AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aydın, 2017 yılından ümitli olduklarını, bu beklenti doğrultusunda faiz oranlarında indirime gittiklerini söyledi.
Aydın, konut faiz oranlarının yeni konut alımları için geçerli olduğu ancak geçmişte daha yüksek faiz oranı üzerinden kredi kullanmış, borçlarını düzenli ödemiş müşterilerin yeni faiz oranlarından yararlanmak için yapılandırma talebinde bulunduklarını aktardı.
Hüseyin Aydın, şunları kaydetti:
"Yapılandırmadan kastettiğimiz ödemelerini yerine getiremeyenler için yapılan bir şeydi. Şimdi gelecek konusunda olumlu bakış açısında olduğumuz için farklı bir uygulamayı hayata geçireceğiz. Daha önceden kullanılmış konut kredilerinde ara bir yol izleyeceğiz. Yeni konut kredileri için sunduğumuz 0,88 faiz oranı kadar düşük olmayacak ama ara bir faiz oranıyla yeniden yapılandırma imkanı sunuyoruz. Bankamızdan daha önce kullandığı konut kredisi borcunu yapılandırmak isteyen müşterilerimize 1,09 aylık faiz oranı uygulayacağız. Ayrıca Merkez Bankası, kredi kartı faiz oranını, 1 Ocak’tan itibaren Türk lirası için 2,05’ten 1,84’e düşürdü. Biz de banka olarak kredili mevduat hesabı (KMH) ve kredi kartı faiz oranını yüzde 1,65’e indirdik. Bu müşterilerimizin lehine bir durum olduğu için hemen uygulamaya geçiyoruz. Daha fazlasını yapmamız gerektiğinde banka olarak ülkemizin ve müşterilerimizin çıkarını hep bilançomuzun önünde tuttuk, tutmaya devam edeceğiz. Her zaman dediğimiz gibi Türkiye bizim için bir ülkeden daha fazlası."
"Kredilerin ikinci, üçüncü eli olabiliyor"
Hüseyin Aydın, Ziraat Bankasının İstanbul'a inşa edilen üçüncü havalimanına 1 milyar 480 milyon avro, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne 328 milyon dolar kredi sağladığını anımsatarak, "Bu kredileri satın almak isteyenler var. Bu aslında bilinen bir şey ama anlaşma gerçekleşirse bu, büyük projelerde Türkiye'de ilk uygulama olacak." dedi.
Ziraat Bankasının Türkiye'nin çok önemli projelerine finansman sağladığını anımsatan Aydın, bankaların sunduğu kredilerin yeniden satışının Türkiye dahil birçok ülkede uygulandığını, bu durumun yüksek tutarlı kredilerde çok sık yaşanmadığını, ayrıca bu durumun ülkeye olan güvenin bir çeşit teyidi olması itibarıyla da önemli olduğunu söyledi.
Aydın, "Türkiye menkul kıymetleştirme yapamıyor. Bu işi en iyi Amerika yapıyor. Yani türev piyasalar... Hep söylediğimiz gibi sermaye piyasalarının gelişmesi lazım. Bu, ekonominin ihtiyaç duyduğu fonların vadesinin uzatılabilmesi açısında da çok önemli bir husus. Özellikle de tasarrufun kıt ve yatırım araçlarının az sayıda olduğu ülkemizde... Bu yalnızca söylemekle de olmuyor, bir süreç meselesi. Türkiye'deki ticaretin büyük bir bölümünü bankacılık kesimi taşıyor. Bu yöntemle verilen kredi tekrar satılıyor. Mesela mortgage kredilerinde de oluyor. Menkul kıymetleştirebiliyorsunuz, bu tür kredilerin ikinci, üçüncü eli olabiliyor. Ziraat Bankasının proje finansmanı olarak sunduğu bazı kredilerle ilgili ikinci el talepleri var. Bu anlaşmaları yapmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.
Anlaşmaların gerçekleşmesi halinde Türkiye'de ilk defa büyük projelerde kredilerin yeniden satışının söz konusu olacağını vurgulayan Aydın, "Büyük projeler açısından bu olumlu bir şey. Onu sattığımız zaman elimizde bir likidite oluşacak. Bu likidite oluştuğunda hem kredi faizi düşecek, hem reel sektörün krediye erişimi kolaylaşacak, hem de yeni projeler için kaynak bulmuş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
dikGAZETE.com