Kahramanmaraş
Depremlerin ardından kentte yaraların sarılması ve hayatın normale dönmesi için çalışmalar sürüyor.
Şehrin simgeleri arasında yer alan Maraş çöreği ustaları da yaşanan felaketin ardından ekmek kapılarını açarak vatandaşlara hizmet vermeye çalışıyor. Esnaftan bazıları ise yol kenarlarında kurdukları seyyar tezgahlarla satış yapıyor.
Özel merdanelerden geçirildikten sonra taş fırınlarda pişirilen Maraş çöreği, kolay hazmedilmesi, bozulmaması ve tok tutması gibi özellikleriyle dikkat çekiyor.
Geçmiş yıllarda coğrafi işaret alarak tescil edilen Maraş çöreği, artan talep üzerine yumuşak, gevrek, tuzlu, şekerli, cevizli, üzümlü, pekmezli gibi çeşitleriyle üretiliyor.
Maraş çöreği ustası Ahmet Gürdal, ramazanda ve özellikle de bayramda Maraş çöreğine yoğun rağbet olduğunu söyledi.
Dede yadigarı mesleği 42 yıldır devam ettirdiğini belirten Gürdal, şunları söyledi:
"Maraş çöreği un, tuz, maya, çörek otu kullanılarak yapılıyor. Bunu başka yerde yapamazlar. Çünkü ocağı farklı, küreği farklı, merdanesi farklı. Merdanemizin aralarında çiviler var.
Onlar olmazsa hamur kabarır ve fırında yanar. Hamuru farklı. Bunu hem yumuşak hem gevrek olarak yapıyoruz. Yumuşak olanlar mayalı, gevrek olanlar mayasız olan çörekler".
Gürdal, Maraş çöreğinin Osmanlı döneminden bu yana kentte süregelen bir gelenek olduğunu, bu ürünün Ramazan Bayramı'nda çok tüketildiğini dile getirdi.
Çöreğin özel taş fırınlarda pişirildiğini anlatan Gürdal, "Maraş çöreğinin en önemli özelliği taş fırın ve meşe odunda pişmesi. Türkiye'nin birçok ilinden de talep oluyor. Son yıllarda özellikle televizyondan görüp isteyen çok vatandaş oluyor." diye konuştu.
Gürdal, Kahramanmaraş'ın büyük bir deprem yaşadığına işaret ederek, kentin yeniden normalleşme sürecinde iş yerlerini açarak çalışmaya başladıklarını aktardı.
Maraş çöreğine yoğun talebi karşılayabilmek için eşi ve oğluyla çalıştıklarını anlatan Hacer Gürdal da özellikle deprem nedeniyle dışarıdan gelen birçok kişinin bu lezzeti merak ettiğini vurguladı.
Depremde büyük acıların yaşandığını dile getiren Hacer Gürdal, "Deprem bizi çok kötü etkiledi. Burada vakit geçirerek depremi unutuyorum. Akşam eve girmeye korkuyorum. Burada hem çalışıyorum hem de depreminden etkilerinden kurtuluyorum" dedi.