“Felçlik, kader değildir” Erken tanı konulması halinde bu tür tedavilerin dramatik şekilde düzeldiğine vurgu yapan Başel, “Felç, bir kader değildir. Neticede bunlar tedavi olabilen hastalıklar. Hiçbir zaman Allah, bir derdi bir anda vermiyor. Ön haberci veriyor. Bu konuda da nöroloji arkadaşlara çok iş düşüyor. Bu hastalarda önceden haber alınırsa, tanı konulursa, hastanın felç olması bile önlenebilir. Genelde hasta felç oluyor, sonra fizik tedavide tedavi görüyor. Yani bir insanın kalbi atıyor ama fiilen hiçbir işe yaramayan, hiçbir ihtiyacını gideremeyen bir insana dönüşüyor. Tamamen diğer insanlara bağımlı hale dönüşüyor. Bizim amacımız da, insanların bu hale gelmeden, özellikle şah damarından kaynaklanan beyinle ilgili problemlerin düzelmesini sağlamak ve bu konuda insanları uyarmaktır. Biz bunları uzun süredir Van’da yapıyoruz. Bu konuda insanların bilinçlendirilmesi lazım. Çünkü 35 yaşındaki bir insan tamamen yatalak olabilirdi” şeklinde konuştu. Hastanın eşi Bahtiyar Gündoğdu ise, şah damarı ameliyatının insanlarda korkuya neden olduğunu belirterek, “Halil Hocam bana ‘şah damarını ameliyat ederim’ dediği zaman; ellerimin, ayaklarımın bağı koptu sanki. Eşimi artık göremeyeceğimi sandım. Ancak şu anda eşim çok iyi. Bu konuda vatandaşların duyarlı olmasını ve doktorumuzun değerinin bilinmesini istiyorum” ifadelerini kullandı. Kendini iyi hissettiğini ve çok mutlu olduğunu belirten hasta Serpil Gündoğdu da, “Çok iyiyim, konuşabiliyor, yürüyebiliyorum ve çok mutluyum” diye konuştu.
Darbe girişiminde Malatya'da yaşananların görüntüleri ortaya çıktı
2017-01-07 15:02 - Genel