İSTANBUL
Özel tasarım ve teknolojiyle donatıp dönüştürdüğü araçları yüksek katma değerli ihracatla dünyanın dört bir yanına satan DizaynVip'in Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, "Adetsel olarak istediğimiz sonuçları almamızı sağlayacak hızlı üretim için de ciddi yatırım yapıyoruz." dedi.
Erbakan Malkoç, anne ve babasının vefatının ardından Ardahan'dan İstanbul'daki ağabeylerinin yanına gelerek nasıl çalıştıklarını hep merak ettiği otomobillere yakın olmak için kendi isteğiyle bir tamirhanede çıraklığa başladığını anlattı.
Çıraklığı sırasında otomobillerde olmayan aksesuar, teknoloji ve tasarımlar üzerine düşündüğünü ifade eden Malkoç, ilk mucitliklerini de bu dönemde ortaya çıkardığını kaydetti.
Malkoç, o dönemde gelecek planında, dünyada en iyi otomobillerin dahi ulaşamadığı bir tasarım, teknoloji ve imalat sistemi olduğunu belirterek, "Çıraklık sürecimde bile aklımda otomobillerin o anki halleri değil, bugünkü halleri vardı. O kurguyu hayale dönüştürüp ilerledik. Otomobillerde sağ dikiz aynasının olmadığı bir dönemde 'Bir gün insanların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ve karada yürüyen en lüks ofis olacak araçları üreteceğiz' hedefiyle yola çıktık ve bugünkü yapıya ulaştık." şeklinde konuştu.
O günlerde hep "Başımıza icat çıkarma! Avrupalısı, Amerikalısı varken sen bu işi yapamazsın" ikazlarıyla karşılaştığını aktaran Malkoç, "Ben icat çıkarmayı seviyordum. Bugün de şirketimde çalışan bütün ekip arkadaşlarıma aynı şeyi söylüyorum; 'Lütfen icat çıkarın, lütfen hata yapın.' Şirketimizde şöyle bir slogan var; 'Herkesin sonsuz hata yapabilme hakkı vardır ama her konuda bir kere... Çünkü hata gelişim demektir, iyileşmek demektir, ileriye dönük planlar içinde olmak demektir." dedi
"Kişiye özel aracın adresi Türkiye'dir"
Erbakan Malkoç, 1991 yılında kendi otomobil dönüşüm atölyesini kurduğunda hayallerini ve hedeflerini özgürce gerçekleştirme imkanı bulduğunu dile getirerek, 2 kişi başladıkları şirketin bugün 150 kişilik kemik bir kadroya ve yaklaşık bin kişinin de dolaylı olarak üretime destek verdiği bir yapıya ulaştığını kaydetti.
Malkoç, kendi şirketinde ilk aldığı otomobil dönüşümü işini hakkıyla tamamlamak için yeri geldiğinde aracın içinde yatarak yaklaşık 6 ay çalıştıklarını bildirdi.
İş hayatında "iyi bir ekip kurmanın", "kadronun birbirine sıkı şekilde tutunmasını sağlamanın", "başarıyı ödüllendirmenin" ve "masa başı yönetici olmamanın" başarıyı getirdiğine işaret eden Malkoç, otomobil dönüşümü için el yapımı işçilikle, kişiye özel ve Avrupa standartlarında gerçekleştirecek bir yapı kurduklarını ve dünya genelinde tanınan bir marka haline geldiklerini söyledi.
"Balı iyi olanın sineği Bağdat'tan gelir" diyen Malkoç, şöyle devam etti:
"Bizim başarımızın ve dünyaya açılmamızın en önemli yanı, işimizi gerçekten en iyi şekilde yapabilmek ve kendimizi en iyi platformlarda sergileyebilmenin yollarını bulmak. Gerçekten kaliteli ve değerli bir iş yapıyorsanız zaten gizli kalmıyorsunuz. Bugün sektörde öyle bir noktaya geldik ki artık dünyanın neresinde kim kişiye özel ve en iyi kalitede bir araç istiyorsa bunun adresi mutlak surette Türkiye'dir, bizim şirketimizdir. Bu çok değerli. Biz kendi işimizde dünyaya iz bırakan bir şirketiz. Dünyada her şeyi taklit eden Çinliler dahi şu anda bizim ürünlerimizi taklit edemiyor. Çünkü el yapımı en iyi işçilikle dünyanın en iyi tasarım ve teknolojileriyle donatılmış araçları ortaya çıkaran bir yapıdayız. Böyle olduğunuz zaman da dünyanın her yerinden talep alma durumuna geliyorsunuz."
"Hızlı üretim için ciddi yatırım yapıyoruz"
DizaynVip tasarımı aracı Erbakan Malkoç, Bülent Ersoy için de yapıp teslim etti.
