İstanbul
Bayram, eğitimde yapay zeka (YZ) kullanımının artmasının alanda değişimlere yol açtığını kaydetti.
Bu değişimlerin öğretim süreçlerinde, öğretmenin rolünde, sınıf içi etkileşim türlerinde, kaynak kullanımında, sınavlarda, geri bildirimlerde ve değerlendirmelerde kendini gösterdiğini vurgulayan Bayram, "Geleneksel öğretim süreçlerinde, öğretmenler genellikle tüm sınıf için tek bir ders planı uygularlar. Öğrenciler, öğretmenin temposuna göre ilerler ve sınıftaki tüm öğrenciler aynı içeriği aynı hızda öğrenmeye çalışır. Bu durum, bireysel ihtiyaçları karşılamada sınırlılık oluşturmaktadır. Sistem içinde bazı öğrenciler hızla ilerlerken, bazıları da geride kalabilmektedir." şeklinde konuştu.
"Öğrencinin güçlü ve zayıf yönlerine göre özelleştirilmiş dersler sunabilmektedir"
Bayram, yapay zeka tabanlı platformlarının öğrencilerin öğrenme hızına, tarzına ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmiş bir içeriği öğretime uyarlayabildiğini belirterek, "Örnek olarak, DreamBoxveya Khan Academy gibi adaptif öğrenme sistemleri, her öğrencinin güçlü ve zayıf yönlerine göre özelleştirilmiş dersler sunabilmektedir. Kısaca, yapay zeka araçları, hem öğrencilerin öğrenme deneyimlerini kişiselleştirmede hem de öğretmenlerin iş yükünü hafifletmede etkili olarak esneklik ve verimlilik sağlayabilmektedir." ifadelerini kullandı.
Geleneksel öğretim süreçlerinde, öğretmenin dersin merkezi figürü olarak öğrencilerle sürekli etkileşim halinde olduğuna dikkati çeken Bayram, "Öğretmenin, öğrencilerin anlamadığı noktaları anında fark etmesi ve sınıf içindeki dinamiklere göre dersini şekillendirmesi beklenmektedir. YZ tabanlı platformlar, bu bağlamda öğretmenlerin yükünü hafifletebilir. Burada YZ, öğretmenin pedagojik becerilerini ve öğrenci etkileşimini tamamlayıcı bir rol oynar. Örnek olarak, TeachFX gibi araçlar, öğretmenlerin sınıf içindeki etkileşimlerini analiz ederek, daha etkili rol için gerekli geri bildirimleri sunabilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
"Yapay zeka hangi öğrencinin ekstra yardıma ihtiyacı olduğunu bildirebiliyor"
Bayram, geleneksel öğretimde öğrenci değerlendirmelerinin genellikle yazılı sınavlar, ödevler ve projelerle yapıldığına işaret ederek, öğrencilerin öğretmen tarafından yapılan değerlendirmenin sonucunu beklediğini ve bu sürecin sonuçlanmasının zaman aldığını belirtti.
Socrative veya Turnitin gibi YZ araçlarının, öğrenci performansını hızlı bir şekilde analiz edebildiğini bildiren Bayram, şunları kaydetti:
"YZ, öğretmenlere hangi öğrencilerin ekstra yardıma ihtiyaç duyduğunu rahatlıkla bildirebilmektedir. Bunların dışında geleneksel süreçlerde, öğrencilerin eğitime erişimi sınıfın bulunduğu fiziksel mekanla sınırlı iken YZ, eğitimdeki mekan ve zaman kısıtlamalarını ortadan kaldırmaktadır. Nitekim Khan Academy ve Duolingo gibi platformlar, internet üzerinden her yerden ve her zaman erişilebilen eğitim materyalleri sunabilmektedir. Bu sayede, eğitim eşitsizlikleri azaltılabilir veya daha fazla öğrencinin kaliteli eğitime ulaşması sağlanabilir."
"YZ'nin aşırı kullanımı, öğrencilerin duygusal gelişimlerini olumsuz etkileyebilir"
Bayram, tüm bu olumlu özellikler yanında yapay zekanın eğitimde kullanımına yönelik bazı olumsuzlukların da bulunduğunu belirterek, bunların başında teknolojik erişim sorunları geldiğini kaydetti.
Bu durumun, bazı öğrencilerin YZ araçlarından yararlanabilmelerini sınırlandırdığını dile getiren Bayram, "Ayrıca, YZ'nin aşırı kullanımı, öğrencilerin sosyal becerilerini ve duygusal gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Veri güvenliği ve mahremiyet, özellikle öğrencilerin kişisel verilerinin toplanması konusunda endişelere yol açabilmektedir." dedi.
Bayram, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sonuç olarak; öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına uygun eğitim sunma, öğretmenlerin yükünü hafifletme ve eğitim süreçlerini daha verimli hale getirme açısından önemli bir rol oynamaktadır. YZ'nin eğitimde devrim yaratabilecek bir potansiyele sahip olduğu ve her teknoloji gibi bunun da birtakım olumsuzluklarının bulunduğu bildirilmektedir. YZ, basit bir teknoloji değil, bizim yerimize düşünen, karar veren, sürekli öğrenerek kendini geliştiren, bizi yönlendirebilen oldukça karmaşık bir sistem.
Bu bakımdan YZ teknolojilerinin eğitim sistemine doğru bir şekilde entegre edilmesi gerekmektedir. Bu doğru entegrasyon, aynı zamanda olumsuz etkileri de minimize etmede etkili olacaktır. Kuşkusuz, eğitimdeki yapay zeka uygulamalarının geleceği, teknoloji ve pedagojinin doğru bir şekilde birleşmesiyle yararlı olacaktır. Doğru ve etkili şekillenmede kendimize has ulusal yazılımların kullanılması, kültür emperyalizmine, asimilasyona ve sömürülmeye karşı da etkili olacaktır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com