'Terör örgütünü destekleyen, hesabını verecek'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, merkez Kayapınar ilçesinde bulunan AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığını ziyaret ederek, parti yöneticileri ve ilçe başkanları ile toplantı yaptı.

Toplantının ardından açıklama yapan Soylu, Dicle ilçesinde terör örgütü PKK tarafından şehit edilen AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert’i rahmet ve özlemle andıklarını söyledi.

Soylu, bu topraklar ve bu ülkenin birliği ve beraberliği için büyük fedakarlıklar yapıldığını vurgulayarak şöyle konuştu:

"Şehitlerimiz oluyor, telefonla arıyorum, o babaların ve annelerin söylediği sözler bizim bu memlekete olan sadakatimizin sağlam olup olmadığını sorgulatıyor. 'Başınız sağ olsun, Allah sabır versin' dediğimizde daha acısı taze olan o anneler ve babalar 'Vatan sağ olsun' diyorlar, 'İki evladımız daha var. Onları da bu ülke, bu millet, bu birlik ve beraberlik uğrunda feda ederiz' diyorlar."

"Türkiye liderinin ortaya koyduğu 2023, 2053 ve 2071 hedeflerinden ayırabilmek için önüne engeller çıkarıldığını" ifade eden Soylu, "Onun için bizi türlü türlü belalarla karşıya bırakmak ve ülkemizin geleceğine, zenginliğine, kalkınmasına ve özgürleşmesine çelme takabilmek için ellerinden gelen her şeyi ortaya koyuyorlar. Buna karşı siz birlik ve beraberlik içerisindesiniz. Omuz omuza büyük bir mücadeleyi ortaya koyuyorsunuz. Sizler Türkiye'nin dünyanın ilk on büyük devletinden birisi olma iddiasını ortaya koyan ve vazgeçmeyen kahramanlarsınız." dedi.

Soylu, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz'un bu ülkenin yarınlardaki güçlü ve kuvvetli yolculuğunun en önemli miladı olduğunu ifade etti.

"15 Temmuz’da Diyarbakır’da ortaya koyduğunuz iddia ve irada zannetmeyin ki sadece Diyarbakır'da dalgalandı." diyen Soylu, Diyarbakır'ın, bu ülkenin iradesini elinden almak isteyenlere karşı dimdik ayakta durduğunu ve "Bu ülkeye sahip çıkacağız" diye haykırdığını vurguladı.

"Ahmet Arif'ten Ahmed-i Hani'ye kadar, Mevlana'dan Yunus Emre'ye kadar, Hacı Bektaş'tan Pir Sultan Abdal'a kadar, İdris-i Bitlisi'den Selahaddin Eyyubi'ye kadar, Hacı Bayram-ı Veli'den Akşemseddin'e kadar bizim coğrafyamızın bütün zenginliklerini, anlamını, manasını, bu coğrafyadan koparıp etrafımızdaki coğrafyayı ve Anadolu medeniyetini yönsüz, istikametsiz ve sahipsiz bırakmaya çalışıyorlar." ifadelerini kullanan Soylu, DEAŞ, FETÖ ve PKK terör örgütlerinin hep birlikte, ülkenin gücünü azaltmaya ve yarınlarına güçlü bir şekilde gitmesini engellemeye çalıştıklarını aktardı.

Küçük çocukların PKK tarafından kaçırılmasına ve ailelerine baskı yapılmasına Batı ülkelerinden ses çıkmadığını dile getiren Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Batı ülkeleri, kızları PKK terör örgütü tarafından kaçırılan aileleri gündeme getirmiyor. Uyuşturucu ticaretinin neredeyse baş amili olan bir terör örgütüne karşı Avrupa ve Batı devletlerinin 'Evet, Türkiye biz sizle beraberiz' dediklerini duydunuz mu? Adamları orada saklıyorlar her türlü desteği ortaya koymaya çalışıyorlar. Neredeyse '15 Temmuz niye millet tarafından akamete uğratıldı? Niye liderleri Recep Tayyip Erdoğan'a güçlü iradeye sahip çıktılar' diye üzülüp karanlığa gömülenler yeniden kendi evini kurtarabilsinler diye terör örgütlerine arkadaşlık dostluk ve payandalık yapıyorlar. Hiç merak etmeyin bunların hepsinin üzerlerinden geleceğiz."

Soylu, terör örgütü PKK'yı hep birlikte tasfiye ederek, sosyal, eğitim, ekonomi, kalkınma ve gençlik politikaları ile Türkiye'nin imar ve inşasını sürdürmeye devam edeceklerine vurgu yaptı.

Bakan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Kim bunları destekliyorsa yardım ve yataklık yapıyorsa bilmenizi isterim ki hukuk devletinin gereği hesabı sorulacaktır. Kim bunlara ekonomik kaynak ayırıyorsa boyun eğiyor da 'Aman terör örgütüne para vereyim de kurtulayım bana ilişmesinler' diyorsa hukuk devleti önünde hesabı sorulacaktır. Çünkü bunlar milleti korkuttular, ürküttüler. Biz insanlarımızın huzuru olsun diye sessiz devrimi gerçekleştirirken bunlar milletimizin kapısına gidip bu ülkenin insanlarına, hassasiyetlerine maalesef ihanet ettiler. Bu ihanetlerinin bedelini ödeyecekler. Buradan herkese sesleniyorum, kimse bunlara yardım ve yataklık yapmasın. Bunları çukurun dibine kadar gömeceğimizi herkesin bilmesini istiyorum."

Muhabir:Şükrü Gündüz,Hasan Namlı