Erken genel seçimlerde başbakanlık için 5 aday yarışıyor

Erken genel seçimlerde başbakanlık için 5 aday yarışıyor

Almanya'da 23 Şubat'ta yapılacak erken genel seçimlerde 5 aday başbakan olmak için yarışıyor.

Berlin

"Almanya'nın Seçimi" başlıklı dosya haberin ilk bölümünde AA muhabiri, erken seçim sürecini ve başbakan adaylarının profillerini derledi.

Almanya’da 2021'de Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) arasındaki kurulan koalisyon hükümeti kendi içindeki anlaşmazlıklar ve çatışmalar sebebiyle 3 yıl sonra dağıldı.

Koalisyon hükümetinin büyük ortağı SPD'li Başbakan Olaf Scholz, 6 Kasım 2024'de koalisyonda yer alan partilerin temsilcileriyle yapılan toplantıda, bütçe konusundaki anlaşmazlık nedeniyle FDP Genel Başkanı da olan Maliye Bakanı Christian Lindner'i görevden aldı.

Toplantının ardından FDP, hükümette yer alan bakanlarını geri çekmesi üzerine renklerinden dolayı "trafik ışığı" koalisyonu olarak adlandırılan hükümet dağıldı.

Daha sonra Scholz Federal Meclis'te güvenoyu alamadı ve Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier erken seçimin 23 Şubat’ta yapılmasına karar verdi. Böylelikle Eylül 2025’te yapılması öngörülen genel seçimler önce çekilmiş oldu.

Ülkede 30,6 milyonu kadın, 28,6 milyonu erkek olmak üzere 59,2 milyon seçmen bulunuyor.

Seçmenlerin yarısı 30-59 yaş grubundayken, ilk kez oy kullanacaklar 2,3 milyonla, seçmenlerin yüzde 3,9’unu oluşturuyor. Her dört seçmenden birinin 69 yaşından büyük olduğu öğrenildi.

4 bin 506 milletvekili adayının Federal Meclis'te 630 sandalye için yarıştığı seçimlere 29 parti giriyor.

Öte yandan partiler, erken seçim tarihi belli olduğunda başbakan adaylarını açıkladı.

SPD, Başbakan Scholz'u yeniden aday gösterirken, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz'i, Yeşiller, Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck'i, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi de Eş Başkanı Alice Weidel'i başbakan adayı olarak belirledi.

"Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) Partisi de Eş Başkan Sahra Wagenknecht'in başbakanlık için yarışta olduğunu bildirdi.

Böylelikle Almanya'da ilk kez bir genel seçimde 5 başbakan adayı yarışacak.

Adaylar arasında “en tecrübelisi” Scholz

Scholz, ülkede 16 yıl boyunca 4 dönem başbakanlık yapan Angela Merkel'in ardından başbakanlık koltuğuna oturarak 3 yıl SPD, Yeşiller ve FDP'den oluşan üçlü koalisyonun liderliğini yaptı.

66 yaşındaki Olaf Scholz, 2007-2009 yıllarında birinci Merkel hükümetinde Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı, 2011-2018 yıllarında Hamburg Eyalet Başbakanı ve 2018-2021 yıllarında dördüncü Merkel hükümetinde Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı oldu.

Karizmatik olmamakla ve heyecan verici konuşmalar yapamamakla eleştirilen Scholz, Aşağı Saksonya eyaletinin Osnabrück şehrinde 1958'de doğdu.

Daha sonra ailesinin yerleştiği Hamburg kentinde iki kardeşiyle büyüyen Scholz, siyasete genç yaşta ilgi duydu ve SPD üyesi oldu.

Partinin gençlik teşkilatı Jusos'ta aktif görev alan Scholz, 1982-1988 yıllarında Jusos Başkan Yardımcılığını yürüttü.

Scholz, Hamburg Hukuk Fakültesini bitirdi ve 1985’te avukatlık yapmaya başladı.

Uzun süre iş hukuku alanında avukatlık yapan tecrübeli siyasetçi, 1998'de Federal Milletvekili seçildi.

2001-2019'da partisinde çeşitli üst görevlerde de bulunan Scholz, 2002-2004'te SPD genel sekreterliği, 2009-2019'da genel başkan yardımcılığı ve 2018'de de 2 ay geçici genel başkanlık görevini üstlendi.

SPD'nin derin kriz yaşadığı 2019’da Klara Geywitz ile eş genel başkanlık için yarıştı.

Scholz-Geywitz ikilisi, genel başkanlık yarışını, daha sonra eş başkanlar olarak seçilen ve partideki sol kanadı temsil eden Saskia Esken ve Norbert Walter-Borjans'a karşı kaybetti.

Parti içinde çalışkanlığından dolayı takdir edilen Scholz, SPD yönetimi tarafından Eylül 2021'de yapılan genel seçimler için başbakan adayı gösterildi.

SPD'nin seçimlerden yüzde 25,7 ile birinci çıkmasının ardından Scholz, Aralık 2021'de kurulan SPD, Yeşiller ve FDP’nin "trafik ışığı" koalisyon hükümetinde Almanya’nın 9. başbakanı oldu.

