Ankara
Suriye'de zor şartlar altında yaşama mücadelesi veren yetim çocuklara barınma, eğitim ve psikososyal destek sağlayan Türk Kızılay, bağışçıların desteğiyle bölgede 13 yetimhane inşa etti. Yetimhanede kalan çocuklarla vakit geçiren Türk Kızılay Başkanı Yılmaz, İdlib'de kurulan sofralarda yetim çocuklarla iftar yaptı, onlarla oyun oynayarak neşelerine ortak oldu.
Yılmaz, buradaki savaş ortamından kurtulan zor durumdaki çocukların hayata tutunmalarını sağlamak amacıyla yürüttükleri çalışmaları anlattı.
Yaklaşık 13 yıldır Türk Kızılayın destekleriyle Suriye'nin kuzeyinde önemli ilerleme kaydedildiğini aktaran Yılmaz, "Biz Kızılaycılar buraya ilk geldiğimizde ayağımıza çizmeler geçirip çamurun içinde çadır kurmaya çalışıyorduk. Burası elbette Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyük katkılarıyla çok değişti, çok gelişti. Şu anda 900 yetimimiz var, onları her gün destekliyoruz" dedi.
"Her zaman kırılgan gruplara öncelik veriyoruz"
Yılmaz, buradaki ilk icraatlarının yetimhane inşa etmek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Türk Kızılay bağışçıları sayesinde burada 13 tane yetimhane var. Geldiğimiz zaman ilk yaptığımız iş yetimhane kurmaktı. Dışarıda herkes çadırda yaşarken, yetimhanelerde en azından zemin betonla kaplanmıştı ve çocuklar daha iyi şartlarda barınıyordu.
Biz her zaman kırılgan gruplara öncelik veriyoruz. Bunlar, evin geçimini sağlayan bireyini kaybetmiş aileler, örneğin eşini kaybetmiş ve çalışamayan bir anne, yetimi olan veya engelli bireyi bulunan aileler. Bu grupları her zaman öncelemeye devam ediyoruz."
Savaş mağduru çocuklara gıda ve giyim desteği sağlamanın yanı sıra en önemli katkının psikososyal destek olduğunu belirten Yılmaz, onları hayata daha güçlü kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.
"Dirençli bir toplum inşa etmeye çalışıyoruz"
Yılmaz, "Sadece karınlarını doyurmak ve üzerlerine kıyafet giydirmek yeterli değil. Desteğin en önemlisi bir güler yüz, çocuklarla vakit geçirmek, onların yaşadıkları travmayı oyunlaştırarak aşmalarına yardımcı olmak, geleceğe dair hayaller kurmalarını sağlamak. Onların güçlü bir şekilde ayağa kalkmalarını sağlamak bence çocuklara yapılabilecek en büyük yatırım." diye konuştu.
Yetimhanede kalan her çocuğun içinde büyük acılar barındırdığını ve psikolojik olarak desteklenmeleri gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şunları aktardı:
"Her insanın kendine özgü bir hikayesi var. Aynı travmayı yaşayan iki çocuktan biri hiç etkilenmezken, diğeri derin yaralar alabilir. Önemli olan, çocukların yaşadıkları olayları içselleştirmelerine ve kabullenmelerine yardımcı olmaktır. Çünkü hayat bizim kontrolümüzde değil. Bugün bir deprem olabilir, yarın bir sel, bir yangın, savaş, kuraklık ya da kıtlık yaşanabilir.
Ama günün sonunda 'direnç' dediğimiz şey, insanın içindedir. Başınıza ne gelirse gelsin, 'Evet, düştüm ama tekrar ayağa kalkabilirim' diyebiliyorsanız, dirençlisiniz demektir. Biz dirençli bir toplum inşa etmeye çalışıyoruz ve çocuklara bu direnci kazandırmaya gayret ediyoruz."
"İyi ki geldiler, iyi ki Türk Kızılay var"
Ashab-ı Kehf Yetimhanesi'nde kalan 13 yaşındaki Rabia Muhammed El-Şavi ise yaklaşık 8 yıldır burada yaşamını sürdürmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. El-Şavi Türk Kızılay ekiplerinin kendilerini ziyaret etmesinin çok sevindirici olduğunu aktardı.
Suriye'de Baas rejiminin uyguladığı katliamdan sonra Türk Kızılay ekiplerine sığındıklarını anlatan El-Şavi, şu ifadeleri kullandı:
"Biz bombardımandan sonra bu bölgenin daha güvenli olduğunu düşünerek buraya geldik. İlk etapta ciddi maddi sıkıntılar yaşadık, kalacak yerimiz yoktu. Bir süre sonra abim çalışmaya başladı ve önce küçük bir ev kiraladık. Daha sonra 'Babiska Yetimhanesi'ni duyduk ve buradaki imkanlardan faydalanmak istedik. Başvurumuzu yaptık ve şu anda burada yaşıyoruz.
Şu an bulunduğumuz durumdan dolayı çok mutluyuz. İyi ki buradalar, iyi ki geldiler, iyi ki Türk Kızılay var. Bize çok destek oldular. Eğer onların yardımı olmasaydı, bu noktaya gelemezdik. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz."
Yetimhanede kalan diğer çocuklardan 12 yaşındaki Ritac Muhammed El-Yunus da annesi ile buraya yerleştiklerini ifade etti.
El-Yunus, "Çok zor şartlarda yaşam mücadelesi verdik. Babiska'ya yerleştiğimizden beri çok mutluyuz. Türk Kızılaya çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten bizlerden desteklerini hiç esirgemedi, elini bizden hiçbir zaman çekmedi. Çok mutluyuz, iyi ki varlar, iyi ki el ele vermişiz, iyi ki şu an bu durumdayız." diye konuştu.