Bab
Evinin bir odasını atölyeye çevirerek mesleğini sürdüren ilçenin tek ut ustası 68 yaşındaki Hamza, sorularımızı cevapladı.
Gençlik çağında ailesinin maddi sıkıntıları nedeniyle Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 3. sınıftayken bırakmak zorunda kaldığını anlatan Hamza, torna atölyesinde çalışarak ailesinin geçimini sağladığını kaydetti.
Hamza, ut çalmayı erken yaşta öğrendiğini belirterek, 2000 yılında hiç eğitim almadan eskiyen udunun yerine yenisini yapmayı başardığını söyledi.
"DEAŞ Bab'da iken sadece korku ve karanlık vardı"
Hamza, 2013 yılında kansere yakalandığını ve yıl sonunda tedavi için Türkiye'ye gittiğini belirterek, "2015'e kadar tedavi görüp iyileştim. Ancak DEAŞ Bab'ı işgal etmişti. Geri dönemedim. DEAŞ Bab'da iken sadece korku ve karanlık vardı." dedi.
Türkiye'den Bab'a 2021 yılında dönme kararını aldığını ifade eden Hamza, "Bu enstrümana olan sevgim beni geri dönmeye teşvik etti. Türkiye'deki arkadaşlarımın sayesinde boya, ahşap ve telleri temin ediyorum." diye konuştu.
"Ahşaba göre udun fiyatı değişiyor"
Utla ilgili bütün aksamları tek başına monte ettiğini belirten Hamza, "Bu çalgı tek bir kişinin ruhu ve eli ile yapılması gereken bir enstrümandır." ifadesini kullandı.
Hassan Hamza, savaş öncesi ürettiği utları Kuveyt, Suudi Arabistan, ABD, Kanada, İspanya ve Fas'a sattığını belirterek, ahşaba göre udun fiyatının değiştiğini, fiyatların 250'den başlayıp 1000 dolara kadar yükselebildiğini bildirdi.
Hamza, parçaların tedarik edilmesinin başlıca sorunlardan biri olduğunu vurgulayarak, bir udun yapım sürecinin en az bir ay sürdüğünü kaydetti.
"Zanaatkarlara sesleniyorum; mesleği yeni nesillere öğretin"
Atölyede ürettiği enstrümanları yerel piyasaya sattığını söyleyen Hamza, "Savaştan dolayı ihracat yapmıyorum. Durumların düzelmesi halinde ihracat yapmak için tekrar motivasyonumuz olacak." dedi.
Arap dünyasında ut yapım zanaatına ilginin azaldığını dile getiren Hamza, şunları aktardı:
"Bütün zanaatkarlara sesleniyorum, mesleği yeni nesillere öğretin ve aktarın.
Ut yapım ustasının sanatçı da olması lazım yoksa ruhsuz bir marangoz udu olur. Sanatçı olan ut yapım ustası, tellerden çıkan sesleri hissedebilir."