TBMM
Kurtulmuş, Meclis'te görev yapan parlamento muhabirleriyle iftar programında bir araya geldi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, buradaki konuşmasında, parlamento muhabirlerinin fedakarca çalışan ve ilişkilerini fevkalade iyi yönetebilen nadide gruplardan biri olduğunu ifade etti.
Parlamento muhabirlerinin, Meclisin hem yasama hem yürütme faaliyetlerine önemli bir destek sunduklarını, TBMM'de yapılan faaliyetleri dışarıya anlatmak, Meclis'in itibarını, onurunu güçlü bir şekilde aktarmak için önemli bir gayretin içinde olduklarını belirten Kurtulmuş, bundan dolayı TBMM Başkanı olarak parlamento muhabirlerine teşekkür etmeyi bir borç bildiğini söyledi.
Türkiye'de yaşanan son gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, "Bu topraklar bize vatan yapıldığından bu yana Türkler, Kürtler, Sünniler, Aleviler, farklı etnik kökenden insanlar birlikte yaşıyoruz. Aramıza zaman zaman ayrılık tohumları ekilmeye çalışılmasına rağmen hiçbir zaman başarılamamış ve bunların hepsi bertaraf edilmiştir. Ama ne yazık ki ülkemizin son 40 yılında terör örgütü vasıtasıyla özellikle Türkiye'deki bu birliği, beraberliği, milli bütünlüğü ortadan kaldırmak isteyen, Türkiye'nin ayaklarına pranga vurmak isteyen, Türkiye'nin önünü, yolunu kesmek isteyenler, terör örgütlerinden medet ummuşlar, onları vekalet savaşlarının unsurları, vekilleri olarak kullanmışlardır." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, özellikle ABD'nin Irak'ı işgaliyle birlikte başlayan süreçte, etnik ve mezhebi anlamda bölünmeler yaşadığı, ülkelerin paramparça hale getirildiği bu dönemde, Türkiye'nin kendi iç bütünlüğünü sağlaması, kendi iç kalesini diri ve canlı tutmasının her şeyin üstünde önem arz ettiğine işaret ederek, "Bunun için, özellikle terör örgütünün artık faaliyetlerini bıraktığı, silahlarını ilanihaye terk ettiğinin İmralı tarafından açıklanması önemlidir, kayda değer bir gelişmedir." diye konuştu.
Şeffaf, açık, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde sürecin yürütülmesine gayret edildiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede de hiç kimsenin süreci zehirlememesi gerektiği kanaatindeyiz. Çünkü Türkiye, tarihi bir fırsat yakalamıştır. Bölgesinde etnik ve mezhebi, dini farklılıklar artık çatışma alanları haline dönüştürülmüşken, Türkiye'nin var olan bu terör belasını tarihin çöplüğüne atması ve arasındaki var olan kardeşliği de ilanihaye kıyamete kadar devam etme iradesini ortaya koyması hepimizin ortak sorumluluğudur. Bunun için süreci hiçbir şekilde şahsileştirmeden, bir siyaset pazarı haline getirmeden, burada milletimizin milli menfaatlerini, milletimizin birliğini ve dirliğini sağlayacak bu süreci inşallah tamamlayacağız."
"Terör Türkiye'nin gündeminden ilanihaye kalkacaktır"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bunun için basın mensuplarının da sürece olumlu katkılarının olduğunu dile getirerek, "Türk medyasının hemen hemen tamamına yakınının bu süreçte gösterdiği duruş, samimidir ve yapıcıdır; sürece pozitif katkı sağlamak amaçlıdır. Ümit ederim ki medyanın da destekleriyle ortaya çıkan bu durum tamamıyla iyi bir şekilde sonuçlandırılacak ve terör, Türkiye'nin gündeminden ilanihaye kalkacaktır." dedi.
Türkiye'nin gündeminden terörün kalkmasının, çocukları ve gelecek nesilleri yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Sizi temin ederim ki Türkiye'nin gündeminden terörün kalkması, yani terörsüz bir Türkiye'nin oluşması, aynı zamanda bölgede de terörün yalpalaması ve terörün bölge gündeminden de kalkmaya başlamasının ilk adımı olacaktır. Onun için diyoruz ki terör örgütünün tasfiyesi, bütün bölge ülkelerini de yakinen ilgilendiren, bu bölge ülkelerinin de yakından takip etmeye çalıştıkları ve kendi gelecekleri için de olumlu sonuçlar çıkarabilecekleri tarihi bir adımdır" dedi.
