'Terör unsurlarını Münbiç'ten derhal çekin'

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Hakkari'den katıldığı TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Terörle mücadelenin, güvenlik güçlerinin bir bütün olarak gösterdiği fedakarlıkla başarılı bir şekilde devam ettiğine işaret eden Işık, tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere de acil şifa dileklerini iletti.

Işık, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm Türkiye'nin terörle mücadelede güvenlik güçlerinin madden ve manen yanında olduğunu vurgulayarak, "Bu onlara çok büyük bir güç, moral ve cesaret veriyor ve bu sayede gerçekten terör örgütü bugün diz çökmüş durumdadır. İnşallah terörü bu bölgenin tamamından sileceğiz." diye konuştu.

Bazı belediyelere yapılan kayyum atamalarına ilişkin bir soru üzerine Işık, uzun yıllar bölgedeki belediye başkanlarının hükümetin gönderdiği paraları halkın hizmeti ve ihtiyacı için kullanmadığını, önceliklerinin terör örgütünün finansmanı olduğunu dile getirdi.

Bunun, bölgenin belediyecilik anlamında geri kalmasına neden olduğunu ancak kayyumlarla birlikte de büyük bir değişim ve dönüşümün yaşandığını anlatan Işık, Hakkari'ye daha önce geldiğinde bir atalet ve bıkkınlık gördüğünü, şimdi ise şehrin yüzünün gülmeye başladığını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Işık, gümrük kapılarına ilişkin soruyu yanıtlarken, Esendere ve Üzümlü gümrük kapılarının açıldığını, Esendere'den geçişlerin 300 bini aştığını ve bu durumun gelecekte bölgenin tekrar bir cazibe merkezi haline geleceğinin işareti olduğunu bildirdi.

Gümrük kapısındaki eksikliğin giderilmesiyle Esendere'nin Türkiye ile İran arasında önemli bir kapı olacağını söyleyen Işık, kapıdan yapılacak ihracat ve ithalatın ekonomik olarak bölgeyi canlandıracağını vurguladı.

ABD'nin PYD/PKK'ya desteği ve bölgedeki duruma ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Işık, "Bölgede bazılarının güvenliğinin sağlanması, bölgenin parçalara ayrılmasına bağlanıyor. Bölge ne kadar istikrarsızlaştırılırsa, bunun için ne kadar küçük yapılar oluşturulursa bazılarının güvenliği o kadar garanti altına alınacak. Bu belki okyanus ötesindekiler için çok önemli olmayabilir ama bu bölgenin insanları için, devletleri için çok önemli." dedi.

Tehdidin ortadan kaldırılmasının, terör yapılanmalarının bertaraf edilmesine bağlı olduğunu belirten Işık, Fırat Kalkanı Harekatı ve şu anda yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'nın da bu amaca yönelik olduğuna işaret etti.

Işık, Zeytin Dalı Harekatı'nın birilerinin iddia ettiği gibi Kürtlere yönelik bir harekat olmadığını, Kürtlere en büyük zulmü yapan PYD terör örgütünün bertaraf edilmesi için yapıldığını anımsattı.

Türkiye ile ABD'nin stratejik ortaklığının durumuna ilişkin bir soruya Işık, "İki ülke, NATO'nun en büyük iki ordusuna sahip. Türkiye ile ABD'nin stratejik ortaklığının bitmemesini temenni ederiz." diye konuştu.

Işık, Münbiç'te nüfusun yüzde 95'inin Araplardan oluştuğuna, böyle bir bölgede "Suriye Demokratik Güçleri" kılıfı altında PYD teröristlerinin bulunmasının hem bölgenin esenliği hem de Türkiye'nin güvenliği açısından kabul edilemez olduğuna dikkati çekti.

Fikri Işık, her konuşmalarında ABD'li yetkililerin "Münbiç'ten PYD'yi, SDG'yi çekeceğiz." dediklerini hatırlattı. Büyük devlete yakışanın, verdiği sözün arkasında durmak olduğunu hatırlatan Işık, "Bu terör unsurlarını buradan derhal çekin, bunu çekmezseniz Türkiye, milli güvenliğinin gerektirdiğini yapmak durumunda kalır. Ümit ediyorum Amerika Birleşik Devletleri'nde sağduyu hakim olur, karşı karşıya gelmeden bu sorun çözülür." ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriye rejimi ile diyalog kurulması ve Özgür Suriye Ordusu'na ilişkin değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine Işık, Kılıçdaroğlu'nun politikalarını siyaset uzmanlarının, politika analistlerinin bile çok anlamadığını düşündüğünü söyledi.

Işık, "Siz insani değerleri savunacaksınız, insan hayatı kutsaldır diyeceksiniz, ondan sonra bir milyona yakın insanın kanına girmiş bir diktatörle Türkiye diyalog kursun diyeceksiniz. Bunu nasıl izah edeceksiniz? Bir taraftan Zeytin Dalı Operasyonu'nu destekliyorum diyeceksiniz bir taraftan kendi yurtlarını savunan Özgür Suriye Ordusu'nu terör grubu olarak göstereceksiniz." şeklinde konuştu.

Bunun anlaşılabilir bir politika olmadığını vurgulayan Işık, "CHP kurultayında da gördük ki sayın Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi'ni merkez soldan; merhum İnönü'nün, merhum Ecevit'in oturttuğu merkez soldan daha radikal bir sola doğru adım adım kaydırıyor. Bunu söylemlerde çok net görmeseniz bile kadrolardan çok net görüyorsunuz, Türkiye'nin değerlerine saldıran ne kadar uçta isim varsa bunları getirdi parti meclisine koydu." değerlendirmesinde bulundu.

Işık, "Suriye bağlamında tamamen yerli ve milli" bir yapıya sahip olan Özgür Suriye Ordusu'nun terörist ilan edilmesinin ve "bir milyona yakın insanın canına kast eden diktatör Esed"in meşru bir devlet başkanı olarak görülmesinin insani değerlerle bağdaşmadığını kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Işık, internet yayınlarının RTÜK tarafından denetlenmesi konusunda ise "Bir kanun taslağını teklif ettik. İnternet medyasıyla ilgili denetimde şu anda bir hukuki boşluk var. Bu boşluğun doldurulması için özellikle bir teklifimiz oldu, taslağa girdi bu. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisinde, komisyonda ve genel kurulda da tasvip görürse, kabul edilirse yasalaşacak ve internet televizyonculuğu da bir denetim ve düzen içerisine girmiş olacak." dedi.

Yerel televizyonlarla ilgili de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın koordinasyonunda önemli çalışmalar yürüttüklerini açıklayan Işık, 15 Temmuz'da hem yerel kanalların hem de ulusal kanalların gösterdiği asil duruş sebebiyle reklam gelirlerindeki yüzde 3'lük RTÜK payının yüzde 1,5'e çekildiğini anımsattı.

Uydu ücretleri konusunda da teknik çalışmanın yapıldığını dile getiren Işık, bu konuda müjdeli bir haber vereceklerini söyledi.

Işık, "Yerel televizyonların yayınlarını kaliteli ve başarılı yapabilmesi için hükümet olarak elimizden gelen desteği bundan sonra da vermeye devam edeceğiz, birlikte bu konuları çalışacağız." ifadesini kullandı.

Muhabir: Enes Kaplan, Zehra Aydın