LONDRA
Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Genel Sekreteri John Denton, küresel ticaretin yüzde 87'sinin ABD dışında gerçekleştiğini belirterek, "Bu nedenle, ülkelerin misilleme yapmak yerine mevcut küresel ticaret sistemini yeniden canlandırması gerektiğini düşünüyoruz. Odak noktası bu olmalı çünkü sistemin daha fazla erozyonu, oldukça olumsuz etkilere yol açacaktır." dedi.
Denton, ABD'nin karşılıklılık esaslı gümrük tarifeleri ve Çin'in misilleme adımlarının uluslararası ticarete etkilerine ilişkin, soruları cevapladı.
Tarife açıklamalarının bir şekilde küresel ticaret dünyasında "büyük bir felce" yol açtığını söyleyen Denton, ülkelerin bu durumu nasıl düzeltebileceğini, açıklanan tarifelerin ne kadar istikrarlı olduğunu veya ne anlama geldiğini, ne zaman yürürlüğe gireceğini ve müzakere olup olmayacağını anlamaya çalıştığını dile getirdi.
Denton, "(Tarifeler nedeniyle) Belirsizlikten kaynaklanan bir felç durumu yaşanıyor. İş dünyası açısından bakıldığında, bu durum istihdam ve yatırım kararlarını etkiliyor. Belirsizlik, iş dünyası için kolay bir ortam yaratmıyor." diye konuştu.
Tarifelerin gerçek etkisi olmadan bile şu anda bazı sonuçlar doğurduğunu anlatan Denton, Çin ve ABD arasında misillemelerle tansiyonun tırmandığına ancak küresel ekonominin önemli bir kısmının misilleme yapmamayı tercih ettiğine işaret etti.
Denton, bu müzakere sürecinin ve etkilerinin zamanla netleşeceğini ifade etti.
"Ne AB'nin ne de ABD'nin ticaretin dışında kalması, kimsenin çıkarına değil"
Öte yandan, ABD ve Çin arasında tırmanan ticari gerilimin küresel ticaret dünyasında büyük bir etki yaratmasının beklenmediğini söyleyen Denton, iki ülke arasındaki ticaret miktarının oransal olarak oldukça düşük olduğunu aktardı.
Denton, ancak misilleme adımlarının Çin ekonomisinde bir duraksamaya veya resesyona yol açması halinde bunun küresel bazda etkilerinin hissedileceğini ve bu durumun Çin'in ana ticaret ortağı Asya-Pasifik ülkelerine yansımalarının olabileceğini belirtti.
Çin'in alternatif pazarlar bulma ihtiyacının da ortaya çıkabileceğini dile getiren Denton, bu durumun Çin'in üçüncü taraf pazarlara gönderdiği malların fiyatlaması açısından karmaşıklığa yol açabileceği uyarısında bulundu.
Denton, bu nedenle misillemeye gitmenin bir şekilde ekonomik zararlara neden olabileceğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Olması gereken, ülkelerin kendi çıkarmalarını tanımaları. Küresel ticaret dünyasının yüzde 87'si ABD'nin dışında gerçekleşiyor. Bu nedenle, ülkelerin misilleme yapmak yerine mevcut küresel ticaret sistemini yeniden canlandırması gerektiğini düşünüyoruz. Odak noktası bu olmalı çünkü sistemin daha fazla erozyonu, oldukça olumsuz etkilere yol açacaktır. Örneğin, sistemin daha fazla erozyona uğraması Afrika'da ticaret akışında yüzde 40'lık bir düşüşe yol açabilir.
Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı'nda olan ülkeler, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık kapsamındaki ülkelerle veya Avrupa Birliği ile nasıl etkileşimde bulunacaklarını düşünmeli. Öte yandan, ne AB'nin ne de ABD'nin, küresel ticaret sisteminin dışında kalması, kimsenin çıkarına değil. Bu nedenle, ABD'nin de içinde olduğu küresel ticaret sisteminin canlandırılmasını sağlamak istiyoruz. Tabii bu durum, ABD'nin de çıkarına."
"Küresel tedarik zincirlerinin yeniden yönlendirmesi yıllar alabilir"
ABD Başkanı Trump'ın uluslararası şirketlerin üretimlerini ABD'ye kaydırmaları yönündeki isteğinin ekonomik olarak uygulanıp uygulanamayacağının temel zorluklardan biri olduğuna işaret eden Denton, "ABD'nin üretim ekonomisine yeniden yönelmesi nasıl bir şey olacak? Bu, gerçekten neyi içeriyor? Gelişmekte olan ülkelerde gördüğümüz gibi düşük maliyetli bir üretim olabilecek mi? Tüm bu konuların net olmadığı açık." diye konuştu.
Bu belirsizliklere karşı ekonomik argümanların ABD'deki işgücü maliyetleri ve gerekli düzenleyici onaylar gibi karmaşık süreçlerin yatırımları engelleyebileceğini belirten Denton, şunları kaydetti:
"Mevcut büyük değer ve tedarik zincirlerini inşa etmek yıllar aldı. Gerçek şu ki, ithalat ikamesi temelli bir politika ve küresel tedarik zincirlerinin yeniden yönlendirilmesi, hızlı bir şekilde gerçekleşmeyecek. Şirketler, nihayetinde kıyaslama avantajının değerli olduğunu görse bile bu değişimi sağlamak uzun sürebilir. O aşamada hangi ekonomik döngüde olacağız, tüm bunlar politik döngüyle ne kadar uyumlu olacak? Biliyoruz ki ticaret dünyası, Trump'ın ilk başkanlık döneminden beri çok değişti."
ABD'ye karşı en sert misilleme kararları Çin'den geldi
ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta açıkladığı karşılıklılık esaslı gümrük tarifeleriyle, ticaret savaşını yeni bir aşamaya taşıdı.
ABD'ye karşı en sert misilleme kararları, Çin'den geldi. ABD ve Çin arasındaki restleşme giderek tırmanırken, iki ülkeden yapılan son açıklamaların ardından, Çin'in ABD'ye yüzde 84 misilleme vergisi sonrası ABD karşılıklılık esaslı gümrük tarifesi kapsamında Çin'e yüzde 125 vergi uygulayacağını duyurdu.
Trump, dün akşam yaptığı açıklamada, ABD Ticaret Bakanlığı, ABD Hazine Bakanlığı ve ABD Ticaret Temsilciliği yetkilileriyle, ticaret, ticaret engelleri, tarifeler, kur manipülasyonu ve parasal olmayan tarifeler gibi konularda çözüm bulmak için 75'ten fazla ülkenin kendileriyle iletişime geçtiğini bildirdi.
Bu ülkelerin ABD'ye karşı hiçbir şekilde misillemede bulunmadığını belirten Trump, ek tarifelerin 90 gün süreyle durdurulmasını, bu sürede yüzde 10'luk temel tarife oranının uygulanmasını onayladığını açıkladı.