Kurtulmuş, 1990'lardan bu yana Irak'ın, Suriye'nin, Lübnan'ın, Yemen'in, Libya'nın, Somali'ye kadar Türkiye'nin bütün geniş coğrafyasının nasıl darmadağınık hale getirildiğinin ve özellikle iki fay hattı üzerinden bu ülkelerin halklarının nasıl iç çatışmalara döndürüldüğünün herkes tarafından acıyla takip edildiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elin oğlu emperyal projelerini hayata geçirecek, bir asır evvel yarım bıraktığı 'böl-parçala' projesini yerine getirecek diye akıtılan kan, bizim halklarımızın kanıdır. Kaybedilen zaman, bizim milletlerimizin zamanıdır. Ortada egemenlikleri kalmayan ülkeler, bizim bölgemizin ülkeleridir. Buna asla müsaade etmemek, Türkiye'nin de bu konuda öncü olmasıyla birlikte yeni bir kardeşlik iklimini tüm bölgede yaymak, aynı zamanda tarihi sorumluluğumuzdur. Ümit ediyorum ki Türkiye'deki bu olumlu gelişmelerle birlikte başta Suriye, Irak ve bölgemizdeki Lübnan ve diğer ülkeler olmak üzere kardeşlik iklimine hakim olacak, emperyalistlerin bölme-parçalama niyetlerine karşın bu bölge halkları kendi iradelerini ortaya koyarak birliği ve kardeşliği kalıcı, yaygın bir şekilde bütün coğrafyamıza ulaştıracaklardır. Bu amaçla, bu uğurda gayret etmek mecburiyetindeyiz."
"Suriye yönetimine ilk günden itibaren 3 konuda sürekli tavsiyelerimizi ifade ediyoruz"
Herkesin çok dikkatli olması gerektiği bir süreçte olunduğuna işaret eden Kurtulmuş, Suriye'nin, yeni dönemde, demokratik olgunluk içinde, bütün kesimlerin temsil edildiği yönetimi gerçekleştirmeyi başarmasını ümit ettiğini söyledi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İlk andan itibaren Suriye'deki olabilecek gelişmelere karşı teyakkuz halinde olduğumuzu, bölünme ve parçalama senaryolarını destekleyenlerin Suriye'de güçlü bir yönetim oturana kadar alandaki boşluklardan istifade edilebileceğini endişeyle takip ediyoruz. Ama aynı zamanda da Suriye yönetimine ilk günden itibaren 3 konuda sürekli tavsiyelerimizi ifade ediyoruz.
Bunlardan birincisi, Suriye'de asla toprak bölünmesinin olmaması, yani Suriye'nin egemen bütünlüğünün devlet olarak sağlamasıdır. İkincisi, Suriye'deki bütün toplum kesimlerinin temsil edildiği, demokratik olgunluk içerisinde yönetim süreçlerine hakim olunan bir Suriye'nin kurulabilmesidir. Üçüncüsü ise Suriye'de hiçbir terör örgütünün, yasa dışı hiçbir silahlı grubun kalmaması, mevcut grupların da tek bir Suriye ordusu altında toparlanmasıdır. Bu tavsiyelerimizi sürekli dile getiriyoruz.
Bunun benzer şekilde Suriye'nin yeni yönetimi tarafından dile getirilmesi, çeşitli platformlarda ifade edilmesi ise Türkiye bakımından ümit verici, sevindirici bir durumdur. Ancak sahadaki boşluklardan istifade eden grupların, bu sürecin iyi bir şekilde ilerlemesine zarar vermek için ellerinden geleni ortaya koyacakları da aşikardır.
Özellikle son günlerde eski rejimin bazı adamlarının tekrar derlenip toparlanarak, yeni yönetime alan bırakmamak için bazı baskınlar yapması ve ardından mezhep çatışmalarını körükleyebilecek karşı bazı saldırıların olması kabul edilemez."
