik ise Diederik Idenburg tarafından bestelendi.
Kendine özgü müzik tarzı ile New York’tan, Paris ve Hollanda’ya dünyanın farklı ülkelerinden pek çok ödülün sahibi olan Diederik yaptığı çalışmayı şöyle anlatıyor: