?>

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Büyük medeniyetimizin üçüncü büyük çıkışına öncülük edeceğiz

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "İslam'ın yeniden kendi kökleriyle buluşması ve Türk dünyasının buna öncülük etmesiyle birlikte büyük medeniyetimizin üçüncü büyük çıkışına şahitlik edeceğiz, öncülük edeceğiz." dedi.

Siyaset - 5 saat önce

TBMM
Kurtulmuş, himayesinde, Üsküdar Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Meclis Tören Salonu'nda düzenlenen "Türk Devletleri Yüzyılı'nda Ceditçiliğin Ufukları Uluslararası Sempozyumu"na katıldı.
Numan Kurtulmuş, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, dünya siyasetinde dengelerin değiştiğini, "ceditçilik fikri" üzerinden gelişecek hamlelerin İslam'ın üçüncü büyük yürüyüşü olarak kabul edileceğini söyledi.
????
İslam'ın birinci yürüyüşünün Hazreti Muhammed ve dört halife döneminde ortaya konulduğunu anlatan Kurtulmuş, Anadolu topraklarına ve Avrupa'nın içlerine kadar uzanan İslam'ın ikinci yürüyüşünün, yeni kapıları açarak Müslüman ülkelere ve Türk toplumuna katkılar sağladığını aktardı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, 7. yüzyıldaki gelişmelerin Türklerin İslam'la tanışmasıyla yeni bir ivme kazandığını dile getirdi.
Orta Asya'da, Anadolu topraklarında büyük medeniyetler kurulduğunu hatırlatan Kurtulmuş, 19. yüzyıl ve 20. yüzyılda dünyada önemli çöküşlerin yaşandığını, Türk dünyasının yeni bir kimlik kazandığını kaydetti.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Açıkça ifade edebiliriz ki özellikle Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte gelişen süreçte Türk dünyası artık kimliğine kavuşmuş, sadece siyasi bağımsızlık değil, arkasından ekonomik bağımsızlık sürecine girmiş ve kendi milli kimliklerini de sahip oldukları medeniyet değerleri üzerinden tanımlamaya başlamıştır. Bunu Özbekistan'da, Kazakistan'da, Azerbaycan'da görüyoruz. İslam'ın yeniden kendi kökleriyle buluşması ve Türk dünyasının buna öncülük etmesiyle birlikte büyük medeniyetimizin üçüncü büyük çıkışına şahitlik edeceğiz, öncülük edeceğiz."

"Ceditçilik Sempozyumu'nu her yıl bir başka Türk devletinde gerçekleştirelim"

Ceditçilik Hareketi'nin iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, dünyada bir asır önce büyük değişimler yaşandığını, imparatorlukların yıkıldığını ifade etti.
Kurtulmuş, Ceditçilik Hareketi'nin "yeni bir arayış" üzerinde yoğunlaştığını belirtti.
Bütün insanlığa "kendine gel, yeni bir insani anlayışla ortaya çık" mesajı veren Ceditçilik Hareketi'nin, geniş yelpazede fikir ve ulema hareketi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu hareketteki değerli fikirlerin günümüze tercüme edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ceditçilik Hareketi'nin TBMM çatısı altında tartışılmasının önemli bir adımın başlangıcı olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Planlamamız şudur; bundan sonra bu Ceditçilik Sempozyumu'nu her yıl bir başka Türk devletinde gerçekleştirelim ve bundan sonra bu mesele Türk dünyasına rehberlik eden, ışık tutan fikri bir gelişme olsun." diye konuştu.

