Başkanlık sisteminin ekonomik anlamda büyük katkılar sunduğunu anlatanCumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Şener, "Fransa 1962 yılına kadar Parlamenter sistem ile yönetiliyordu. 1962 yılında Gayri Safi Milli Hasılası 76 milyar doları seviyelerinde iken bu yıldan sonra yarı başkanlık sistemine geçerek 20 yıl içerisinde 600 milyar dolara bugün ise 2,6 trilyon dolara ulaşmıştır. Portekiz 1976 yılında yarı başkanlık sistemine geçerek 20 milyar dolar olan ekonomik büyüklüğünü 120 milyar dolara çıkartmıştır. Türkiye'ye gelecek olursak 1950 yılından 2002 yılına kadar 7 yıl negatif büyüme ile kapatmıştır. Bu ülke yıllarını kaybetmiştir" dedi.
“KİŞİ BAŞINA GELİR 2002'DEN SONRA YÜKSELDİ”
2001 krizinde 22 bankanın battığına herkesin şahit olduğunu ifade eden Şener, "1980 darbesinin ardından 1983 yılından başlayarak 1991 yılına kadar ki süreçte Anavatan Partisi’nin tek başına iktidar olduğu dönemde kişi başına düşen milli gelir 3 bin 577 dolara kadar yükselmişti. Krizler ile 2001 yılına gelindiğinde 3 bin 19 dolara indi. 2002 yılında ise AK Parti ile istikrar sağlanması ile 10 bin 404 dolara yükselmiştir. Türkiye'yi derinden etkileyen krizler 1978, 1994, 2001 koalisyon hükümetleri döneminde gerçekleşmiştir” ifadesini kullandı.
“14 YILLIK İSTİKRAR BAŞKANLIK SİSTEMİNİ ANIMSATIYOR”
“2002 yılından bugüne kadar yaşanan istikrar bir bakıma başkanlık sistemi istikrarını hatırlatmaktadır” diyen Şener, “Ortak ve istikrarlı kararlar ile 2002 yılında 196 milyar dolar olan ekonomik büyüklüğümüz 2015 yılında yaklaşık olarak 900 milyar dolara yükselmiştir. 36 milyar dolar olan ihracat ise 160 milyar dolara yükselmiştir. Bu istikrarın daim olmasını istediğimiz için Başkanlık sistemini savunuyoruz" diye konuştu.
dikGAZETE.com