Roma
Birleşmiş Milletlerin (BM) 2015'te 11 Şubat'ı "Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları" günü ilan etmesi vesilesiyle AA muhabiri, Avrupa'nın deprem riski yüksek ülkelerinden İtalya'da deprem tehlikesine ilişkin çalışmalarıyla tanınan Türk bilim kadını Akıncı'yı ve projesini mercek altına aldı.
İzmir Dokuz Eylül Üniverstesinde jeoloji ve jeofizik mühendisliği alanında lisans ve yüksek lisansını, İtalya'nın Salerno Üniversitesinde doktorasını ve ABD'nin St. Louis Üniversitesinde sismoloji üzerine post-doktora çalışmalarını tamamlayan Akıncı, 25 yıldır İtalya'nın deprem ve volkanlar konusundaki otorite kurumu olan INGV bünyesinde özellikle sismik tehlike haritaları alanında bilimsel çalışmalarını yürütüyor.
INGV'de aynı zamanda Sismik Tehlike Merkezi Başkanı olarak görev yapan Akıncı, "Son 25 yıl boyunca çalışmalarım genelde, ulusal, ihtimalsal ve deterministik deprem tehlike haritalarının hazırlanması ve deprem senaryoları üzerinde yoğunlaştı." dedi.
Akıncı, "Aktif olarak kullanılan, İtalya Ulusal Sismik Tehlike Haritası'nın oluşturulması için kurulan 10 kişilik araştırma grubunda yer aldım. En son 2016'da bu haritaların yenilenmesi konusunda oluşturulan grupta da görev aldım. Kendi modelimi hazırladım ve sundum. İtalya Sivil Savunma Departmanının hazırladığı farklı projeleri de yönettim. Daha çok deprem tehlike haritalarının yönetmeliklerinin hazırlanması, deprem riskinin azaltılmasına yönelik çalışmalarda bulunuyorum." diye konuştu.
İtalya'nın tektonik olarak karmaşık ve deprem olma olasılığı yüksek bir ülke olduğunu vurgulayan Akıncı, şunları kaydetti:
"Son yıllarda, özellikle Orta İtalya'daki depremler, hem ekonomik kayba hem de büyük can kaybına yol açtı. Dolayısıyla, İtalya’daki yapılar tarihi olduğu için, hasar görebilme konusu oldukça önemli. Binaların güçlendirilmesi olayı, deprem yönetmeliğinin tekrar gözden geçirilmesi gerekliliğini gündeme getirdi. 2004'te yapılan deprem tehlike haritalarının tekrar gözden geçirilmesi ve bunlara yeni modellerin, yeni verilerin eklenerek bir şekilde iyileştirilmesi gündeme geldi. Çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Amacımız iki yıl içinde, 2026 sonunda İtalya’nın deprem tehlike haritalarını hazırlayıp, Sivil Savunma'ya sunmak."
Akıncı, bu görevlerinin yanı sıra akademik alanda çalışmalarının sürdüğünü, bazı İtalyan üniversitelerinde derslere girdiğini, bazı ulusal yayınlarda yardımcı editörlük de yaptığını anlattı.
"Sismik Tehlike Haritaları" bize ne sunuyor?
Üzerinde çalıştığı "Sismik Tehlike Haritaları"nın öneminin sorulması üzerine Akıncı, "Sismik tehlike haritalarını, belirli bir zaman dilimi içinde yer hareketi şiddetinin gerçekleşme olasılığını gösteren, toplumun ve mühendislik uygulamalarının depreme karşı daha hazırlıklı olmasını sağlayan, amaçlayan aslında kritik bir araç diye tanımlayabiliriz." ifadelerini kullandı.
Bu haritaların deprem yönetmeliklerinin temelini oluşturduğuna işaret eden Akıncı, dolayısıyla söz konusu haritaların inşaat mühendisliğinde temel unsur olduğunu, şehir planlaması ve imar çalışmalarında kullanılabildiğini, köprü, baraj, nükleer tesis gibi kritik yapıların tasarımında ve ayrıca afet yönetimi ve acil durum planlamalarına da katkısı olduğunu anlattı.
Bu haritaların nasıl hazırlandığı ve neler içerdiğine ilişkin ise Akıncı, şunları dile getirdi:
"Haritalar sismolojik, jeolojik ve jeofiziksel tüm bilgileri bir alanda topluyor. Çok disiplinli haritalar bunlar. Aktif fay hatlarının haritalanması, geçmişteki depremler ve ihtimalsal sismik tehlike yöntemleri, modelleri, zemin koşulları ve yer hareketinin ya da depremlerin yayılma modellerini içeren bir sonuç aslında. Harita, ama aslında tam harita da değil. Çünkü harita sonuçta statik bir bilgi. Bu haritaların içinde aslında çok daha ayrıntılı bilgiler var. Biz sadece harita olarak söylüyoruz ve harita olarak sunuyoruz ama kullanmaya başladığınız zaman göreceksiniz ki sadece bir harita yok. Bu haritalar genelde yanlış anlaşılıyor. Sanki depremin olma olasılığını gösteren bir haritaymış gibi. Kompleks olduğu için konuyla ilgili olmayan kişilere açıklamak oldukça zor bir iş. Son yıllarda enstitüde bunun için özel bir bölüm açıldı."
