BM: Suriye'nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi tehdit var

BM: Suriye'nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi tehdit var

BM, Suriye'de Halep'in bir kısmıyla kuzeydoğusunun terör örgütü PKK/YPG/SDG'nin kontrolünde olduğunu, buralarda çatışmaların sürdüğünü belirterek, "Suriye'nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi tehdit var." uyarısında bulundu.

New York

Birleşmiş Milletler (BM), Suriye'de Halep'in bir kısmıyla kuzeydoğusunun terör örgütü PKK/YPG/SDG'nin kontrolünde olduğunu, buralarda çatışmaların sürdüğünü belirterek, "Suriye'nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi tehdit var." uyarısında bulundu.

BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'deki siyasi ve insani durum ele alındı.

Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye'de Esed rejiminin devrilmesinin üzerinden 1 ay geçtiğini anımsatarak, ülkenin yeni bir yol arayışında olduğuna dikkati çekti.

Halihazırda alınan kararların geleceği şekillendireceğini kaydeden Pedersen, "Çok büyük fırsatlar ve ciddi tehlikeler mevcut. Suriyeliler ve uluslararası toplumun bir sonraki adımları doğru atması lazım." vurgusunu yaptı.

Pedersen, BM'nin her türlü desteği sağlamaya hazır olduğunun altını çizerek, kendisinin mevcut Suriye hükümeti yetkilileriyle görüşmeler yürüttüğünü bildirdi.

Suriye hükümeti yetkililerinin de aynı zamanda Suriye'deki farklı grup ve oluşumlarla bir araya geldiğini belirten Pedersen, yetkililerin yabancı ülke bakanları ve yetkililerle de görüşmelere başladığını aktardı.

Pedersen, Suriye hükümetinin yetkililerine Suriye'deki tüm toplumlara güvence vermeleri çağrısında bulunduklarını kaydederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Suriye'nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi tehdit var. Halep'in bir kısmı ile kuzeydoğusu SDG ve YPG'nin kontrolü altında. ABD tarafından aralık ayında sağlanan ateşkese rağmen SDG ve Suriye Milli Ordusu arasında çatışmalar devam ediyor."

Pedersen, diyalog kanallarının açılmasını desteklediklerini belirterek, tüm taraflara askeri çatışma olmadan ileriye dönük bir yol bulmaları çağrısı yaptı.

İsrail'in Suriye'deki askeri mevcudiyeti ve faaliyetlerinden de derin endişe duyduğunun altını çizen Pedersen, İsrail'in 1974 Anlaşması'nı ihlal etmeye devam ettiğini, İsrail ordusunun kısıtlamalarının acilen kaldırılması gerektiğini söyledi.

Pedersen, İsrail'in Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik saldırılarının sonlanması gerektiğini vurgulayarak, sivillere ve sivil altyapılara yönelik saldırıların endişe verici olduğunu ve aynı zamanda siyasi süreci baltaladığını bildirdi.

Yeniden inşa için kapsamlı fonlama lazım

Suriye halkının çok ciddi ihtiyaçları bulunduğuna da işaret eden Pedersen, ABD'nin yaptırımları hafifletmeye ilişkin attığı adımı memnuniyetle karşıladığını ancak çok daha fazlasının gerektiğini dile getirdi.

Pedersen, BMGK'nın Suriye'de siyasi çözüme ilişkin 2254 sayılı kararının artık tam anlamıyla uygulanamayacağını belirterek, yeni bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Suriye'nin ciddi anlamda ihtiyacı olan ekonomik desteği alması ve güven inşa etmesi için "kapsayıcı siyasi geçiş sürecinin" kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Pedersen, aynı zamanda yaptırımların sonlandırılması ve yeniden inşa için kapsamlı fonların sağlanması gerektiğini kaydetti.

"Mevcut fırsat değerlendirilmeli"

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher ise Suriye'deki mevcut fırsatı değerlendirmek gerektiğinin altını çizdi.

Bölgeye ziyaretinin öncelikli bazı hususları tespit etmesine imkan sağladığını aktaran Fletcher, ilk olarak temel hizmetlerin yeniden inşa edilmesinin kritik öneme sahip olduğunu söyledi.

Fletcher, yıllarca süren ihtilafın sağlık hizmetlerini de zayıflattığının altını çizerek, ülkede 15 milyon kişinin insani yardım ve sağlık hizmetine muhtaç olduğunu ifade etti.

İkinci temel önceliğin ise sivillerin korunması olduğunu kaydeden Fletcher, yerinden edilen kişilerin evlerine dönmek istediğini, ancak altyapıların yıkımı ve patlamamış mühimmat ile yetersiz hizmetler nedeniyle dönmekte zorlandıklarını ifade etti.

Fletcher, üçüncü olarak ise kadınların ve kız çocuklarının bu süreçte "seslerinin duyulmasının" önemli olduğunun altını çizdi.

"Uluslararası toplumun aktif angajmanı kilit öneme sahip"

Güvenlik durumunun iyileşmesiyle birlikte BM'nin insani yardım operasyonlarını artırabildiğini aktaran Fletcher, ancak daha fazla "paraya" ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Fletcher, BM Merkezi Acil Durum Müdahale Fonu'ndan (CERF) bugün Suriye'ye ilave 8 milyon dolar aktardığını bildirdi.

Suriye'ye yönelik yardımları memnuniyetle karşıladıklarını belirten Fletcher, "Donörlere tüm Suriye halkına destek sağlanması için koordineli bir şekilde yardımlarını artırma çağrısında bulunuyoruz." dedi.

Fletcher, Suriye'ye desteğin etkili bir şekilde gitmesi gerektiğinin altını çizerek, yaptırımların insani yardımları engellememesi gerektiğini ifade etti.

"Bu süreçte BMGK'nın ve uluslararası toplumun aktif angajmanı kilit önemi sahip. Acil ve güçlü bir şekilde harekete geçmeliyiz." diyen Fletcher, uluslararası toplumun Suriye halkının yanında durmak zorunda olduğunu dile getirdi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...