Taşkent
Yüzyıllar boyu Orta Asya'da kurulan Timurlular, Harzemşahlar, Şeybaniler, Babürlüler devletleri ile 19. yüzyılda Çarlık Rusyası tarafından devrilen Buhara Emirliği, Kokand ve Hive Hanlıklarına ev sahipliği yapan Özbekistan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 31 Ağustos 1991'de bağımsızlığını ilan etti.
???? Özbekistan Yüksek Konseyi, 31 Ağustos 1991'deki kararıyla Özbekistan'ın Devlet Bağımsızlığı Yasası'nı kabul ederek 1 Eylül'ün "Bağımsızlık Günü" olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
Sovyet döneminde adeta pamuk deposu olan Özbekistan, bağımsızlığını kazanmasının ardından tarıma dayalı ekonomiden vazgeçerek ekonomisini çeşitlendirmeye başladı. Ülkede geleneksel tarım ve sanayinin yanı sıra otomotiv, elektronik, tekstil, konfeksiyon, dokuma, gıda, eczacılık, kimya, metal, makine, seramik ve maden sanayisi gibi sektörler geliştirilerek ekonominin farklı alanlarında atılımlar yapıldı.
Sahip bulunduğu potansiyeli kullanmak amacıyla tekstil sektörünü geliştirmeye özel önem veren Özbekistan, pamuk ihraç eden ülke olmaktan vazgeçerek tekstil sektöründe önemli yatırımlar yaptı. Bağımsızlığının ilk yıllarında tekstil ürünleri ithal eden Özbekistan, böylelikle bu ürünleri ihraç eden başlıca ülkelerin arasında yer aldı.
Mirziyoyev, ekonomik reformlar, açıklık ve iyi komşuluk politikasıyla yeni dönem başlattı
Eski Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan ettiği dönemde Özbekistan'ın başında bulunan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, 27 yıl boyunca ülkeyi yönetti. Bu dönemde kapalı ekonomik politika izleyen Kerimov, ülkesinin ekonomik açıdan yurt dışına fazla açılmasını sağlayamadı.
Dış politikada Rusya, Çin ve ABD gibi büyük ülkelerle mesafeli politika izleyen Özbekistan, komşu ülkelerle ilişkilerde sınır sorunları dahil bazı sıkıntılar yaşadı.
Kerimov'un Eylül 2016'da hayatını kaybetmesinin ardından cumhurbaşkanı seçilen Şevket Mirziyoyev, ekonomik reformlar, diplomasideki açıklık politikası ve iyi komşuluk ilişkileri gibi girişimleriyle ülke tarihinde yeni bir dönem başlattı.
Göreve geldiği ilk günden itibaren dış politikada aktif diplomasi izleyen Mirziyoyev, Özbekistan'ın komşu ülkelerle ilişkilerini düzeltmeye çalıştı ve sınır sorunu dahil tüm sorunları çözmeyi başardı.
Eski Cumhurbaşkanı Kerimov döneminde, en son 2001'de yapılan Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirvesi'ne meclis başkanı düzeyinde katılım sağlayan Özbekistan, Mirziyoyev'in göreve gelmesinin ardından Türk Konseyine yeniden ilgi göstererek 2018'de Bişkek'te yapılan Türk Konseyi toplantısına uzun bir aradan sonra ilk defa cumhurbaşkanı düzeyinde katılım sağladı.
Konseye 2019'de üye olan Özbekistan, Kasım 2022'de de yeniden yapılandırılan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı.
Mirziyoyev'in göreve gelmesiyle, bölge ülkelerinin tümüyle ortak sınırları bulunan Özbekistan, karşılıklı işbirliklerini geliştirerek taraflar arasında güven ortamının oluşmasına önemli katkı sağladı ve Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Konseyi'nin kurulmasına öncülük etti.
