Diyarbakır
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, HDP İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemi 94'üncü gününe girdi.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Çatalca köyünün Güvenli mezrasından 2 yıl önce, 12 yaşında dağa kaçırılan kızı Özlem Çiftçi için dün oturma eylemine katılan Vahide Çiftçi (36), 4 çocuk annesi olduğunu, birini trafik kazasında kaybettiğini, kızı Özlem'in de terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını söyledi.
4 ve 8 yaşındaki iki çocuğunu eşine bırakarak, kızı için eyleme katılmaya karar verdiğini ifade eden Çiftçi, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan evladına kavuşmak istediğini belirtti.
Kızını, meslek sahibi olması için okuttuğunu dile getiren Çiftçi, "Kızımı polis olması için okutuyordum ama terör örgütü PKK kızımı kaçırdı. Kızım daha çok küçüktü. Kızım için sonuna kadar eylemde bulunacağım." diye konuştu.
"Sofra hazırladığımda oğlum için de bir tabak koyuyorum"
4 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Mehmet'e kavuşma ümidiyle Ağrı'dan gelerek eyleme katılan baba Salih Gökçe de 94 gündür HDP il binası önünde eylemi sürdürdüklerini, gözleri yolda, zorluk içinde büyüttükleri çocuklarını beklediklerini dile getirdi.
"Taş olsa çatlar. Bizden ne istediler? HDP zannetmesin ki buradan ayrılacağız. İnsan; namusu, gururu ve evladı için yaşıyor. Dilerim Rabb'imden onların içi de parça parça olsun. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste." diyen Gökçe, evladına kavuşana kadar eylemi sürdürmekte kararlı olduğunu belirtti.
Gökçe, bu yola baş koyduğunu ve gitmeyeceğini, gerekirse evdeki çocuklarını da getireceğini anlatarak, şöyle konuştu:
"Her sofra hazırladığımda oğlum için de bir tabak koyuyorum. Evimizde huzur kalmadı. Pervin Buldan sürekli, 'Selahattin Demirtaş'ı serbest bıraksınlar.' diyor. Peki bu annelere niye kulak vermiyor, kendisi de annedir.
Demek ki onlar suçlarını biliyor, ondan gelmiyorlar. Bir oğlum askerden geliyor, onun için eve döneceğim. Askerden gelen oğlumu gördükten sonra yeniden eyleme katılacağım.
Ev bana dar geliyor, kendimi dışarı atıyor, yeniden buraya geliyorum. Çocuklarımızı getirsinler."