3. Uluslararası Aile Sempozyumu'nun sonuç bildirisi açıklandı

3. Uluslararası Aile Sempozyumu'nun sonuç bildirisi açıklandı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katkılarıyla, İstanbul Aile Vakfı tarafından "21. Yüzyılda Aile Olmak" temasıyla düzenlenen ve Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu "3. Uluslararası Aile Sempozyumu"nun sonuç bildirisi açıklandı.

İstanbul

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'ndaki sempozyumun kapanış oturumunda sonuç bildirisini, İstanbul Aile Vakfı Araştırma Merkezi (İSAVAR) Başkanı Turgay Şirin okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Aile kavramını derinleştirmek 'Güçlü Aile' hedefimize ulaşmada yol gösterici olacaktırBakan Göktaş: Zayıflayan toplumsal bağlar ve dönüşen aile yapısı, ülkemizin geleceğini ilgilendiren bir sorundur"3. Uluslararası Aile Sempozyumu" sona erdi3. Uluslararası Aile Sempozyumu'nda "Sosyokültürel Perspektiften Aile" oturumu düzenlendi3. Uluslararası Aile Sempozyumunda "Din ve Aile" oturumu düzenlendi3. Uluslararası Aile Sempozyumu'nda "aile psikolojisi" konuşuldu3. Uluslararası Aile Sempozyumu'nda "Diasporada Türk Ailesi" konuşuldu

Programda, 21. yüzyılda aile olmanın zorluklarının, aile kurumunun güncel tehditler karşısındaki durumunun çok disiplinli bir yaklaşımla ele alındığını belirten Şirin, sempozyumda ulusal ve uluslararası düzeyde 60'tan fazla bilim insanı ve uzmanın bir araya geldiğini, açılış ve kapanış oturumları dahil toplam 14 oturumun yoğun katılımla tamamlandığını söyledi.

????

Sempozyuma gösterilen yoğun katılım ve ilginin aile konusundaki hassasiyetin ve aileye yönelen tehditlere karşı çözüm arayışının ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyduğunu belirten Şirin, "Bu arayışın karşılığı olarak aileye dair yapılan çalışmaların niceliğini ve niteliğini artırmanın zaruri olduğu görülmüştür. Günümüzde aile kurumu, dijitalleşmenin etkileri, bireyselleşme eğilimleri, ekonomik belirsizlikler, kültürel çözülmeler ve demografik dönüşümler gibi çok boyutlu tehditlerle karşı karşıyadır. Bu tehditler, yalnızca ailenin işlevselliğini değil, aynı zamanda onun sürekliliğini de riske atmaktadır." ifadelerini kullandı.

Ailenin karşı karşıya kaldığı sorunların yapısal nitelik taşımasının, çözüm arayışlarının da yüzeysel değil, köklü bir yaklaşımla ele alınmasını zorunlu kıldığını vurgulayan Şirin, ailenin korunması ve güçlendirilmesinin yalnızca bireysel düzeyde değil, ulusal ve uluslararası düzeyde bütüncül ve sürdürülebilir politikaların hayata geçirilmesiyle mümkün olduğunu dile getirdi.

Uluslararası işbirliği vurgusu

Bu noktada, bilinçli nesillerin yetiştirilmesi, eğitim kurumlarının bu yönde yapılandırılması ve karar verici mekanizmaların aile odaklı politikalar üretmesinin hayati önem arz ettiğini dile getiren Şirin, şöyle konuştu:

"2025'in 'Aile Yılı', 2026-2036 döneminin 'Aile ve Nüfus 10 Yılı' ilan edilmesi, aile kurumuna yönelik artan tehditlere karşı toplumsal farkındalığın artırılması ve somut gelişmeleri temin açısından kritik birer adım olmuştur. Aynı yıl içerisinde ulusal düzeyde başlatılan doğum ve çocuk destekleri, evlilik teşvikleri gibi politikalar, ailenin ekonomik ve sosyal olarak desteklenmesine yönelik önemli örneklerdendir. Ayrıca İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu, farklı ülkelerden aile politikaları temsilcilerini bir araya getirerek, aileye dair sorunların küresel düzeyde tartışılmasına imkan sağlamış ve uluslararası işbirliğini teşvik etmiştir. Uluslararası işbirliği, aile diplomasisi ile uluslararası kurumların politika yapım süreçlerinde etkin değişimleri sağlayacak somut adımlar atılmasını temin etmelidir."

