BERLİN
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Almanya'da yaşayan gurbetçilere sandığa gitme çağrısında bulunarak, "Türkiye güçlü olursa siz burada daha güçlü olursunuz. Türkiye huzurlu olursa siz burada daha huzurlu olursunuz. Türkiye'nin gücü sizin gücünüzdür. Bunu unutmayın." dedi.
AK Parti Berlin Seçim Koordinasyon Merkezinin Almanya’nın başkenti Berlin'deki Park Inn Otel'de düzenlediği toplantıda konuşan Eker, Türk vatandaşlarına 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması hakkında bilgi verdi.
Almanya'da 1 milyon 440 bin seçmenin bulunduğuna işaret eden Eker, referandumda halkın kendi kaderine sahip çıkacağını söyledi.
Gurbetçilere sandığa gitme çağrısında bulunan Eker, "Türkiye güçlü olursa siz burada daha güçlü olursunuz. Türkiye huzurlu olursa siz burada daha huzurlu olursunuz. Türkiye’nin gücü sizin gücünüzdür. Bunu unutmayın.” dedi.
Bunun için oyların mutlaka kullanılması gerektiğini vurgulayan Eker, "Tabii ki benim sizden isteğim ‘evet’ oyu kullanmanız." şeklinde konuştu.
"Milletin emanetini başımızın üstünde taşıdık"
Bu halk oylamasına neden ihtiyaç duyulduğu, 18 maddelik paketin ne getirdiği, paketin gayesi, hedefi amacı ve ne olduğunun bilinmesi gerektiğini ifade eden Eker, "Önceki cumhurbaşkanlarının seçimlerinde olduğu gibi 2007 yılında AK Parti Meclis Grubu cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili hazırlıklar yaptığında eğer hukuk cinayeti işlenmemiş olsaydı, 367 diye Türkiye Cumhuriyeti tarihine, hukuk tarihine, demokrasi tarihine bir kara leke olarak giren o karar alınmasaydı, belki bugün bu meseleyi konuşmuyor olacaktık." dedi.
Eker, 2007’de AK Parti’ye cumhurbaşkanı seçtirmemek için bir karar çıkarıldığını anımsattı.
Burada Türkiye’nin bir krizle karşı karşıya kaldığını ifade eden Eker, Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde söz konusu kararın aynen iade edildiğini kaydetti.
Eker, "Şapkamızı da alıp gitmedik. Milletin verdiği emaneti başımızın üstünde, çok aziz bir hatıra olarak tuttuk. Başımızın üstünde taşıdık. ‘Asla yere düşürmeyeceğiz’ dedik. Dik durduk ve eğilmedik. Askeri bürokrasiye o gün gereken cevabı verdik." diye konuştu.
Mevcut sisteme göre darbe anayasasının yürürlükte olduğunu belirten Eker, mevcut anayasaya göre cumhurbaşkanın çok yetkili olduğunu ama hiçbir sorumluluğu bulunmadığına dikkati çekti.
Diğer taraftan başbakanın da milletten oy aldığı için yetkili olduğunu vurgulayan Eker, "Bunlar iki başlılık yaratıyor. Çatışma yaratıyor. Biz bunun birçok acı örneğini yaşadık." şeklinde konuştu.
Geçmişte, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile başbakanlar Yıldırım Akbulut ve Mesut Yılmaz, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Başbakan Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli koalisyonunda Başbakan Ecevit arasında sorunlar ve çatışmaların yaşandığını anımsatan Eker, Sezer ile Ecevit arasındaki çatışmanın Türkiye’de ekonomik felakete yol açtığını kaydetti.
AK Parti döneminde bu çatışmaların yaşanmadığına dikkati çeken Eker, "Olmadı ama bunun sebebi sistemin iyiliğinden değil, Recep Tayyip Erdoğan ile Abdulllah Gül arasındaki 40 yıllık dava arkadaşlığı hukukundan geliyor. Binalı Yıldırım ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki kardeşlik hukukundan, Ahmet Davutoğlu ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki dava arkadaşlığından geliyor. Bu sistemin iyiliğinden değil.” şeklinde konuştu.
"Evet dersek Türkiye güçlü bir hükümet yapısına kavuşacak"
Türkiye’nin koalisyonlar dönemlerinde geriye gittiğini anlatan Eker, mevcut sistemin sağlıklı bir mekanizmayı üretemediğini söyledi. Eker şunları kaydetti:
"Bu paket, istikrar içerisinde, koalisyonlara muhtaç olmayan bir Türkiye; çift başlılığın kaldırıldığı, yetki çatışması ve uyuşmazlığının olmadığı, herkesin kendi işine baktığı bir hükümet sistemi; bürokratik vesayetin olmadığı hükümet sistemi; milletin egemenliğine bürokrat ortakların, atanmış ortakların olmadığı bir sistem; Türkiye’nin gelirini 10 bin dolarlardan 20 bin dolara 30 bin dolarlara arttıracağı, bir sıçrama yapabilmesi için gerekli bir sistem değişikliği içeriyor. Bu paket, bunları getiriyor. Başka bir şey değil. Paketin özü bunlar."
Türkiye’nin istikrarlı bir yapıya kavuşmasının önemini vurgulayan Eker, "Milletimiz 'evet' derse Türkiye istikrarlı bir yapıya kavuşacak, koalisyonlardan, alavere dalavere, arka kapılar üzerinden, arka karanlık odalarda, manşetlerle dizayn edilen hükümetlerden, zayıf koalisyon hükümetlerin tehdit ve tehlike riskinden kurtulmuş olacak. Bir daha asla böyle bir şey olmayacak. Biz buna 'evet' dersek Türkiye güçlü bir hükümet yapısına, güçlü bir meclis yapısına, istikrarlı bir yönetime kavuşmuş olacak" dedi.
"Tarihi günlerden geçiyoruz"
Avrupa’da, Ortadoğu’da ve ABD’de birtakım gelişmelerin yaşandığını ve tarihi günlerden geçildiğini anlatan Eker, şöyle devam etti:
“Bizi, Türkiye Cumhuriyeti'ni ilgilendiren tarafı, hemen yanı başımızda bir yangının olması. O yangının bizi tehdit ediyor olmasıdır. Bu yangın, bu kan gölü bizim yakmadığımız bir yangın ama korunmaya çalıştığımız. Suriye ve Irak kan gölüne döndü. 15 Temmuz gecesi hain FETÖ terör örgütü tanklarla savaş uçaklarıyla birilerinin hesabına belki Türkiye’yi çökertmek istedi. Çökertmeyle aslında kastedilen Türkiye’nin de bu kan gölünün bir parçası haline gelmesiydi. Bunun içindi o mücadele. 250 şehidi, 2 bin 200 yaralıyı biz o gece onların o hain emellerine ulaşmalarını önlemek için verdik. Milletimize minnettarız. Allah’a bu direnme gücünü bize verdiği için hamd ediyoruz. Böyle asil bir milletin evladı olmak ferdi olmak gerçekten büyük bir onur.”
Türkiye’deki referanduma ilişkin 'hayır' kampanyası düzenleyen ülkelerin bulunduğuna işaret eden Eker, gurbetçilere seslenerek, “Siz yakından tanıyorsunuz bu ülkeleri. Şimdi Allah’ını severseniz, onlar bizi bizden daha fazla sever mi?” ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkanı Eker, Almanya ziyareti kapsamında önce Hannover’e gelmiş ancak Aşağı Saksonya bölgesinde katılacağı programların iptal edilmesi üzerine Berlin’e geçmişti.