?>

'Raskolnikov hayattadır ve bir varoluş biçimidir'

Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu 37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında düzenlenen "Romanı Taklit Eden Hayat" söyleşisinin konuğu Tarık Tufan oldu.

Kültür Sanat - 7 yıl önce

İSTANBUL

Yazar Tarık Tufan, roman karakterlerinin insanların hayatına olan etkisinden bahsederek, "O karaktere biz ölü diyemeyiz. Hayatımızda bu kadar canlı olan bir duyguya yokmuş gibi davranamayız. Raskolnikov hayattadır ve bir varoluş biçimidir. Mesela, dışarıdan bakıldığında baş edilmesi olanaksız, asla güç yetiremeyeceğimiz, mağlup edilmesi imkansız birtakım büyük güçlere ve onların hayatımızdaki karanlık gölgelerine karşı ortaya çıktığımızda diyoruz ki; bu 'Donkişotvari' bir eylemdir." dedi.
Tufan, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi-Büyükçekmece'de düzenlenen, Anadolu Ajansı'nın (AA) Global İletişim Ortağı olduğu 37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nda okurlarıyla bir araya geldi.
Profil Kitap tarafından gerçekleştirilen "Romanı Taklit Eden Hayat" başlıklı söyleşide konuşan Tufan, yakın dostluklar ve edebiyat arasındaki benzerliğe değindi.
Tufan, insanların sıkıntılı zamanlarında dostlarının tesellisini aradığına dikkati çekerek, "Acaba gerçekten 'Bütün bunlar geçer.' dediğinde orada rasyonel bir şey düşünüyor muyuz? 'Neden geçer dedin, ne olursa geçer?' diye sormuyoruz bir dostumuzun bize gösterdiği yakınlıkla. Yaptığımız şey şu; ona inanmayı seçiyoruz. Onu ve bize gösterdiği yakınlığı sevdiğimiz için, bize olan sevgisinden ve merhametinden emin olduğumuz için, bize 'Bütün bunlar geçer.' dediğinde oturup da 'Nasıl geçer?' diye hesap etmiyoruz. 'Çözümün nedir?' diye rasyonel bir soru sormuyoruz. Çünkü bizim o an ihtiyacımız olan şey böyle rasyonel bir çözüm değil, onun yakınlığını, şefkatini, merhametini hissetmek, bize duyduğu o derin hissi sadece yaşamak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Edebiyat hepimiz için yeniden varoluş halidir"
Bir dost yakınlığının insanı daha güçlü hissettirdiğine vurgu yapan Tufan, şöyle devam etti:
"Büyük edebiyat, iyi edebiyat, büyük romancılar tıpkı sevdiğimiz insanlar, dostlarımız gibi hayatın en karanlık, umutsuz ve sarsıcı anlarında, aklımızın, kalbimizin ve ruhumuzun yetmediği anlarda bize şunu söyler; 'Yalnız değilsin ve bütün bunlar geçer.' Büyük edebiyat, insan için hayatın karşısındaki bütün zayıflıklarına, bütün saldırılarına karşı ayakta kalabilme, güçlü olabilme imkanları açar. Durduk yerde bizim bir yalana, bir kurmacaya bu kadar inanmamızın başka türlü izahı olamaz."
Tarık Tufan, insanların romanlardaki karakterlerin ve olay örgüsünün gerçek olduğuna gönüllü olarak inandığı yorumunu yaparak, "O umutsuzluk anında ihtiyacımız olan şey; gerçeklik değil içinde nefes alabileceğimiz, kurmaca da olsa bir dünyadır. Edebiyat hepimiz için gönüllü olarak razı geldiğimiz o büyük umut halidir, yeniden varoluş halidir, yeniden hayatta kalma imkanıdır." diye konuştu.
Edebiyatın iyileştirici özelliğini, bir annenin çocuğuna "Öpeyim geçsin" demesine benzeten yazar, "Edebiyat dediğimiz kurmacaya razı gelmemizin en büyük gerekçesi bir umut ve yakınlık halidir. Büyük edebiyatçıların tıpkı annemiz kadar inandırıcı olmasının sebebi budur." dedi.
"Roman hayatın önüne geçiyor"
Tufan, bazı anlarda insanların aklına okuduğu bir kitaptaki karakterin geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"O karaktere biz ölü diyemeyiz. Hayatımızda bu kadar canlı olan bir duyguya yokmuş gibi davranamayız. Raskolnikov (Dostoyevski'nin 'Suç ve Ceza' romanının baş karakteri) hayattadır ve bir varoluş biçimidir. Hatta öyle ki; biz artık bazı insanlık durumlarını o karakterin adıyla anıyoruz. Mesela, dışarıdan bakıldığında baş edilmesi olanaksız, asla güç yetiremeyeceğimiz, mağlup edilmesi imkansız birtakım büyük güçlere ve onların hayatımızdaki karanlık gölgelerine karşı ortaya çıktığımızda diyoruz ki; bu 'Donkişotvari' bir eylemdir. Bu eylem biçimini bir roman karakterinin adıyla söylüyoruz. Kim söyleyebilir Donkişot'un gerçekten yaşamadığını?"
Seyircilerin sorularını da yanıtlayan Tarık Tufan, "Bizim hayatımızda adıyla, tavrıyla, duygusuyla bu kadar güçlü yer eden bir karakterin gerçek olmadığını nasıl söyleyebiliriz? Biz bu kez hayattaki bir tutumu ifade ederken, aslında hayat romanı taklit ediyor ve 'Donkişot gibisin.' diyoruz. Yani roman hayatın önüne geçiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Muhabir: Musa Alcan

Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Şemdinli şehitleri uğurlanıyor

2018-11-11 18:02 - Gündem

'452 iade dosyası 82 ülkeye gönderildi'

2018-11-14 18:12 - Gündem

İHH'dan İdlib'de dul ve yetim ailelerine konut yardımı

2018-11-14 19:42 - Dünya

Köpeklerden kaçarken denize atlayan ceylan kurtarıldı

2018-11-11 19:02 - Çevre-Hayat

İsveç'te iki aydır hükümet kurulamıyor

2018-11-14 19:57 - Dünya

Exxonmobil'in sondaj gemisi Rum yönetimi için bölgede

2018-11-12 19:32 - Dünya

Uygur Türkleri Washington'da Çin'i protesto etti

2018-11-14 11:32 - Dünya

Jandarmadan definecilere suçüstü...

2018-11-12 21:32 - Asayiş

İhracatçı eleman arıyor

2018-11-11 15:32 - Ekonomi

Filistin davasıyla özdeşleşen lider: Yasir Arafat

2018-11-11 19:17 - Dünya

İlgili Haberler

Yerli ve yabancı arkeologlar 'Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu'nda bir araya geldi

20:58 - Kültür Sanat

Türkiye Uluslararası Yapay Zeka Film Festivali 9-11 Aralık'ta düzenlenecek

17:57 - Kültür Sanat

Hatay'daki tarihi Uzun Çarşı'da restorasyon çalışmaları sürüyor

15:57 - Kültür Sanat

Eski inşaat ustası, emekliliğinin ardından hayalindeki sanata yönelerek 5 sergi açtı

12:33 - Kültür Sanat

Ahşap oyma ve işleme ustası el emeği ürünleriyle 12 ülkedeki sanatseverlere ulaştı

11:52 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

İzmir'in Tire ilçesinde "vahşi çöp depolama" eylemi

14:28 - Gündem

Türk boğazlarından yılın ilk yarısında yaklaşık 41 bin gemi geçti

14:18 - Ekonomi

Dışişleri Bakanı Fidan, Şam'ı ziyaret edecek

14:12 - Gündem

İngiltere Merkez Bankası politika faizini yüzde 4'e düşürdü

14:07 - Ekonomi

Adalet Bakanı Tunç'tan yeni Ankara Adalet Sarayı paylaşımı

14:03 - Gündem