?>

Uzmanlar, Hindistan-Pakistan geriliminde nükleer riskin göz ardı edilemeyeceğini vurguladı

Uzmanlar, Hindistan-Pakistan geriliminin yalnızca bölgeyi değil, tüm dünyayı tehdit eden bir nükleer çatışma riskine yol açabileceğini ifade etti

Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor - 2 hafta önce

İstanbul
Uzmanlar, Hindistan-Pakistan geriliminin bölgesel ve küresel etkileri ile olası senaryoları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vakur Sümer, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin ciddiyetine işaret ederek, "Bu, Ukrayna-Rusya savaşından bile daha ciddi bir nükleer savaş tehdidi. 1945’ten bu yana riski beliren en yüksek nükleer savaş tehdidiyle karşı karşıyayız." dedi.
Sümer, bölgede Çin’in Pakistan’a olan yakın desteğine dikkati çekerek, taraflar arasındaki olası bir savaş durumunda Pekin'in ekonomik ve ticari yollarla Hindistan’a karşı adım atabileceğini kaydetti.
Savaşın sadece iki ülke ile sınırlı kalmayacağını ifade eden Sümer, ABD’nin tutumunun belirleyici olabileceğine dikkati çekti.
Sümer, "ABD ya bu mücadeleye açık şekilde dahil olacak ya da çok taraflı olarak bir barış sürecinin lideri gibi hareket edecek." görüşünü paylaştı.
Küresel ölçekte bir çatışma senaryosunun yalnızca askeri değil ekonomik sonuçlarının da yıkıcı olacağını vurgulayan Sümer, “Hiçbir şey olmasa bile bu, ekonomik anlamda bir kabus senaryosu olur." değerlendirmesini yaptı.
Nükleer silah kullanımının olası sonuçlarına değinen Sümer, "Eğer, bu en istenmeyen senaryo gerçekleşirse, dünyanın dengesi çok ciddi anlamda bozulur ve ilerde de nükleer silahların kullanılması yaygınlık kazanabilir." öngörüsünde bulundu.

"Ciddi bir nükleer çatışma potansiyeline sahip gerginlikle karşı karşıyayız"

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Seyfi Kılıç da olası bir Hindistan-Pakistan savaşının küresel güvenlik açısından ciddi riskler barındırdığına dikkati çekti.
İki nükleer güç arasındaki olası bir savaşın bölgesel ittifaklar nedeniyle gerilimi küresel rekabet düzlemine taşıyabileceğini belirten Kılıç, "Soğuk Savaş'ta dahi görmediğimiz kadar ciddi bir nükleer çatışma potansiyeline sahip bir gerginlikle karşı karşıyayız." görüşüne yer verdi.
Kılıç, her iki ülkenin de yaklaşık 150-200 arasında nükleer başlığa sahip olduğunun tahmin edildiğini vurgulayarak, "Bu nükleer bombaları hem balistik füzelerle hem uçaklarla kullanma kapasitesine sahipler." dedi.
Nükleer bir çatışmanın, insanlık için ağır sonuçlar doğuracağını vurgulayan Kılıç, radyoaktif bulutlar ve atmosferdeki toz dengesi gibi etkilerin küresel çevre felaketlerine yol açabileceğini söyledi.
Konvansiyonel bir çatışmanın ise uzun süreli olmayacağını ifade eden Kılıç, "Her iki ülkenin de doğrudan sonuç alabileceği bir durum söz konusu değil. Uluslararası aktörler çatışmayı sınırlamaya çalışacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bölgesel düzeyde büyük bir güvenlik değişimi beklemediğini aktaran Kılıç, ABD, Çin ve Rusya gibi büyük güçlerin doğrudan askeri müdahale ihtimalini düşük gördüğünü belirtti.

"Kamuoyu baskısı olayların kontrolden çıkma ihtimalini artırıyor"

Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Yücel Bulut ise Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin öncekilere benzemediğini dile getirerek "Bu kez, önceki krizlerden farklı olarak hem kamuoyunun baskısı hem de söylemlerin sertliği, olayların kontrolden çıkma ihtimalini artırıyor." ifadesini kullandı.
Bulut, iki ülkenin de geçmişte birçok kez benzer krizler yaşadığını hatırlatarak, "Ancak bu kez taraflar birbirlerini sadece geçici değil, kalıcı ve yapısal terör desteğiyle suçluyor. Bu durum ilişkileri geri döndürülemez bir noktaya taşıma riski taşıyor." yorumunu yaptı.
Özellikle Hindistan'da iktidardaki hükümetin Müslüman azınlığa yönelik politikalarının, iç politikada tepki toplarken dış politikada da Pakistan’la tansiyonu yükselttiğini belirten Bulut, "Bu politikalar Hindistan’daki Hindu milliyetçilerini memnun etmeye yönelik olabilir ancak bölgedeki kırılgan dengeleri tehdit ediyor." görüşünü paylaştı.
Bulut, bölgedeki en dikkati çekici gelişmelerden birinin Hindistan’ın 1960 tarihli İndus Suları Anlaşması’ndan çekilebileceği yönündeki açıklamaları olduğunu vurgulayarak, "Pakistan, bu nehirlerden gelen suya hayati derecede bağımlı ve bu konuda yapılan herhangi bir müdahale, Pakistan tarafından açıkça bir savaş sebebi olarak ilan edildi. İlk defa bu kadar net bir çizgi çekildi." şeklinde konuştu.