Küresel tehditler karşısında dahi ihmale gelmemesi gereken ve insanlık adına korunması elzem olan son kalenin "aile" olduğuna işaret eden Şirin, aile kurumunun sürdürülebilirliğine ilişkin yapılan çalışmaların BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında değerlendirilmesi ve bu hedefler arasına "Sürdürülebilir Ailenin Korunması" başlığının dahil edilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Bu doğrultuda, BM nezdinde akredite olacak şekilde yapılandırılacak bir Uluslararası Aile Ajansının kurulmasının, aile kurumunun uluslararası düzeyde korunup güçlendirilmesi açısından stratejik bir adım olacağını belirten Şirin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aileye ilişkin sorunların sadece ulusal politikalarla değil, küresel işbirlikleriyle ele alınması gerektiği bir kez daha vurgulanmıştır. Sonuç olarak, düzenlenen bu sempozyum, günümüz ailesinin yaşadığı krizin çok yönlü boyutlarını ortaya koymuş, çözüm için bütüncül bir yaklaşımın ve çok aktörlü işbirliğinin gerekliliğini bir kez daha teyit etmiştir. Teori ile pratiğin buluştuğu, kalıcı politikaların üretildiği ve aile kurumunun geleceğine dair umut veren adımların atıldığı bu tür etkinliklerin devamlılığı büyük önem arz etmektedir."

Şirin, sempozyumun ana teması olan "21. Yüzyılda Aile Olmak" başlığı altında, ailenin küresel tehditler karşısındaki dönüşümü, manevi psikoloji ve değerlerin ihyası, ebeveynlik eğitimi ve psikolojik direnç, modern hukuk, uluslararası sözleşmeler ve aile, gençlerin evliliğe bakışı ve demografik riskler, aile medyası, kültürel aşınma ve algı yönetiminin öne çıkan temel meseleler olduğunu aktardı.

Öneriler

Sempozyumun sonuç olarak küresel vesayetin aileye yönelen saldırılarına karşı, zihinsel, akademik, politik ve hukuki bir direniş hattı oluşturmayı hedeflediğini belirten Şirin, önerilerini ise şu şekilde sıraladı:

"Uluslararası Aile Sözleşmesi: İslam ülkeleri başta olmak üzere aile dostu politikalar ortaya koyan ülkeler arasında, aile yapısını korumaya yönelik alternatif bir uluslararası sözleşmenin geliştirilmesi.

Aile Enstitüleri: Üniversitelerin çatısı altında aile çalışmaları, danışmanlık ve eğitim programlarının sistematize edilmesi, toplumsal meselelere aile odaklı çözümler ortaya koymak üzere çalışmaların bu enstitüler bünyesinde yapılması.

Gençlik ve Evlilik Politikaları: Üniversite öğrencileri ve genç yetişkinler için evliliği kolaylaştırıcı sosyal desteklerin artırılması.

Toplumsal Cinsiyet Eleştirisi: CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi gibi belgelerin etkilerinin yeniden değerlendirilerek hukuki reform önerileri geliştirilmesi.

Manevi Psikoloji Uygulamaları: Manevi danışmanlık, ruhsal sağlık ve fıtrata uygun eğitim modellerinin yaygınlaştırılması.

Aile Dostu Ekosistem: Aileye yönelen tehditlerle mücadelede, kamu, sivil toplum, uluslararası kuruluşlar ve ilgili tüm tarafların eş güdüm ve uyum içerisinde hareket etmesi hayati öneme haizdir."

Sonuç bildirgesi ve sempozyum oturumlarına, Aile Vakfının internet sitesi, sosyal medya hesapları ve YouTube kanalından erişilebileceği kaydedildi.

Kapanış oturumunda Şirin'in yanı sıra Prof. Dr. Sami Şener, Prof. Dr. Süleyman Derin, Prof. Dr. Adem Palabıyık ve Prof. Dr. Orhan Koçak da hazır bulundu.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...