?>

Uzmanlardan "süt annelik"te hastalık riski uyarısı

Bebeğin sağlıklı gelişiminde anne sütünün taşıdığı öneme işaret eden uzmanlar, farklı anneden edinilen sütün taşıdığı hastalık riski konusunda ebeveynlere uyarılarda bulundu.

Sağlık - 3 ay önce

İstanbul
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) her yıl yayımladığı Küresel Emzirme Puan Kartı'na göre BM'nin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nin konu başlıkları arasında emzirme önemli yer tutuyor.
UNICEF'in verilerine göre, şu anda dünya çapında 6 ayın altındaki bebeklerin yüzde 48'i anne sütü alırken, anne sütüyle beslenmenin ve emzirmenin artırılması kapsamında hükümetler birçok politikayı hayata geçiriyor.
????
Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Sevilay Topçuoğlu, 1-7 Ağustos "Dünya Emzirme Haftası" kapsamında anne sütünü "mucize bir besin" olarak tanımlayabileceklerini söyledi.
Topçuoğlu, anne sütünü "ilk aşı" olarak nitelendirdiklerini aktararak, "Bebeğin emzirilmesi ve bu emzirmenin devam ettirilmesi sadece annenin sorumluluğunda olmamalı. Aslında birey olarak hepimizin annelere destek olmamız ve toplumsal olarak annelerin bu emzirme işini kolaylaştırmamız ve sürdürülmesini sağlamamız gerekiyor. Bu açıdan da sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi için en önemli katkıyı vermiş oluyoruz aslında." diye konuştu.
Donör anne sütü kullanımına değinen Topçuoğlu, "En ideali tabii bebeğin kendi annesinin sütüyle beslenmesi ancak özellikle 1 kilo 500 gramın altındaki bebeklerde eğer anne sütü yoksa donör anne sütüyle beslenebileceğine dair öneriler mevcut. Yalnız burada anne sütünü alırken bunun profesyonel kaynaklardan yani anne sütü bankacılığıyla olması gerekiyor. Kontrol edilmemişse, anne enfeksiyon açısından değerlendirilmemişse, aldığı ilaçlar ve tıbbi durumu değerlendirilmemişse bu durumda alınan sütün bebek için kullanılması faydadan çok zarar getirebilir. Çünkü uygun anne sütü alındıktan sonra pastörize edilmesi ve bebeğe öyle verilmesi gerekiyor. Ancak ülkemizde böyle bir sistem olmadığı için rutin olarak önermiyoruz bunu." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Topçuoğlu, süt veren anneye yapıcı davranılması, onun rahatlatılması gerektiğini belirterek, "Özellikle ilk günlerde sütünün az olabileceği ve bunun bebek için yeterli olduğu konusunda annenin bilgilendirilmesi lazım." dedi.
Anne sütüne dair verilere dikkati çeken Topçuoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dünya Sağlık Örgütünün 2025 yılı için hedefi, bebeklerin en az yüzde 50'sinin ilk 6 ay boyunca sadece anne sütüyle beslenmesi. Dünyada bu oran yüzde 44, ülkemizde de yüzde 40 civarında. Yine hedef, bebeğin en az 24 ay boyunca anne sütüyle beslenmesi, ülkemizde bu süre 17 ay civarında. Aslında hedeflerin biraz da gerisindeyiz. Ancak Sağlık Bakanlığının bu konuda yürüttüğü programlarla hem sağlık çalışanları hem de ailelerin bu konuda bilgilendirilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor."
Prof. Dr. Topçuoğlu, halk arasında çokça dile getirilen bir endişe olan "süt kesilmesi"ne ilişkin de "Sütü kesilen annelerde relaktasyon tekrar gerçekleşebiliyor ve bu konuda özellikle bu annelerle ilgilenen poliklinikler mevcut. Yine her hastanede laktasyon uzmanlarımız, emzirme danışmanlarımız var. Bunlar anne eğer gereklilik hissederse yardımcı olabiliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"Anne emzirmeye programlı bir şekilde doğuruyor"