İki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması ciddi endişe kaynağı...

İki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması sebebiyle uluslararası kamuoyunda ciddi bir endişe oluştuğunu belirten Bulut, "Ancak geçmiş örneklerde olduğu gibi, nükleer çatışma ihtimali son derece düşük. 1999 Kargil Savaşı'nda da nükleer silahlar ellerindeydi ama kullanılmadı. Yine de sınırlı askeri operasyonların özellikle Kontrol Hattı çevresinde yaşanması olası." dedi.
Bulut, ekonomik şartların da tarafların geniş çaplı bir savaşa girmesini zorlaştırdığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Pakistan’ın döviz rezervleri 10 milyar dolar civarında ve uzun soluklu bir savaşı sürdürebilecek durumda değil. Hindistan ise Çin’den çekilecek yabancı yatırımları ülkede tutmak istiyor. Savaş ortamı bu yatırımlar için büyük bir tehdit oluşturur.
Taraflar savaşı arzu etmiyor, ancak özellikle Hindistan hükümeti kamuoyundaki baskıyı azaltmak için sınırlı bir askeri operasyon düzenleyebilir. Pakistan’ın vereceği cevap ise olayların hangi boyuta taşınacağını belirleyecek. Gerginliğin geleceği bu stratejik dengeye bağlı."

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nda 2. etabın startı verildi

2025-04-28 12:27 - Spor

Çin'in uzay istasyonundaki Şıncou-19 taykonot ekibi Dünya'ya döndü

2025-04-30 09:32 - Teknoloji

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yapısal reformların hayata geçirilmesi noktasında kararlıyız

2025-04-29 19:15 - Siyaset

Faslı yazar, Filistin meselesinin, ülkesinin kültür hayatının bir parçası olduğunu söyledi

2025-04-30 16:02 - Kültür Sanat

Tarık Biberovic'in hayali Fenerbahçe'yle THY Avrupa Ligi'ni kazanıp, NBA'e gitme

2025-04-25 12:42 - Spor

İstanbul havalimanlarının yolcu sayısı ilk çeyrekte 30 milyona yaklaştı

2025-04-29 13:18 - Ekonomi

Kanada'da bir sürücünün aracıyla kalabalığa dalması sonucu ölen ve yaralananlar oldu

2025-04-27 09:43 - Dünya

Cihat Yaycı Paşa’dan çarpıcı açıklamalar: Bugün Türkiye...

2025-04-28 07:18 - Özel Haber

Terör nedeniyle göç ettikleri toprakları yıllar sonra görme fırsatı buldular

2025-04-29 12:22 - Çevre-Hayat

ABD'de mal ticareti açığı martta rekor seviyeye ulaştı

2025-04-29 16:27 - Ekonomi

İlgili Haberler

Estonya Dışişleri Bakanı Tsahkna, Türkiye'nin Avrupa güvenliğindeki önemli rolünü vurguladı

12:03 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Trump'ın politikaları şirketleri bilanço hedeflerinden caydırıyor

11:32 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan Türk havacılığının ilk şehitleri hafızalardaki yerini koruyor

15:27 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Ukraynalılar, Türkiye'nin arabulucu rolüne güveniyor

17:37 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Alman uzmana göre Rusya-Ukrayna müzakereleri için İstanbul’dan daha uygun bir yer yok

11:33 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Günün Manşetleri

Mehmetçik, Kosova’da devriye faaliyetlerini sürdürüyor

18:13 - Dünya

Trablus'tan ayrılmak isteyen Türk vatandaşlarını taşıyan ilk uçak Mitiga Havalimanı'ndan k

18:07 - Dünya

AB, Suriye'ye yönelik yaptırımlarını askıya almaya devam etmeyi görüşecek

17:38 - Dünya

Rus piyasaları İstanbul’daki barış müzakerelerinin sonucunu olumlu karşıladı

17:22 - Ekonomi

Yemek Kartı Hizmetleri Derneği: Danıştay, yemek kartı yardımlarının SGK prim muafiyetini tescilledi

17:13 - Ekonomi