Santorini Adası'ndaki depremler
Son günlerde Yunanistan'ın Santorini Adası'nda kaydedilen sarsıntılara ilişkin görüşleri de sorulan Akıncı, "Bu bölge, Santorini Adası'na yakın bir bölgede Amargos fayının uç kısmında. Amargos fayı da geçmişte 1956'da 7,4 büyüklüğünde bir deprem üretmiş olan bir fay. Burada olan aktiviteler deprem fırtınası olarak tanımladığımız bir aktivite ve fayın uç kısmında." dedi.
Akıncı, son günlerdeki bu deprem fırtınasının bu fayı tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda, "Bu bizim de ilgi konumuz. Bu konuda çalışan kişiler olarak bildiğiniz gibi depremleri önceden tahmin etmek şu an mümkün değil. Ama bir şekilde bu bölgeyi gözlemliyoruz. Bu bölge hakkında da oldukça yoğun bir bilgiye sahibiz." diye konuştu.
Bölgedeki aktivitenin tektonik bir olaydan kaynakladığına işaret eden Aybige Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Afrika kuzeye doğru hareket ettikçe bu bölgede Helenik yay dediğimiz bir yay oluşuyor. Bir dalma batma zonunun oluşturduğu bir yay. Yoğunluğu farklı olan bir ortam bu ve Ege Denizi'nin altına doğru dalıyor. Bu dalma sırasında da bölgede kabuk inceldikçe gerilme alanına sahip bu alan. Ege bölgesinde olduğu gibi Horst ve Grabenlerin olduğu ve kabuk kalınlığının inceldiği bir alan. Dolayısıyla magma yeryüzüne yükselerek yanardağları, yani deniz içindeki yanardağları oluşturuyor. Santorini Adası da bildiğimiz gibi geçmişte milattan önce 1600 yılında büyük bir patlamayla yeni şeklini almış. Krater gölü oluşturmuş bir ada."
Kahramanmaraş merkezli depremler
Akıncı, 2. yıl dönümünde Kahramanmaraş merkezli depremlerin öneminin halen sürdüğünü ve bu konuda bilimsel çalışmaların devam ettiğini belirterek, "Kahramanmaraş depremleri çok sık yaşadığımız, gördüğümüz depremlerden farklı. Yani nadir depremler bunlar. Nadir olmasının nedeni bir kere büyüklüğü. Kahramanmaraş'ta meydana gelen büyük depremler çok sık tekrarlama aralıklarında değil. Onun dışında bu depremin birçok fay segmentini kırması ve bu kırıkların kısa bir sürede oluşması, birçok bilim adamının ilgisini çeken bir olay." değerlendirmesinde bulundu.
Akıncı, kendisinin de uzmanlık konusu olan deprem tehlike haritalarında Kahramanmaraş depremleri türündeki modellemelerin aslında çok kullanmadıkları bir tür olduğunu anlatarak, "Fakat bu son Kahramanmaraş depremlerinden sonra bu modelleri de hesaplarımızın içine katmaya başladık." diye konuştu.
Kahramanmaraş depremlerinin, pek çok bilim insanının dikkat etmesi gereken bir örnek olduğunu dile getiren Akıncı, şöyle devam etti:
"Örnek bir deprem sınıfına girdi diyebilirim. Bu arada tabi özellikle AFAD'ın bölgedeki strong-motion ya da kuvvetli deprem sismogramlarını ölçme sistemlerinin olması fayın etrafında; bizim bu konudaki çalışmalarımızı da bir şekilde destekledi. Bu konuyla ilgili olarak nisanda Amerika'da yapılacak bir sismoloji toplantısında ilk sonuçlarımızı modelleme, bu depremlerin dinamik ve kinematik olarak modellemelerini sunacağım."
Akıncı'dan 11 Şubat'a özel mesaj
11 Şubat'ın "Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü" olması dolayısıyla özellikle kız çocuklarına ilişkin mesajı sorulan Akıncı, uzmanı olduğu yer bilimlerinin aslında erkek egemen bir alan olduğuna dikkati çekerek, "Bu konuda çalışan kadın bilim insanlarının sayısı oldukça az. Bu çalışmalarımın kadın araştırmacılar için güçlü bir ilham kaynağı olmasının ötesinde, bilim dünyasında daha fazla kadının yer alması gerektiğini gösteren somut bir örnek olmasını arzu ediyorum." ifadelerini kullandı.
Bilim dünyasında kadın araştırmacıların büyük ve prestijli işlerde yer alabileceğine inandığını dile getiren Akıncı, sözlerini "Genç araştırmacılara da zorluklar karşısında yılmamalarını, hayallerini gerçekleştirme konusunda azimli olmalarını ve hedeflerine ulaşmak için kararlılıkla çalışmalarını tavsiye ediyorum. Tabi her şeyin başında bir konuma gelmek için azim ve kararlılık çok önemli. Bu konuda Türk kadınlarının çalışkan ve zeki olduğuna inanıyorum. Bu farklılığı da yaşadığım değişik ülkelerde gördüm. Bizim cesaretimiz ve inancımız çok farklı. Bunlara inanırsak zorluklar karşısında yılmayacağımız ve başarıyla devam edeceğimiz bir şekilde ortaya çıkacaktır." diye tamamladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com