Ankara
Yumaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.
Üreticilere sağladıkları destek ve yatırımlarla, 2002'de 24,5 milyar dolar olan Türkiye'nin tarımsal hasılasını 2024'te 74 milyar dolara çıkardıklarını belirten Yumaklı, "Ayrıca bu dönemde tarım sektöründe ortalama yıllık büyüme oranı, Amerika'da 2,2, Rusya'da 1,4 ve Avrupa Birliği'nde 0,3 iken, ülkemizde yüzde 2,7 olarak gerçekleşmiştir." dedi.
???? Türkiye'nin tarımsal hasılada 2002'de Avrupa'da 4'üncü, dünyada 12'nci sıradayken, bugün Avrupa'da 1'inci, dünyada 7'nci olduğunu dile getiren Yumaklı, Türkiye'nin tarım ve gıda ürünleri ticaretinde net ihracatçı olduğunu, 2024'te 32,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini söyledi.
Bir önceki yıla göre dış ticaret fazlasını yüzde 57 artırarak 10,8 milyar dolara ulaştırdıklarını, son 23 yılda gıda ve tarım ürünlerinde dünya ihracatındaki payı 2 katına çıkardıklarını belirten Yumaklı, Türkiye'den 186 ülkeye 2 bin 218 çeşit ürün ihracatı gerçekleştirdiklerini vurguladı.
Yumaklı, bitkisel üretimdeki gelişmelere değinerek, sertifikalı tohum üretimini 9 kat artışla 1 milyon 300 bin tona, sertifikalı fide-fidan üretimini 46 kat artışla 186 milyona çıkardıklarını söyledi. Türkiye'nin kendi ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, 103 ülkeye ihracat yaparak, dünya tohum ticaretinde önemli konuma ulaştığının altını çizen Yumaklı, ülkenin meyve ve sebze üretiminde de Avrupa'da 1'inci, dünyada 4'üncü olduğunu ifade etti.
Hayvan varlığındaki yaşanan gelişmeleri de anlatan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2024 yılında 2002'ye göre büyükbaşta yüzde 71 artışla 17 milyona, küçükbaşta yüzde 72 artışla 55 milyona ulaştırdık. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığında Avrupa'da ilk sıradayız. Bal üretiminde yüzde 28 artışla 96 bin tona ulaşarak, Avrupa'da 1'inci, dünyada 2'nciyiz. Kanatlı hayvan varlığımızı yüzde 53 artışla 384 milyona çıkararak, Avrupa'da 1'inci, dünyada 12'nci sıraya yerleştik."
Yumaklı, son 23 yılda 9 kat artışla 577 bin ton su ürünü yetiştirdiklerini, ihracatı da 20 kat artışla 2 milyar dolara ulaştırdıklarını belirterek, hem bugünün ihtiyaçlarını hem de geleceği gözeten 3 yıllık dönemler halinde güncellenen yol haritasını uyguladıklarını dile getirdi.
"Ata tohumlarında tescil ettiğimiz çeşit sayısını 49'a yükselttik"
Kayıtlı üretici sayısının 2025 üretim yılında geçen yıla göre yüzde 2, üretim alanının ise yüzde 3 arttığını bildiren Yumaklı, "Bitkisel üretim planlamasıyla 3 yıllık dönem sonunda, hububat üretimini 39,7 milyon tona, baklagil üretimini 1,35 milyon tona, yağlı tohumlu bitkiler üretimini ise 5,2 milyon tona çıkaracağız." dedi.
Bitkisel üretimde gıda arz güvenliğini güçlendirmek, yerli, kaliteli ve iklim değişikliğine dirençli tohum kapasitesini geliştirmek için AR-GE faaliyetleri ile diğer projelere devam ettiklerine işaret eden Yumaklı, şunları kaydetti:
"Yurt içinde kullanılan sertifikalı tohumluğun, tahılda yüzde 45'i, baklagillerde yüzde 60'ı enstitülerimizce tescil edilen tohumlardan oluşmaktadır. İklim değişikliğine uyumlu, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı olarak geliştirdiğimiz tohumluk çeşidimiz 82'ye ulaşmıştır. Geleneksel mirasımıza sahip çıkarak, ata tohumlarında tescil ettiğimiz çeşit sayısını 49'a yükselttik. Bunların 11'ini Tarım Kredi Marketlerde vatandaşlarımıza sunduk. 2026'da satışa sunacağımız ata tohumunu 24 çeşide ve 1 milyon pakete ulaştıracağız."