Bağımsızlık yıllarında GSYH 6 kattan fazla arttı
Sahip olduğu genç iş gücü ve zengin doğal kaynaklarla son 10 yılda yıllık ortalama yüzde 6-8 büyümesiyle dikkat çeken Özbekistan'ın gayrisafi yurt içi hasılası (GSYH) bağımsızlık yıllarında 6 kattan fazla arttı.
Eski Sovyetler Birliği döneminde 1990'da, Özbekistan'ın GSYH'si 17,7 milyar dolar iken, 2024'te 115 milyar dolar olan bu rakamın 2025 yılında 130 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.
Özbekistan 364,5 ton altın ile dünyadaki en çok altın rezervine sahip ilk 20 ülke arasında yer alırken, 2024'te ürettiği yaklaşık 120 ton altın ile dünyanın en çok altın üreten 10 ülkesi arasında bulunuyor.
Uranyum rezervleri bakımından dünyada 11'inci, üretiminde ise 7'nci sırada bulunan ülkede senede 4 ton uranyum elde ediliyor.
Dünyada en çok pamuk üreten ülkeler arasında yer alan Özbekistan'da yıllık ortalama 3 milyon ton ham pamuk imal ediliyor, tamamını ülkedeki fabrikalarda işlemek amacıyla 2020'den itibaren üretilen pamuğun ihracatı tamamen durduruldu.
Özbekistan hükümetinin son yıllarda izlediği açıklık politikası, yatırım ortamı ve turizm sektörünü geliştirmeye yönelik attığı adımlarla adından söz ettirdi.
Bunun sonucunda 100'e yakın ülkeye vize muafiyeti ve kolaylığı sağlayan Özbekistan'a gelen turist sayısı ve yabancı yatırım hacmi önemli ölçüde artış gösterdi. 2016'da yaklaşık 4 milyar dolarlık yabancı yatırım çeken Özbekistan, son 8 yılda bu rakamı 8,5 kat artırarak 2024’te 34 milyar dolara çıkardı.
Hükümet, turizm alanında da önemli adımlar atarken bunun sonucunda 2016'da 2 milyondan fazla turistin ziyaret ettiği Özbekistan'a 2024'te 7 milyondan fazla turist geldi.
Türkiye, Özbekistan'ı tanıyan ilk ülke oldu
Bağımsızlığını 31 Ağustos 1991'de ilan eden Özbekistan ile, bağımsızlık kararını 16 Aralık 1991'de tanıyan ilk ülke olan Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler, 4 Mart 1992'de kuruldu. 4 Mart'ta Türkiye-Özbekistan diplomatik ilişkilerinin tesisinin 33. yılı kutlandı.
Ülkede ilk büyükelçiliği açan Türkiye oldu. Türkiye'nin Taşkent Büyükelçiliği Nisan 1992'de, Özbekistan'ın Ankara Büyükelçiliği de Ocak 1993'te faaliyete başladı.
Özbekistan'ın bağımsızlık ilanının ardından geçen 24 yıl boyunca Türkiye ile ilişkilerinde farklı nedenlerden dolayı inişli çıkışlı dönemler yaşandı.
Jeostratejik konumu, köklü tarihi, zengin kültürel değerleri, ekonomik potansiyeli, 37 milyonu aşan nüfusu ve Orta Asya'nın tüm ülkeleriyle ortak sınırlarının bulunması nedeniyle bölgenin kilit ülkelerinden Özbekistan ile Türkiye arasında uzun yıllar durağan olan ilişkilerin seyri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kasım 2016'da Semerkant'a yaptığı ziyaretle değişti.
Erdoğan'ın bu ziyaretinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile yaptığı görüşmeyle iki ülke ilişkileri canlandırıldı ve yeni bir dönem başladı. Bunun ardından Mirziyoyev, Ekim 2017'de Cumhurbaşkanı sıfatıyla 21 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret eden en üst düzey Özbek yetkili oldu.
