?>

'Sinemada evrensel bir tema yakalamak gerekiyor'

Yönetmen, senarist ve görüntü yönetmeni Konuk, ortaya çıkan her eserde evrensel olmanın önemine vurgu yaparak, "Filmleri yazarken evrensel olmayı önceliyorum. Sinema yaparken ince nokta bence evrensel bir tema yakalayabilmek." dedi.

Kültür Sanat - 7 yıl önce

MALATYA - HİLAL UŞTUK - ORHAN YOLDAŞ
Yönetmen, senarist ve görüntü yönetmeni Emre Konuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lise yıllarında kitap okuyup öykü yazdığını dile getirerek, daha sonra yazdığı hikayeleri film olarak çekmeye karar verdiğini anlattı.
İlk çekimlerinin başarısız olduğunu ifade eden Konuk, üniversitede Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü'nde okuduğunu dile getirerek, "En başında anladım ki ben sahada olmalıydım. Çok beğendiğim filmlerin beğendiğim sahnelerini maket yapardım. Örneğin iki kişi masada yemek yiyorsa maketini yapar benzer ışıklar yapmaya çalışırdım. Böylelikle tekniğe merakım arttı ve teknikle ilgili ilerlemeye başladım. Ailemin desteğiyle küçük bir kamera aldım ve teknik çekimlere başladım. Biraz ilerleyince dramayla ilgili bir şeyler yapmaya ihtiyaç duydum ve üniversitede kısa filmler çekmeye başladım. Serüven bu günlere kadar geldi." diye konuştu.
Konuk, sinemacı olma fikrinin, annesi dışında ailesinde hoş karşılanmadığını vurgulayarak, "Annemle birçok şeye o dönem göğüs gerdim. Okula burslu başlamıştım, devamsızlıktan bursu kaybettim. Hem çalıştım hem de sinema yapmaya gayret ettim ve bugünkü noktaya geldim." ifadelerini kullandı.
İlk filminde babaannesini ele aldığını dile getiren Konuk, "Babaannem felçliydi. Onun hareket edememesi dikkatimi çekiyordu. Bir drama hissediyordum. Babaannemin günlük hayatını çekmeye başlamıştım. Amatör film diyemeyiz de belki bir belgesel gibiydi. İlk babaannemle ilgili videolar için kayda bastım." dedi.
"Uşak'ı yaz mevsiminde çekeceğiz"
Emre Konuk, sinemaya sanatsal bir eğilimle başladığının altını çizerek, şu bilgileri verdi:
"Kameranın başında olmak ve yazmak beni mutlu hissettiriyordu. İşin içine girince de sinemada bir şey anlatmak gerekiyordu. O dert kısmı sonradan başladı. Bir kitle hikayesi yerine küçük insan hikayesi anlatmayı düşündüm. Kısa filmlerim de öyleydi. İlk filmim 'Çırak', bir terzi çırağının hikayesi. Çok dallanıp budaklanmayan, bir karakteri takip ettiğimiz bir senaryo. Planlarım arasında hep yazdığım filmleri çekmek vardı. (Son film) 'Tahta Kılıç'ın senaryosu bana geldiğinde çok etkilendim. Kosova'nın 1998-1999 yıllarında yaşadığı o savaş ortamı ve yetim kalan çocukların hikayesi beni etkiledi. Güçlü bir senaryoydu. Senaristle çalıştıktan sonra ikimizin de ortak noktaya geldiği metne kavuştuk. Geçtiğimiz yaz bu filmi çektik. Etkileyici bir film olduğunu hissediyorum. Kurgusunu bitirdik. İzlerken beni etkiliyor, umarım insanları da etkiler. Üçüncü filmim de 'Uşak' olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan destek çıktı. Önümüzdeki yaz çekeceğiz. Tahta Kılıç'ın ise şu an post prodüksiyon aşaması sürüyor ancak sonraki adım festival."
"Çırak vizyona girse belki en fazla 10 kopyayla girebilirdi"
Payitaht Abdülhamid dizisinin de yönetmenliğini üstlenen Konuk, film festivallerinin, filmlerin seyirciyle buluşması açısından önemli olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
"Çırak vizyona girse belki en fazla 10 kopyayla girebilirdi. Bu bir gerçek ve herkesin kabul ettiği bir durum. Festivallerin en büyük özelliği vizyonda şans bulamayan filmler orada büyük kitlelere ulaşabiliyor. Çırak, çok büyük festivallerde de yarıştı. Bizim gönüllü katıldığımız, insanlar bu filmi izlesin dediğimiz festivaller de oldu. Festival müthiş bir ortam. Yeni insanlarla, senaristlerle, yönetmenlerle tanışıyorsunuz. Belki bir sonraki filminizin yapımcısıyla tanışıyorsunuz. Festivaller olumlu kullanıldığında çok güzel ortamlar bence. Bir film çekiyorsunuz ve kurgusunu bitirirken en az 100 kere izliyorsunuz. Artık film sizin için bitiyor ve çok izlediğiniz için sıkıcı bir hal almaya başlıyor. 'İnsanlar ilk gösterimde filmi anlayabilecek mi? Düşündüğüm yerlerde, düşündüğüm reaksiyonu alabilecek miyim?' endişesi başlıyor, Yönetmen filmi izlemekten ziyade yanında ve arkasındaki insanı gözlemlemekle vaktini geçirir. İlk katıldığım festival olan Uluslararası Antalya Film Festivali, özgüvenimi sağladı. Filmde reaksiyon almam gereken belirlediğim 10 yer vardı. 10'da 10 oldu. Festival bittiğinde çok alkışlandı ve 'Çırak' olmuş dedim."
Malatya Film Festivali'nde izlediği kısa filmleri de değerlendiren Konuk, "Basit hikayeleri, yenilikçi bir dille anlatan filmler de vardı, hiç duymadığımız, bilmediğimiz hikayeleri anlatan filmler de. 10 filmden 8'i mini sinema filmi gibiydi. Bunun avantajı şu, kısa filmci birçok ödül aldıktan sonra kısa filmi bir zıplama tahtası olur. Belki sinema filminin kaynağını, yapımcısını bulacak. Kısa filmciler için festivaller güzel ortamlar. Değerlendirmeleri gerekiyor. İzlediğim kısa filmlerden gurur duydum. Teknik ve içerik olarak çok iyiydiler. " şeklinde konuştu.
Konuk, ortaya çıkan her eserde evrensel olmanın önemine vurgu yaparak, "Filmleri yazarken evrensel olmayı önceliyorum. Doğru konuyu seçerseniz bütün insanlara dokunabiliyor. Sinema yaparken ince nokta bence evrensel bir tema yakalayabilmek. Yerel bir konuyu evrensel bir dille anlatabilirsiniz. Mesela 'Çırak' panik atak hastası bir adamın hikayesiydi, dünyanın her yerinde panik atak hastaları var." ifadelerine yer verdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Beyoğlu’nda bıçaklı 'yol verme' kavgası