Hastanenin Yenidoğan Yoğun Bakımı Uzmanı Doç. Dr. Emre Dinçer de içerisindeki bağışıklık ögelerine dikkati çekerek, anne sütüyle beslenen bebeklerin erken çocukluk çağlarından bazı kronik hastalıklara kadar birçok konuda korunduklarını söyledi.
Dinçer, anne sütünün yalnızca bir besin olmadığını vurgulayarak, "Anne-bebek bağının kurulması için de anne sütü önemli bir öge. Postpartum depresyonu dediğimiz annelerin doğum sonrası depresyonunun önemli tetikleyicilerinden birisi aslında yeterlilik konusu. 'Ben bu çocuğa bakabilecek miyim, bebeğime yeterli olabilecek miyim?' Aslında anne sütü bu konuda da önemli bir önleyici çünkü kendi ürettiğiniz bir şey çocuğunuzun 6 ay boyunca başka bir şeye gerek duymadan büyümesini, gelişmesini ve diğer çocuklara göre bir adım öne geçmesini sağlıyor." diye konuştu.
Emzirme konusundaki endişelerle ilgili olarak da Dinçer, "Anne emzirmeye programlı bir şekilde doğuruyor. Diğer yandan çocuklar da emmeye programlı bir şekilde doğuyor. Yenidoğan refleksleri dediğimiz bir şey var ki bununla bebekler doğumda refleks olarak göğsü, annenin kokusunu aramaya, göğsünü bulmaya ve emmeye programlı şekilde doğuyorlar. O yüzden bir insanın emzirebilmesi için yapması gereken tek şey akışına bırakması, stresten arınması, çocuğuyla beraber olması, aynı odada bulunması ve dış streslerden arınması." ifadelerini kullandı.
Dinçer, anne sütünün içeriğine dikkati çekerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Emzirirken süt akışı sadece anneden çocuğa doğru değil, hafif bir geri akış da oluyor. Mesela çocuğun boğaz enfeksiyonu ya da herhangi bir bakteriyel enfeksiyonu var ve bu enfeksiyon kaynağı tabii ki çocuğun boğazında ve ağzında da bulunuyor. Bu enfeksiyon ögeleri geri akışta anne tarafıyla beraber anne meme süt salgı hücrelerine doğru geliyor ve burada bir bağışıklık yanıtı oluşuyor. Bu yanıt oluştuktan sonra bu bağışıklık ögelerini içeren süt çocuğa tekrar geçiyor ve o çocuğun o hastalığını atlatması için yararlı olabiliyor."
Başka bir annenin sütünü kullanmayı önermediklerini dile getiren Dinçer, "Anne sütlerinde biliyoruz ki sabah verilen süt ile akşam verilen dahi farklı. Akşam sütü çok güzel uyutuyor, uyutucu ögeler sabah sütlerinde daha az ve çocuk daha uyanık oluyor. Buna bile dikkat ettiğimiz bir evrede her ne kadar yararlı olduğunu bilsek de anne sütünü başka bir bebeğin kullanmasını ne yazık ki öneremiyoruz. Şöyle riskleri var tabii ki, kontrolsüz bir şekilde temin edilmiş sütün özellikle prematüre bebeklerde enfeksiyonların geçişi açısından sıkıntılar yaratabileceğini biliyoruz." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

İzmir'de 11 ilçede planlı ve dönüşümlü su kesintisi uygulanacak

2025-08-05 18:27 - Gündem

İstanbul'da 'Huzur İstanbul' denetimlerinde 677 kişi yakalandı

2025-08-03 12:07 - Asayiş

Yüksek Askeri Şura kararları Resmi Gazete'de

2025-08-06 00:53 - Gündem

Şampiyonlar Ligi 3. eleme turu ilk maçları tamamlandı

2025-08-07 00:27 - Spor

AK Parti'nin ikinci "İnsan Hakları Eğitim Kampı" Kocaeli'de başladı

2025-08-06 16:02 - Siyaset

Iğdır Şehit Bülent Aydın Havalimanı, uluslararası giriş-çıkışlara açık hudut kapısı oldu

2025-08-07 09:07 - Çevre & Seyahat

Rosatom'un Makine Mühendisliği Bölümü, yenilikçi BREST-OD-300 reaktörünün ana ekipmanını üretti

2025-08-06 14:53 - Ekonomi

İran'ın Ankara Büyükelçisi'nden İsrail-İran çatışmasında Türkiye'nin aldığı inisiyatiflere övgü

2025-08-05 23:58 - Medya

Türk Kızılay, yaz boyunca 53 ilden gençleri ağırlıyor

2025-08-03 17:18 - Çevre-Hayat

AKOM'dan İstanbul'da kuvvetli rüzgar ve sağanak uyarısı

2025-08-06 11:08 - Gündem

İlgili Haberler

29 yıllık böbrek hastasının nakil hayali 45 dakikada çıkan bağışla gerçekleşti

12:33 - Sağlık

Böbrek nakliyle diyalizden kurtulup sağlıklı bir yaşama kavuştu

11:58 - Sağlık

Lösemi hastası 8 yaşındaki Mirza iki yıllık tedavinin ardından hayata tutundu

11:28 - Sağlık

Aydın Şehir Hastanesi Aralık'ta açılacak

18:57 - Sağlık

Türkiye'de yaklaşık 33 bin hasta organ nakli bekliyor

14:48 - Sağlık

Günün Manşetleri

Rusya Dış İstihbarat Servisi: Batı, Zaporijya Nükleer Santraline sabotaj planlıyor

14:02 - Dünya

Türkiye genelindeki havalimanları 10 ayda 211 milyon yolcuya hizmet verdi

13:59 - Ekonomi

Avro Bölgesi'nde perakende satışlar eylülde geriledi

13:53 - Ekonomi

Kuzey Kore, ABD'nin son yaptırımlarına karşı "misilleme adımı atacağını" belirtti

13:47 - Ekonomi

Türkiye'nin Cakarta Büyükelçisi Küçükcan, Endonezya'da Yogyakarta Sultanı ile görüştü

13:42 - Dünya