"Ceditçilik Hareketi'nin mutlak bir siyasi ufka sahip olduğunu da söylememiz lazım"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, coğrafi olarak çok geniş bir alana hitap eden ve bu alanda etnik, mezhebi ve siyasi farklılıkları bir tarafa bırakarak halkların uyanmasını teklif eden bir anlayışla Ceditçiliğin ortaya konulduğunu belirterek, "Ayrıca 'dilde, fikirde, işte birlik' sloganıyla birlikte farklı Türk boylarının aslında dilini ortaklaştırarak birbirini daha iyi anlaması, işlerini ortaklaştırarak da aynı fikir birliğine ulaşması hemen hemen hepsi tarafından bir fikir birliği haline gelmiştir. Ceditçilik Hareketi'nin mutlak bir siyasi ufka sahip olduğunu da söylememiz lazım. Şiir yazanı bile, yazdığı şiiri sadece bir şiir olsun diye değil, bir siyasi ufkun argümanı olsun diye kaleme almış ve böylece bu fikirleri paylaşmıştır." ifadesini kullandı.
Kapsayıcı, kuşatıcı, birleştirici bir Türklük anlayışı etrafında bu fikirlerin söylenmiş olmasının da Ceditçiliğin temel özelliklerinden olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Ceditçilik Hareketi'nin ortak bir diğer tarafı ise kolonyal uygulamalara karşı olan reaksiyonlarıdır. Yani emperyal fikirlere ve emperyal uygulamalara karşı asla boyun eğmemiş olmaları, milliyetçiliği bir bağımsızlık ve hürriyet meselesi olarak ele almış olmalarıdır." dedi.
Kurtulmuş, Ceditçilik Hareketi'nin hemen hepsinin ortak noktalarından birisinin eğitime verilen önem olduğunu vurguladı.
İnsanların büyük çoğunluğunun, en temel eğitimi bile alamadıkları dönemde Ceditçilerin, mektepler kurarak özellikle kızların da okutulmasını teşvik ettiklerini, eğitim alanındaki her hamleyi önemsediklerini ifade etti.
Bu hareketin aynı zamanda bir kimlik inşası hareketi olduğunun da altını çizen Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Hınçla değil hikmetle bir kültürel ve siyasi başkaldırı olarak ortaya konulmuştur. Ceditçilerin hemen hemen tamamında Türklük ve İslam iç içe geçmiş iki unsurdur. Birbirinin rakibi, birbirinden ayrı değildir. İslam, doğunun kalbidir, Türklük ise onun nabzıdır. Dolayısıyla İslam'dan uzak bir Türklüğün aslında bir fonksiyon icra etmeyeceği hemen hemen Ceditçilerin tamamı tarafından kabul edilmiştir. Türk ile İslam'ı birbirinden ayırmak hiçbirinin aklının ucundan geçmemiştir. Milletimizin kaderinin ilim ve imanla yoğrulmakla mümkün olduğu ortaya konulmuş, bu amaçla da iki farklı kolun önemli isimleri halkın arasına karışmıştır. Bunlardan birisi geleneksel ulema… Kendi köşesine oturmamış, Ceditçilik Hareketi'ni besleyen fiillerini halkın içerisinde güçlü bir şekilde sürdürmüşlerdir. Diğer taraftan da modern mekteplerden mezun olan mütefekkirler, aydınlar aynı şekilde milletin inancıyla, değerleriyle bütünleşik bir şekilde halka kimlik ve şahsiyet kazandırmaya çalışmışlardır."
Usul-ü cedid mekteplerinin pedagojik eğitimin en güçlü şekilde verildiği kurumlar haline getirildiğini de ifade eden Kurtulmuş, "Ayrıca önemli bir mesele de bu harekette kendi kavramlarımızı üretmek ve kendi ihtiyaçlarımızı konuşmak meselesidir. Ortak hafızanın, müşterek mücadelemin ve ortak tahayyülün de Türk dünyasını birleştirecek önemli bir çaba olduğunun altını çizmişlerdir." dedi.

"Türk dünyasının yeni bir dönemin başlangıcında"

Türk dünyasının yeni bir dönemin başlangıcında olduğunu belirten Kurtulmuş, 19. yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başı nasıl bir dünyayı ortaya çıkardıysa, dünyadaki dengeler nasıl alt üst olmuş, imparatorluklar nasıl başka güçlerle yer değiştirmişse, sadece siyaset, dünya dengeleri değil, aynı zamanda ekonominin, ticaretin, her şeyin kökten değiştiği bir dönemi insanlık yaşamışsa neredeyse birebir aynısının da bugünlerde yaşandığını söyledi.
Yeni dönemin çok kutuplu, çok merkezli ve çok kültürlü gelişeceğini dile getiren Kurtulmuş, Orta Asya'dan Kafkaslara, Anadolu'dan Avrupa'ya kadar yaklaşık 300 milyonluk Türk dünyasının, tek tek bağımsızlıklarını kazanarak kendi milli kimlikleri üzerinde ayağa kalktıklarını, bunun önemli bir tarihi başlangıç olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Eğer Türk dünyasında bir uyanış olsa ama dünya buna imkan verecek bir küresel denkleme sahip olmasaydı, bugün Türk dünyasının sahip olduğu avantajlar bu kadar önemli hale gelmeyebilirdi. Tam tersine, dünya konjonktürü farklı olsa Türk dünyası bundan haberdar olmasaydı yine önemli bir gelecekten bahsediyor olamazdık. Şartların hepsi yan yana gelmiş neredeyse hepsi mükemmel bir şekilde Türk dünyasının yeni bir rönesansa hazırlanmasını mümkün kılmıştır. 300 milyonluk Türk dünyası tam da stratejik olarak dünyanın bütün gerilim noktalarının ortasında, bütün güç merkezlerinin ortasında yepyeni bir güç merkezini işaret ediyor. İnşallah dilde, işte, fikirde birliği sağlayarak, saflarımızı sıklaştırarak, kendi köklerimizle yeniden tanışarak ve köklerimiz üzerinde ürettiklerimizi bütün insanlığın ortak değeri haline dönüştürerek bu dönemde ortaya çıkan bu büyük imkandan istifade edeceğimizi umuyorum. Bunun için bu tür bilimsel çalışmaların, inanın ki en az siyasi çalışmalar kadar önemli olduğunu ifade etmek durumundayız."
Ceditçilik ve Türk dünyasının birliği meselesine verilen önemi göstermek için bu toplantıyı TBMM'de gerçekleştirdiklerini vurgulayan Kurtulmuş, emeği geçenlere teşekkür etti.
Kurtulmuş, "Önümüzdeki yıldan itibaren, her yıl bir başka yerde bu toplantıyı gerçekleştirerek, yeni rönesansa, İslam'ın üçüncü büyük yürüyüşüne, İmam-ı Buhariler gibi, İmam-ı Gazaliler gibi, İbn-i Haldunlar gibi, Yusuf Akçuralar gibi, Gaspıralı İsmailler gibi büyük isimleri yetiştirmek mümkün olur. Bu büyük çabada emeği olan herkesin sadece kendi milletlerine karşı değil, insanlığa karşı da önemli bir fonksiyon icra edeceğine yürekten inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.

