MALATYA
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği ve 100'den fazla sivilin ölümüne neden olan kimyasal silah saldırısına ilişkin, "BM'nin de Adalet Divanı'nın da savaş suçlularını yargılayan mahkemelerin de harekete geçmesi lazım. Dünyanın vicdanının harekete geçmesi lazım. İnsanlığın ölmediğini dünya göstermesi lazım, yoksa yeni katliamlara yol açarlar" dedi.
Malatya'daki temasları kapsamında Yeşilyurt Belediyesi Asfalt Plenti Tesisi açılış törenine katılan Tüfenkci, burada yaptığı konuşmada, kentin yerel yönetimlerinin önemli işler gerçekleştirdiğini söyledi.
Halk oylamasının yapılacağı 16 Nisan'da yeni bir hükümet sistemine geçmek istediklerini belirten Tüfenkci, gençlere yeni iş imkanları yaratmak ve Türkiye'yi büyütmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Türkiye'nin artık hızlanması gerektiğini vurgulayan Tüfenkci, şöyle devam etti:
"Birlik, beraberlik ve uzlaşma içerisinde hareket etmemiz lazım. Siyaseti bir ayrıştırma, ötekileştirme aracı olarak görmememiz lazım. Nefret dili geliştirerek siyaset yapmamamız lazım. Biz, 80 milyonu kardeş bilerek Türkiye'yi büyütme sevdasındayız. Onun için cumhurbaşkanlığı hükümet sitemine geçmek istiyoruz. Biz mevcut sistemden rahatsızız. Çünkü mevcut sistem Türkiye'nin büyüme noktasında hep maniple edilebilir, provokasyona açık bir sistem. Bu sistem Türk insanını birbiriyle uğraştıran, enerjisini ve sermayesini boşa çıkaran bir sistem. Artık birbirimizi ötekileştirerek, birbirimizin omzuna basarak değil, elinden tutarak Türkiye'yi kalkındırılalım, hep beraber kazanalım istiyoruz. Onun için uzlaşmayı, birliği, beraberliği ve seçilmesi için de yüzde 50+1 oyu alacak bir sistemi öneriyoruz ve inşallah sizlerin katkılarıyla 16 Nisan'da 'evet' çıkacağına inanıyorum."
Yeni sistemin milleti esas aldığını aktaran Tüfenkci, sistemde karar vericinin de yetkinin söz sahibinin de millet olduğunu ifade etti.
Esed rejiminin kimyasal silah kullanması
Tüfenkci, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği ve 100'den fazla sivilin ölümüne neden olan kimyasal silah saldırısına ilişkin de şunları kaydetti:
"Suriye'de yaşananları, insanlık suçunu, vahşeti görüyorsunuz. Sarin gazıyla oradaki masum çocukların, kadınların katledildiğini görüyorsunuz. Burada bizim vicdanlarımız sızlıyor, lanetliyoruz, kınıyoruz. Bunu yapanların da hesap vermesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu konuda BM'nin de Adalet Divanı'nın da savaş suçlularını yargılayan mahkemelerin de harekete geçmesi lazım. Dünyanın vicdanının harekete geçmesi lazım. İnsanlığın ölmediğini dünya göstermesi lazım, yoksa yeni katliamlara yol açarlar. Eğer vicdanlar harekete geçmezse eğer sağduyu galip gelmezse, insanların birbirlerine katletmelerine seyirci kalır, emperyalistlerin ellerini ovuşturduklarını seyredersek gerçek dünyanın geleceğinden endişe duymamız lazım. İnşallah 16 Nisan'da evetler çıktıktan sonra Türkiye'nin geleceğinden endişe artık bundan sonra duymayacağız."