?>

Yunus Emre Enstitüsünün kültür diplomasisi dünya genelinde geniş kabul görüyor

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, "Yunus Emre'nin can felsefesinden hareketle, YEE olarak dünyaya açık ve şeffaf şekilde, hiçbir gizli ajandamız olmadan açılıyoruz ve dünyanın her tarafında çok ciddi bir hüsnü kabul görüyoruz." dedi.

Kültür Sanat - 5 yıl önce

Ankara
Ateş, Türk kültür diplomasisinin önde gelen kurumlarından biri olan YEE'nin bu alanda kullandığı enstrümanları anlattı.
Ateş, günümüzde uluslararası ilişkilerde kültürel diplomasinin oldukça önemli bir araç olduğunu belirterek, köklü bir geçmişe sahip Türk kültürünü dünyaya tanıtmanın Türkiye için gerek ticari, gerek eğitim, gerekse güvenlik açısından ciddi getirileri olduğunu ifade etti.
YEE'nin kamu vakfı statüsünde olmasının bu alanda sağladığı avantajlarına değinen Ateş, "Bundan 11 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından oybirliğiyle verilen bu statüsü sayesinde bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ederken, diğer yandan yurt dışında hemen her kesimle irtibat kurarak kültür alışverişinde bulunabiliyor. Dolayısıyla bu statünün seçilmiş olması çok kıymetlidir." dedi.
Ateş, YEE'nin faaliyetlerinde Yunus Emre'nin can felsefesini temel aldığını kaydederek, "Yunus Emre asırlar öncesinde çok zorlu dönemlerde can felsefesini Anadolu'nun mayası olarak görmüştür.
Yunus Emre'nin can felsefesinden hareketle, YEE olarak dünyaya açık ve şeffaf bir şekilde, hiçbir gizli ajandamız olmadan açılıyoruz ve dünyanın her tarafında çok ciddi bir hüsnü kabul görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Dünya genelinde Türkçeye artan yoğun ilgi

Yurt dışında Türkçe dil eğitiminin yaygınlaşmasının Türk kültür diplomasisi açısından önemini vurgulayan Ateş, "Özellikle Afrika, Latin Amerika, Arap coğrafyası ve Uzak Doğu başta olmak üzere dünyanın her tarafında Türkçeye büyük ilgi var." diye konuştu.
Ateş, bu bölgelerle Türkiye arasındaki bağların yıpranmamış olmasının bu ilgide önemli bir rol oynadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Uluslararası büyük medya kuruluşlarının on yıllardır Türkiye aleyhine devam eden bir yaklaşımı var. Bu durum Batı dünyasının zihninde olgulardan çok algıların öne çıkmasına yol açıyor.
Halbuki Türkiye'ye ve Türk insanına dair algı ile gerçek arasında bu noktada ciddi bir uçurum var. Bahsettiğim diğer coğrafyalarda ise böyle bir önyargı yok, dolayısıyla biz herkesle çok doğal bir şekilde iletişim kurabiliyoruz.
Bu yüzden hiç durmadan bu faaliyetleri devam ettirip daha fazla arttırmamız gerekiyor, çünkü insani bağlar arttıkça ortak geleceğe dair inanç ve ümit artıyor."
Türkçe eğitiminin bölgesel barış ve huzurun tesisinde de önemli bir enstrüman olduğunu ifade eden Ateş, "Bu amaçla Suriye'nin Azez ilçesinde Türk Kültür Merkezi açtık.
Biz buradaki insanlara Türkçe öğreterek aslında dilimizle birlikte bizim olaylara bakışımızı da bir anlamda taşımış oluyoruz. Bu sayede edebiyatımızı okuyup, haberleri Türkçe takip edip, Türkiye'deki insanlarla irtibat kurabiliyorlar. B
öylelikle bölgede terörün ve hayatların sönmesinin önüne geçmiş oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Ateş, Türk müziğinin de Türk kültür diplomasisinin en önemli araçlarından biri olduğunun altını çizerek, "Müziğin topluma büyük bir etkisi var. İnsanlar farklı müzik tarzlarını seçebilir ama müzik hemen herkesin günde en az bir kere dilediği bir şeydir. Dolayısıyla kültür aktarımında, kültür etkileşiminde müziğin toplumların bilinçaltına etkisi var." dedi.
Türk tarihinde de müziğin sembolik bir yönü olduğuna dikkati çeken Ateş, şunları kaydetti:
"Tarihimize baktığımızda bağımsızlığı simgeleyen iki öge sancak ve davuldur. Dolayısıyla müzik tarihimizde önemli bir araçtır. Örneğin savaşlara mehteran önden gider. Bu Mozart'ı bile etkilemiş, Avrupalılardan büyük ilgi görmüştür.
Biz de Enstitü olarak Türk müziğini bir yandan kendi kişisel gelişimimiz için kullanarak diğer yandan başka kültürlerle olan ilişkilerimizde kullanmak istiyoruz.
Mesela Japonya'da mehteran müziği çok sevildiği için eğitmenler göndererek Japon müzik okullarına enstrümanlarımızı çalmayı öğrettik. Orada şimdi Japon mehteran takımımız var."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Lösemi hastası Emir'in 'kahramanı' kardeşi Emre oldu