2018-11-14 00:02 - Asayiş

İmar barışı en fazla Zonguldak ve Edirne konut fiyatlarını artırdı

2018-11-17 15:02 - Ekonomi

Kangallar ile kedilerin şaşırtan dostluğu

2018-11-18 18:02 - Çevre-Hayat

Alman istihbaratına yeni başkan

2018-11-16 01:07 - Dünya

TAM Başkanından Cemal Kaşıkçı açıklaması

2018-11-15 19:57 - Gündem

'Türk halkını çok seviyoruz'

2018-11-17 20:02 - Sağlık

'Suudilerin açıklamalarındaki 'cüret' şok edici'

2018-11-16 11:02 - Dünya

Türkiye Motokros Şampiyonası sona erdi

2018-11-18 19:32 - Spor

KDK çağrı merkezi kuracak

2018-11-13 14:32 - Gündem

Şenol Güneş 48 yıl sonra sınıf arkadaşlarıyla buluştu

2018-11-18 21:47 - Magazin

İlgili Haberler

Türk Edebiyatının Milli Sesi: Yavuz Bülent Bakiler

17:50 - Kültür Sanat

Devlet Tiyatroları, yeni sezonda 12 bölgede 21 yeni oyun sahneleyecek

18:53 - Kültür Sanat

Yavuz Bülent Bakiler, memleketi Sivas'ta son yolculuğuna uğurlandı

17:22 - Kültür Sanat

Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı

19:52 - Kültür Sanat

Farklı sanat dallarının birleşimiyle ortaya çıkan 'neva' ile ahşap eserler üretiyor

11:42 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Türkiye'den Trump'ın Gazze'de ateşkes planına Hamas'ın verdiği cevapa ilişkin aç

02:18 - Gündem

Anket: ABD'de halkın yüzde 59'u İsrail'e karşı olumsuz görüş taşıyor

00:27 - Dünya

Türk Devletleri İşbirliği Günü'nde İstanbul ve Ankara'daki bazı köprü ve binalar turkuaza büründü

00:12 - Çevre-Hayat

İspanya ve Portekiz'de Nisan ayındaki elektrik kesintisi 'türünün ilk örneği' olarak kaydedildi

00:12 - Dünya

İstanbul'da bazı bölgelerde sağanak etkili oluyor

23:58 - Gündem