DizaynVip Yönetim Kurulu Başkanı Malkoç, katma değeri yüksek üretim ve ihracat yapabilen bir marka yaratmanın önemine işaret ederek, DizaynVip'in 250-300 doları bulan kilogram başı ihracat değerinin Türkiye ortalamasının çok üstünde, hedeflerinin de bu rakamın daha da üzerine çıkmak olduğunu söyledi.
Otomobil dönüşümünün Türkiye'de hala yeteri kadar anlaşılmamış bir iş olduğunu savunan Malkoç, "Dünyanın en iyi otomobil üreticisinin aracını başından sonuna değiştirip geldiği ülkeye 3-4 kat fiyatla satabiliyoruz. Bu, bizim başarımızın yanında ülkemizin de başarısıdır. Bu bize katma değerimizi hızlı üretime alma sonucunu da getiriyor. Bizim ürünümüzü satma derdimiz zaten yok. Adetsel olarak istediğimiz sonuçları almamızı sağlayacak hızlı üretim için de ciddi yatırım yapıyoruz." diye konuştu.
Erbakan Malkoç, 2014 yılında ABD'den otomobil dönüşümünde teknolojiyi en iyi kullanan şirket ödülü aldıklarını hatırlatarak, tamamı Türkiye'de tasarlanıp üretilen parçalarla dönüştürdükleri araçların dünyanın en iyi otomobillerine rakip hale geldiğini söyledi.
Otomobil dönüşümünde teknolojiyi had safhada kullandıklarını anlatan Malkoç, "Ben hep 'Dünyaya iz bırakacağım. Bir gün insanlar o izi takip edip Türkiye’ye gelecekler. Ülke insanı ve biz kazanacağız' derdim. Bugün gerçekten dünya insanının talep ettiği otomobili üretip dünyanın her yerine katma değeri en yüksek seviyede ihraç etme durumuna gelmiş bulunmaktayız." dedi.
"Artık yapay zekaya gidiyoruz"
Otomobilleri dönüştürürken 3 bin 600'e yakın parça kullandıklarını belirten Malkoç, araçlarındaki teknolojiye ilişkin şu bilgileri verdi:
"Tablet ya da telefonla aracın her noktasını kontrol edebiliyorsunuz. Oyun konsollarından soğuk ve sıcak içecekleri barındıran mekanizmaya kadar aklınıza gelebilecek her türlü gömülü sistem var. Koltuklarda masaj, ısıtma, ayak dinlendirmesi, yatak olabilme özellikleri var. Bütün bunların ötesinde aracın her noktasında 196 noktaya sesli komut verilebiliyor. Ayrıca araç sizinle konuşuyor, size cevap verebiliyor. Otomobilin koltuğuna 'İleri gel' dediğinizde, 'Geldim, başka bir istediğiniz var mı?' diye soruyor. Ayrıca otomobil, kullanıcısı ile duygusal bağ kuruyor. 'Yorgunum' dediğinizde, 'Koltuk masajınızı açtım, kahve içmek ister misiniz?' diye soruyor. Şu aşamada artık yapay zekaya gidiyoruz. Otomobilimizle yolda giderken kimi istersek karşımıza oturtacak şekilde hologram yapısını kuruyoruz. Biz bu tasarıma öyle bir teknoloji ekliyoruz ki dünya otomobil üreticileri buna şaşırıyor. Çünkü fabrikasyon olarak üretilen otomobillerin böyle bir teknolojiye ulaşabilmesi şu an söz konusu değil."
Çok sayıda üniversitede öğrencilerle bir araya geldiği etkinliklerde kendi hayat hikayesini anlattığını aktaran Malkoç, şunları söyledi:
"Ardahan'da yoksul ve yetim olarak hayata başlayan bir çocuğun ABD'de ödül alma noktasına gelmesini anlatıyorum. Ürünlerimizin dünya insanını şaşırttığını, dünyanın her yerinden siparişler aldığımızı, dünyanın en önemli insanlarının yeri geldiğinde 7-8 ay sıra beklediğini anlatıyorum. İlkokul mezunu olmama rağmen bugün sanal gerçeklik, yapay zeka, hologram ve duygusal bağ ile ilgilendiğimi ve bunları üretmeye çalıştığımı anlatıyorum. Bütün bunlarla birlikte girişimciliğin, liderliğin, hayalin, hedefin ne olduğunu anlatıyorum."
Malkoç, şu anda da konferans vermesi için birçok davet olduğunu belirterek, "Bunlar artık çoğu zaman beni işimden alıkoyuyor. Gündüz oralarda zaman harcadığım için geceleri de uykumdan feragat edip geceleri çalışma durumuna geliyorum. Bu manada geceleri uyku sürem 2,5-3 saate düşmüş vaziyette." dedi.