Ankara
TÖZOK tarafından "Türkiye'de ve Dünyada Özel Okullar" temasıyla düzenlenen 23. Geleneksel Eğitim Sempozyumu, Antalya'da bir otelde devam ediyor.
Burada açıklamalarda bulunan Öztürk, TÖZOK'un 74 yıldır faaliyet yürüten eğitim alanında güçlü bir sivil toplum kuruluşu olduğunu, özel okulların sorun ve beklentileri için başta Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere ilgili kurumlarla çözümler üretmeye çalıştıklarını belirtti.
Sempozyumda, özel okullar ve eğitimdeki yeniliklerle ilgili birçok konunun ele alındığını belirten Öztürk, önemli bir etkinlik gerçekleştirildiğini ve gösterilen ilginin yüksek olduğunu vurguladı.
Sempozyumun sonunda "Sonuç Bildirgesi" yayımlanacağını aktaran Öztürk, katılımcıların değerlendirmelerinin ardından sorunların çözümüne yönelik daha net bir tabloya ulaşacaklarını bildirdi.
"Devletimiz burada bir kontrol sağlamış oluyor"
TÖZOK Başkanı Öztürk, MEB'in "Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği"nde yapılan değişikliklere de değindi.
Yönetmelikte sadece özel okul ücretleriyle ilgili bir düzenlemenin yapılmadığını belirten Öztürk, aynı zamanda bu kurumların açılış ve işleyişiyle ilgili de yeni hükümlerin getirildiğini kaydetti.
Öztürk, "Ücretlerle ilgili düzenlemeler, özel okulların büyük çoğunluğunun yapmış olduğu uygulamalarda önemli bir değişikliğe yol açmadı. Sınırlı sayıda bazı okulların uyguladığı, kamuoyunda rahatsızlık uyandıran hususların giderildiğini değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Değişen bazı maddelerin kamuoyunda yanlış anlaşıldığını dile getiren Öztürk, şöyle devam etti:
"Mesela 'ders kitabı satılamaz' ibaresi var. Ders kitabı, içeriği itibarıyla Bakanlığın dağıtmış olduğu ders kitaplarını kapsar. Fakat 'eğitim materyalleri satılamaz' diye bir ifade yok. Bir özel okul, İngilizce ders saatini daha fazla artırabilir, yabancı bir program uyguluyor olabilir, laboratuvar dersleri vardır ya da deneme yayınları vardır. Okullarımızın büyük çoğunluğu ek etütler koymak suretiyle sınava hazırlık çalışmaları yaparlar. Bunlar eğitim materyallerini kapsar, buna herhangi bir kısıt gelmiş değil.
Hepimiz Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni uyguluyoruz, uygulamakta hükümlüyüz ama ürettiğimiz ders saat sayısı daha fazla. Dolayısıyla ek materyaller kullanmak zorundayız. Bunlarla ilgili herhangi bir şekilde 'satılamaz' ibaresi yok ama ücretlerde 'fahiş artırılamaz' ibaresi var. Kitaplarda ÜFE+TÜFE/2 oranında artış yapılabilirken, özel okul ücretlerinde ise ÜFE+TÜFE/2+5 olarak artış yapılabiliyor. Devletimiz burada bir kontrol sağlamış oluyor, biz buna olumlu bakıyoruz."
"Velilerin genelleme yaparak hataya düşmemeleri lazım"
Zafer Öztürk, "Açıkça söylemek gerekirse, Türkiye'de bütün özel okullar 'fahiş fiyat' uyguluyormuş gibi bir algı var ama böyle bir gerçek yok." ifadesini kullandı.
Türkiye'de yabancı okulların yanı sıra, çok köklü ve kıymetli bazı özel okulların bulunduğunu aktaran Öztürk, şu açıklamalarda bulundu:
"Maliyetlerimizin ana kalemini öğretmen maaşları, yaptığımız yatırımlar, uyguladığımız eğitim öğretim programları oluşturur. Bu her kuruma, her yapıya göre de değişkenlik gösterir. Yani 'Bir okulun fiyatı şudur, öbürü de aynı olacak' diye bir kaide yok. Yüksek fiyatlı okullar, bugün Türkiye'de 50'yi geçmez. Yönetmeliğimizde fahiş tanımı var ama ucu çok açık, bunun açıklanması lazım. Biz de Bakanlığımızdan bunu talep ettik. Basit mantıkla 'ücretlerde yüzde 50 artış yapabilirsiniz' dediğiniz noktada siz yüzde 200 artış yaparsanız elbette bu fahiştir, bunu anlarız ama yine de buna bir açıklık getirilmesini talep ediyoruz. Okullarımızın ücretleri, yapmış oldukları yatırımlar, uyguladıkları programlar, ödemiş oldukları maaşlar ve okulun yarısı yabancı öğretmense, yabancı para cinsi üzerinden çalıştırıyorsa illaki bunun rakamı farklı olacaktır. Velilerimiz bunu sorgulayabilirler ama genelleme yaparak hataya düşmemeleri lazım ve size eğer gerçekten çok yüksek ücret uygulandığını düşünüyorsanız başka bir kurumu tercih etme hakkınız da var. Okullarımızın yatırım giderleri belli şartlara bağlıdır, ücretleri de bu şekilde oluşmaktadır."
Bakanlığın ara sınıflar için belirlediği ücret artış formülünün çocuğunu önceden kaydını yaptıran velilerin haklarını koruyabilmek adına doğru bir yaklaşım olduğunu, başlangıç sınıflarındaki ücret artışlarında ise herhangi bir kısıtlamanın bulunmadığını hatırlatan Öztürk, "Mesela bu içinde bulunduğumuz sene de birçok kurumumuzda ara sınıflara yapılan oranların hemen hemen aynısı başlangıç sınıflarına da yapılıyor. Dolayısıyla bunda bir kısıt olmadığı için bunun zamanla yerine oturacağını düşünüyorum. Yani bunun faydasını ilerleyen senelerde göreceğiz." diye konuştu.
"Biz bu ülkenin önemli bir yapı taşıyız"
TÖZOK Başkanı Öztürk, her özel okulun birer sivil toplum kuruluşu gibi çalıştığını, ancak bazı kesimlerin özel okullar üzerinde "karalama" yaptığını dile getirdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 bine yakın öğrencinin özel okullarda ücretsiz eğitim gördüğünü belirten Öztürk, "Yemeklerine varıncaya kadar her şeylerini seve seve verdik ve hala devam eden öğrencilerimiz var bu okullarda. Yani biz bu ülkenin önemli bir yapı taşıyız. Dolayısıyla ücretler üzerinden yapılan negatif algıyı, adeta düşmanlığa varan o ithamları kabul etmemiz mümkün değil." açıklamasını yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in özel okullarda görev yapan öğretmenlere yeşil pasaport verilmesinin gündemlerinde olduğu açıklamasını anımsatan Öztürk, özel okuldaki öğretmenlerin devlet okullarındaki öğretmenlerden hiçbir farkının olmadığını ve yeşil pasaportun verilmesinin çok kıymetli olacağını bildirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com