"Ceditçilik bir uyanış hareketidir"

Üsküdar Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Ceditçiliğin 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıktığını söyledi.
Ceditçilik hareketinin Batı'yı taklit etmediğini vurgulayan Arslan, Türk dünyasının yeni bir atılım sürecine girdiğini belirtti. Arslan, sempozyumun önemli bir tartışma ortamı oluşturacağını ifade etti.
Özbekistan Ulusal Maas-Medyayı Destekleme ve Geliştirme Kamu Fonu Mütevelli Heyeti Başkanı Akramjon Fazilov, sempozyumun düzenlemesi dolayısıyla TBMM Başkanı Kurtulmuş'a teşekkür etti.
Michigan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Kocaoğlu, sempozyumun TBMM çatısı altında düzenlenmesinin manevi değerinin büyük olduğunu kaydetti.
Türk dünyasının ve Türkiye'nin Ceditçiliğe önem verdiğine işaret eden Kocaoğlu, "Ceditçilik bir uyanış hareketidir. Ceditçilik fikri bugün de yaşıyor. Bugün de Ceditçilerin yapmak istediği amaçlar var, bu amaçlar da bizim omuzlarımızda ödev olarak duruyor. O amaçları yapmamız lazım." diye konuştu.
Kocaoğlu, Türk dünyasının bütün köşesinin eşitliğe ve ilerlemeye ihtiyacı olduğunun altını çizdi.
Ceditçiliğin "adaleti" savunduğuna dikkati çeken Kocaoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de Ceditçi olduğunu söyledi.
Programa eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, milletvekilleri ve farklı ülkelerden akademisyenler katıldı.
Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun oturumlarına geçildi. İki gün sürecek sempozyum, yarın akşamki değerlendirme oturumuyla sona erecek.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Bazı kanunlar ile 375 sayılı KHK'de değişiklikler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

2025-05-22 01:27 - Siyaset

Engelliler bir günlük askerlik sevinci yaşadı

2025-05-15 18:18 - Magazin

İzmirli genç müzisyenlerden huzurevi sakinlerine müzik dinletisi

2025-05-16 11:58 - Magazin

BM Daimi Temsilcisi Yıldız: Türkiye, denizlerde hukukun üstünlüğü ve seyrüsefer özgürlüğünü savunuyor

2025-05-22 02:02 - Dünya

Milli boksör ve film oyuncusu Yunus Emre'nin 'çifte' kariyer planı

2025-05-16 12:02 - Magazin

Kınından çıkan kılıç -Prof. Dr. Bedri Gencer yazdı-

2025-05-20 21:42 - En Son Yazılar

Çevreye duyarlı öğrenciler geri dönüşüm malzemelerinden enstrümanlar yaparak orkestra kurdu

2025-05-16 13:42 - Magazin

Akrepleri ofisinde 3 yıl inceledikten sonra "akrep zehri üretim tesisi" kurdu

2025-05-22 12:13 - Çevre-Hayat

Açık Alan Hokey Süper Liglerinde 2025 şampiyonu Antalya'da belli olacak

2025-05-22 13:32 - Spor

Rusya'da kripto para ile yapılan anlaşmalara ilişkin para cezası tasarısı, kripto paranın müsaderesini öneriyor

2025-05-22 00:51 - Özel Haber

İlgili Haberler

MGK Bildirisi: Terörsüz Türkiye hedefiyle ilgili son gelişmeler değerlendirildi

19:28 - Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Diyanet Vakfına kurban bağışında bulundu

17:47 - Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman'dan gelen çocuklarla görüştü

17:33 - Siyaset

Milli Güvenlik Kurulu toplantısı başladı

16:18 - Siyaset

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Şam'da Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile görüştü

16:32 - Siyaset

Günün Manşetleri

Netanyahu ile Trump telefonda görüştü

20:53 - Dünya

Ticaret Bakanlığı İsrail ile ticaretin devam ettiği iddialarını yalanladı

20:48 - Ekonomi

FWI Başkanı Slater, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararından övgüyle bahset

20:37 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

DMM, 2B arazileriyle ilgili yapılacak düzenlemeye ilişkin iddiayı yalanladı

20:22 - Gündem

İsrailli esirlerin aileleri: Netanyahu hükümeti, "hayali bir zafer" sunma çabasında

20:13 - Dünya