Türkiye ile ilişkiler yüksek düzeyli stratejik ortaklık seviyesine çıkarıldı
İki ülke cumhurbaşkanları arasındaki yakın dostluk ve siyasi irade neticesinde ilişkiler, 2017'de stratejik ortaklık seviyesine yükseltildi. Uzun yıllardan beri yapılamayan Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyon toplantıları düzenlendi.
2018'de iki liderin başkanlıklarında Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kuruldu. Konseyin ilk toplantısı Şubat 2020'de Ankara'da, ikinci toplantısı Mart 2022'de Taşkent'te, üçüncü toplantı da Haziran 2024'te Ankara'da gerçekleştirildi.
2016'dan itibaren Türkiye ile Özbekistan arasındaki ticari ilişkilerde de yeni dönem başladı. 2016'da 1 milyar 242 milyon dolar olan ikili ticaret hacmi, 2020'de 2,1 milyar dolar, 2023'te 3,1 milyar dolar, 2024’te ise 3,3 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Taraflar bu rakamın yakın vadede 5, uzak vadede ise 10 milyar dolara çıkarılmasını hedefliyor.
Özbekistan'ın dış ticaretinde 2016 öncesinde ilk 5 ülke arasında yer alan Türkiye, son yıllarda yüzde 5'lik payla ülkenin 4. ticari ortağı oldu. Türkiye ayrıca Özbekistan'da en çok şirket kuran ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldı.
İki ülke arasında haftada 100'e yakın tarifeli uçak seferi yapılıyor
Mirziyoyev'in göreve gelmesinin ardından Türk iş insanları tarafından uzun yıllar defalarca dile getirilen sorunlardan vize konusunda olumlu adımlar atıldı. 2017'de Türk vatandaşlarına 3 gün içinde vize verilmesini öngören kararnameyi imzalayan Özbek hükümeti, Şubat 2018'de Türk vatandaşlarına 30 günlük vize muafiyeti tanıdı.
Bunun neticesinde iki ülke vatandaşları arasında karşılıklı ziyaretler artarken 2016'da 150 bin civarında olan Türkiye'ye giden Özbek sayısı, son yıllarda 500 bine yaklaştı.
İki ülke arasında 2016'ya kadar haftada 5 kez yapılan tarifeli uçak seferleri de son yıllarda önemli ölçüde artış gösterdi. Karşılıklı ilişkilerin gelişmesiyle iki ülke hava yolu şirketlerinin uçuş düzenlediği güzergahların sayısı da çoğaldı.
Taşkent-İstanbul seferlerinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Trabzon ile Özbekistan'ın tarihi Semerkant, Buhara, Ürgenç, Namangan ve Fergana şehirleri arasında uçak seferleri düzenlenmeye başlandı. Halen Özbekistan ile Türkiye arasında haftada 100'e yakın tarifeli uçak seferi düzenleniyor.
Taşkent'te Türk üniversiteleriyle işbirliğinde Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi kuruluyor
Eğitim alanındaki ilişkilerin giderek geliştiği iki ülke arasında eğitim alanındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesine ilişkin somut adımlar atıldı.
İki ülke arasında geçen yıl, uzun zamandır gündemde olan Yunus Emre Enstitüsünün Taşkent'teki Alişir Nevai Üniversitesi bünyesinde açılmasını öngören protokol imzalanırken, son olarak Özbek tarafı Türkiye'nin önde gelen üniversiteleriyle işbirliğinde Taşkent'te Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesinin kurulmasını kararlaştırdı.
Türkiye'nin yükseköğretim kurumlarındaki müfredata göre eğitim verilecek ve 2025-2026 eğitim öğretim yılında faaliyete geçecek üniversitede öğrenciler mühendislik, inşaat, lojistik, bilgi teknolojileri, sağlık, ziraat, gıda mühendisliği, ekonomik ve sosyal bilimler gibi branşlarda eğitim alacak.
Halen Özbekistan'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Taşkent Şubesi ile Buhara'da Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İbni Sina Tıp Fakültesi ve İbni Sina Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Taşkent'te ise SBU Hemşirelik Akademisi faaliyet gösteriyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com