2021-01-05 15:56 - Çevre-Hayat

Donan Çıldır Gölü'nün sevimli maskotları: Mırmır ve Mira

2021-01-01 17:16 - Çevre-Hayat

TEKNOFEST 2021 Teknoloji Yarışmaları başvuruları başladı

2021-01-07 15:41 - Teknoloji

Gram altından 19 yılın en yüksek kazancı

2021-01-03 15:51 - Ekonomi

Bakan Soylu: 2020'de uyuşturucuya yönelik 158 bin 674 operasyonda 23 bin 693 kişi tutuklandı

2021-01-03 16:21 - Gündem

Abdurrahim Albayrak'tan Fahrettin Koca'ya teşekkür

2021-01-02 21:01 - Spor

Sağlık çalışanları pandeminin gölgesinde yeni yılı karşıladı

2021-01-01 15:06 - Sağlık

Mardin'de ikinci OSB için yatırımcılar sıraya girdi

2021-01-07 15:11 - Ekonomi

İSKİ'den 6 ilçede 30 saatlik su kesintisi

2021-01-04 16:16 - Ekonomi

İran'da Ukrayna uçağının düşürülmesiyle ilgili yalnızca bir kişi tutuklu durumda

2021-01-07 14:11 - Dünya

İlgili Haberler

Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da Uluslararası Turizm Fuarı başladı

22:06 - Kültür Sanat

Yazar Emine Şenlikoğlu, tuzağa düşürülen gençlerin hikayesini anlattı

12:16 - Kültür Sanat

Kırgız kadınlardan geçmişe ışık tutan müze: Kırgız Köyü

11:52 - Kültür Sanat

Neşet Ertaş'ın kardeşi, ağabeyiyle geçirdiği günleri özlüyor

14:28 - Kültür Sanat

Bağımlılığı anlattıkları filmleri ilgi gören Mardinli gençler ikinci filmi yapıyor

14:18 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Alman hava yolu şirketi Lufthansa binlerce idari personeli işten çıkarmayı planlıyor

17:17 - Ekonomi

BMW, marş motoru arızası nedeniyle dünya çapında yüz binlerce aracı geri çağıracak

16:57 - Ekonomi

Alman ilaç şirketlerinden "Trump'ın yüzde 100'lük ilaç tarifesi ağır darbe vurur"

16:53 - Ekonomi

Filistin Futbol Federasyonundan FIFA'ya "İsrail'i men edin" çağrısı

16:48 - Spor

BM Genel Kurulu’nda protesto edilen Netanyahu boş salona konuştu

16:42 - Dünya