TAKE Projesiyle, 2021-2024 yılları arasında 412 bin üreticiye 68 bin ton tohum, 102 milyon fide-fidan dağıttıklarını, 2025'te ise 100 bin üreticiye 14 bin ton tohum, 22 milyon fide-fidan temin ettiklerini dile getiren Yumaklı, "Tohum Gen Bankalarımız, 122 bin 750 materyal ile dünyanın en güçlü gen bankaları arasında yer almaktadır. 2026 yılında Bakanlığımızca geliştirilen yerli ve milli hibrit ayçiçeği ve mısır tohumlarını çoğaltarak üreticilerimizle buluşturacağız. İklim, toprak ve su kaynaklarını dikkate alarak ekonomik değeri yüksek olan ürünler için Ürün İhtisas Havzaları oluşturacağız." bilgisini verdi.
"Şap ve kuş gribi hastalığı nedeniyle hayvansal ürünlerde arz sorunu yaşanmadı"
Yumaklı, karkas verimini geçen yıla göre, yüzde 2 artışla 292 kilograma, süt verimini yüzde 10 artışla 3 bin 330 litreye çıkardıklarına dikkati çekerek, yetiştiricilerin korunması amacıyla bu yıl da süt regülasyon uygulamasına aralıksız devam ettiklerini anlattı.
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütünün, birçok hayvan hastalığının dünya genelinde yayıldığını açıkladığını aktaran Yumaklı, şunları ifade etti:
"Bu yıl, SAT-1 serotipi şap hastalığı ülkemizde 1965'ten sonra ilk kez görülmüştür. Hastalığın yayılımını engellemek ve etkin bir kontrol sağlamak amacıyla, ülke genelinde hayvan hareketlerini kısıtladık. Enstitümüzce üretilen 20,7 milyon doz aşıyı sahaya gönderdik. İlk doz aşılama çalışmaları tamamlandı ve ikinci aşılama sürecini de en kısa sürede bitireceğiz. Şap hastalığının yanı sıra kuş gribi salgını dünyada iki kat artarak 89 ülkede görülmüştür. Yaşanan kuş gribi salgınından ülkemiz de etkilenmiştir. Hastalığın yayılımını kontrol altına almak ve üretimin devamlılığını sağlamak için yetiştiricilerimize son 2 yılda 2,6 milyar lira tazminat ödenmiştir. Ülkemizde şap ve kuş gribi hastalığı nedeniyle hayvansal ürünlerde arz sorunu yaşanmamıştır."
"Su Ürünleri Kontrol ve Denetim Merkezi'ni faaliyete geçireceğiz"
Yumaklı, su ürünlerindeki gelişmelere de değinerek, Akdeniz ülkeleri içinde en büyük ve donanımlı Su Ürünleri Kontrol ve Denetim Merkezi'ni gelecek yıl Yalova'da faaliyete geçireceklerini aktardı.
Antalya'da gelecek yıl su ürünlerinde uluslararası standartlarda İstilacı-Yabancı Türler İzleme Merkezi'ni kuracaklarını kaydeden Yumaklı, Türkiye'nin ilk organize su ürünleri tarım bölgesini de Adana'da kuracaklarını açıkladı.
Konuşmasında milletvekillerinin Et ve Süt Kurumu ile ilgili iddialarına da cevap veren Yumaklı, şunları kaydetti:
"ESK'nın hesap, iş ve işlemlerine baktığımızda, bahsi geçen şirketle Et ve Süt Kurumu arasında doğrudan veya dolaylı tek kuruşluk ticari faaliyetin olmadığı anlaşılmıştır. Bu devletin kasasından bu şirkete giden tek bir kuruş, bu şirketten alınan tek bir gram ürün yoktur. Muhalefetin savcılığa suç duyurusunda bulunacağını öğrendik, çok da memnun olduk. En ufak çekincemiz yok, kendimizden eminiz. Kurumlarımız şeffaf, Sayıştay denetimine tabi, verilemeyecek bir hesabımız da yok. Bu iddialar gündeme geldiğinde ellerini ovuşturanlar maalesef karkas ete 25 lira daha zam yaptılar. Eski usule geri dönüp, piyasa regülasyonunu istemeyenlerle alakalı takdiri kamuoyuna bırakıyorum. Et ve Süt Kurumu şeffaflık, hesap verilebilirlik, kamu yararı ve mevzuata uygunluklar çerçevesinde piyasa regülasyon faaliyetine devam edecektir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com