"Biz, başkalarından istikrarsızlık ithal edecek bir ülke değiliz"
İslam inancına göre Müslümanların tamamının kardeş olduğunu belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Biz bütün Müslümanların aynı çatı altında, bütün insanların da aynı insanlık ortak paydasında buluşabileceklerini asırlar boyu göstermiş bir milletin torunlarıyız. İnsanları mezheplerine, meşreplerine göre ayırmanın nerede duracağı ve kimin işine yarayacağı da bilinmez bir durumdur. Bu çerçevede biz de Türkiye olarak mezhep kavgalarından, etnik kavgalardan çok çekmiş bir milletiz. 40 yıldır başımıza bela edilen terör örgütünün etnik çatışma ve açıkçası ırkçılık üzerine hareket eden bir alan oluşturmaya çalıştığı...
1970'li yılları hatırlayanlarınız hatırlar, birtakım olaylarla da Türkiye'de insanların sağ-sol ayrışmasının yanında, bir de Alevi-Sünni diye ayrıştırılmaya çalışıldığını dün gibi hatırlıyoruz. Çorum olaylarını, Malatya olaylarını, Maraş olaylarını, Sivas olaylarını ve orada yaşanan gayri insani durumları dün gibi hatırlıyoruz.
Bu olaylarla Türkiye'de Sünni'yi Alevi'den, Türk'ü Kürt'ten ayırmak isteyenler çok şükür bugüne kadar hedeflerine ulaşamadılar. Bundan sonra da Suriye'de ortaya çıkabilecek olası yasa dışı işleri bahane ederek hiç kimsenin Türkiye'nin içerisinde mezhep ve meşrep tartışmaları üzerinden bir ayrışmayı körüklememesini tavsiye ederiz. Bu milli bir sorumluluğumuzdur.
Biz başkalarından istikrarsızlık ithal edecek bir ülke değil, kendi istikrarımızı yakın komşularımızla paylaşacak olan bir ülkeyiz. Bunun için diyoruz ki bu coğrafyada insanları etnik kimlikleriyle değil, mezhebi kimlikleriyle değil, dini aidiyetleriyle değil, aynı coğrafyanın insanları olmak, aynı birbirine yakın topluluklar olmak, komşu ülkelerde yaşayan insanlar olarak görmek mecburiyetindeyiz."
Kurtulmuş, Türkiye'ye bu dönemde bu noktada herkesten daha fazla sorumluluk düştüğünü, bunun sadece siyasi değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunun altını çizdi.
Bu bölgede arz-ı mevud gibi yayılmacı politikalara sahip olan ülkelerin, bu bölgenin etnik ve mezhebi farklılarından istifade etmek isterken, Türkiye'nin akıllı, şuurlu ve idrak sahibi olarak hareketlerini devam ettirmesi gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, "Bunun yolu da birliği, kardeşliği artırmak, birliğimizi, kardeşliğimizi kökleştirmek. Ve Türkiye olarak, Türk milleti olarak, 85 milyon hep birlikte bu kardeşliği bütün bölgeye yaymak boynumuzun borcudur. Ümit ediyorum bu söylediklerimi bir siyasetçi olarak siyasi bir perspektifle söylüyorum ama aynı zamanda ramazan sofrasında olduğumuz için bunların hepsini doğal mahiyetinde de söylüyorum. Bunları yapabilecek güce, birikime, tarihi olgunluğa sahibiz. Türkiye olarak da bütün bunların hepsinin üstesinden gelecek büyük bir demokratik birikime sahibiz." diye konuştu.
Öte yandan Kurtulmuş, "Ümit ederim bu ramazan günleri, bu mübarek günler Allah'ın izniyle Türkiye'de barışın tam manasıyla sağlanmasına, artık Türkiye'nin dağlarında, ovalarında, şehirlerinde, kasabalarında bir daha terörün geri gelmeyecek şekilde geride bırakılmasına neden olsun, vesile olsun. Bugünler, inşallah bütün bölgemizde herkesin rahat bir şekilde dolaşabileceği ve hiçbir kimsenin bir diğerini ötekileştirmeyeceği; barışın, adaletin ve insanlığın hakim olduğu bir bölge olsun." temennilerinde bulundu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bütün dünyada esenliği, barışı, adaleti sağlayacak günlerin gelmesi için mücadele edeceklerini belirterek, "Bunun için başta Türkiye olarak, birliği, beraberliği, barışı, kardeşliği hep beraber tesis edeceğiz." dedi.
Kurtulmuş, konuşmasının ardından parlamento muhabirleriyle fotoğraf çektirdi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com