Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Nacaroğlu, yeni geliştirilen moleküler alerji testi sayesinde tüm alerjilerin en kapsamlı tetkikinin yapıldığı bilgisini verdi.
Alerjiye neden olan bileşenlere karşı alerjiyi saptayabilen moleküler alerji testinin özelliklerinden bahseden Nacaroğlu, “Bu test alerjinin şiddeti, ne kadar süre devam edeceği, fırınlanmaya karşı ne kadar duyarlı olduğu, alerji aşısının hangi alerjik maddelerden oluşması gerektiğini saptadığı için çok değerli sonuçlar veriyor. Ayrıca alerjinin teşhis ve tedavisi için yeni nesil bir alerji testidir. Çoklu polen alerjisi olan çocuklarda alerji aşı tedavisi düşünülüyorsa kandan nano teknoloji ile yapılan moleküler alerji testi yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Nacaroğlu, solunum ile alınan alerjenler, gıda alerjenleri, böcek zehirleri, lateks gibi gruplara ayrılmış 280 alerjen test ettiklerini aktararak, “Polenle ilişkili gıda alerjilerinde ortak protein yapısından kaynaklanan çapraz duyarlılık hakkında moleküler bilgiler sağlıyoruz. Et alerjisi şüphesi, kabuklu deniz hayvanı alerjisinin hassas tespiti, buğdaya bağımlı egzersizle tetiklenen anafilaksi tanısında da kullanılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
- Besin alerjileri riski ve süresi öngörülebilir
Ülkemizde çocuklarda besin alerjisi olarak sıklıkla inek sütü ve yumurta ile karşılaşıldığını vurgulayan Nacaroğlu, şunları kaydetti:
Nacaroğlu, alerji aşı tedavisinin, özellikle polenler ve arı (venom) alerjilerinde, alerjik hastalıkların bir tedavi metodu olduğunu belirtti.
Alerji deri testi kullanan bir tanı yaklaşımıyla, genellikle çok sayıda alerjen kaynağının pozitif bir test sonucu gösterdiğini ifade eden Nacaroğlu, “Bu sonuçlar ya gerçek bir ortak hassasiyet ya da benzer protein yapısı nedeniyle çapraz duyarlılık gösterebilir. Bu ayırımı çözmek için moleküler alerjen tanı yöntemi kullanılabilir.” yorumunda bulundu.
Nacaroğlu, buğday ürünlerini yedikten 30 ila 60 dakika sonra ürtiker, kızarıklık ve anjioödemden yaşamı tehdit edici anafilaksiye kadar değişen semptomların, tipik olarak fizik egzersizle birlikte ortaya çıktığına işaret ederek, “Hastanın tıbbi öyküsüne dayalı, konuyla ilgili bir şüphe varsa tanısal inceleme, buğdayda bulunan omega-5 gliadine karşı IgE’lerin bu yöntemle belirlenmesiyle tanı konulabilir.” değerlendirmesinde bulundu.