Ukrayna ve Gazze savaşları ve bu savaşların getirdiği sonuçların etkisiyle ülkede çıkan krizlerin üstesinden gelinmesi konusunda yaşanan sıkıntılar ve hükümetteki 3 partinin kendi aralarındaki sorunların faturasını halk Scholz'a kesti.

Scholz'un popülaritesi başbakanlık döneminde, özellikle de son 1,5 yılda büyük ölçüde yara aldı. Anketler halkın büyük bölümünün Scholz'un yeniden başbakan adayı olmasını istemediğini ortaya koydu.

SPD içinde bir kesim erken genel seçimler için Scholz'un yerine anketlerde "en sevilen siyasetçiler" arasında birinci sırada yer alan Savunma Bakanı Boris Pistiorius’un başbakan adayı olmasını istedi.

Ancak Scholz adaylık için ısrar edince Pistorius aday olmayacağını açıkladı ve SPD genel kurulunda parti yönetiminin tavsiyesi üzerine Scholz’u erken genel seçimlerde yeniden başbakan adayı gösterdi.

"Merkel'in muhalifi" Friedrich Merz

Adaylar arasında en yaşlısı olan 69 yaşındaki Merz, uzun dönem partisinde siyasi faaliyetler içinde olmasına rağmen başbakanlık, bakanlık ve belediye başkanlığı tecrübesi bulunmuyor.

1955'te Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinin Brilon kentinde doğan evli ve 3 çocuk babası Merz, hukuk eğitimi aldıktan sonra yargıç ve avukat olarak çalıştı.

Ardından siyasete atılan Merz, 1989-1994 yıllarında Avrupa Parlamentosunda, 1994-2009 döneminde de Federal Mecliste milletvekilliği yaptı.

2000-2002 yıllarında CDU/CSU Federal Meclis Grubu Başkanlığını yürüten Merz, dönemin CDU Genel Başkanı Angela Merkel'in bu görevi de üstlenmek istemesinin ardından Grup Başkanlığından ayrılmak zorunda kaldı. Bu dönemden sonra Merkel ve Merz birbirine karşı derin hoşnutsuzluk duydu.

Milletvekilliğini 2009 yılında bırakmasından sonra siyasi sahneden kaybolan Merz, çeşitli şirketler için çalıştı, avukatlık ve lobicilik yaptı.

Daha sonra siyasete dönmeye karar veren Merz, 2018 ve 2019'da CDU genel başkanlığı için aday olmasına rağmen delegelenlerden destek alamayınca 2 seçimi de kaybetti.

Eylül 2021'de yapılan genel seçimlerde yeniden milletvekili seçilen Merz, Ocak 2022'de üçüncü kez girdiği yarışta CDU Genel Başkanı seçildi.

Eski Başbakan Angela Merkel'e karşı parti içi muhalefetin başını çeken Merz, Merkel'in göç konusunda ve Kovid-19 salgınında izlediği politikaların CDU seçmeninin bir bölümünü, AfD’nin kollarına attığını savundu.

"Merkel’in muhalifi" olarak anılan Merz, Merkel'in sosyal liberal politikalarıyla CDU'nun sola kaydığını iddia etti.

Merz, CDU'nun büyük bölümünü arkasına alarak ve CDU'nun Bavyera'daki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi Genel Başkanı Markus Söder ile de anlaşarak, CDU/CSU'nun başbakan adayı olarak gösterildi.

Seçim kampanyasında öncelikle ekonomi konularına ağırlık vererek puan kazanmayı isteyen Merz, son olarak göç politikasına öncelik vermeye başladı.

Özellikle kadın ve genç seçmenler arasında popülaritesi düşük bir siyasetçi olduğu belirtilen Merz, son haftalarda CDU/CSU’nun göç politikalarının sıkılaştırılması için verdiği önergenin, AfD sayesinde meclisten geçirilmesi nedeniyle sert eleştirilerle karşılaştı.

CDU/CSU'nun anketlerde yüzde 30 oranında oyuyla açık ara önde bulunmasından dolayı Merz'in gelecek yasama döneminde başbakanlık görevini üstlenmesi muhtemel görünüyor.

"Aşırı sağ popülizmin Almanya’daki yüzü" Alice Weidel

Almanya'da son yıllarda "aşırı sağ popülizmin yüzü" olarak görülen 46 yaşındaki Alice Weidel, 1979’da Güterloh kentinde doğdu.

AfD kurulduktan 8 ay sonra Ekim 2013’te partiye üye olan Weidel, 2017'deki genel seçimlerde ilk kez Federal Meclis Milletvekili oldu.

Weidel 2017'den beri AfD Meclis Grubu eş başkanlığını, 2022'den bu yana da Tino Chrupalla ile partinin eş başkanlığını yürütüyor.

23 Şubat’ta düzenlenecek erken genel seçimde partisinin ilk başbakan adayı olan Weidel, Bayreuth Üniversitesi’nde ekonomi ve işletme eğitimi gördü, çeşitli büyük şirketler için çalıştı, doktorasını da Çin emeklilik sisteminin geleceği üzerinde yazdı.

Weidel, Sri Lankalı film yapımcısı Sarah Bossard ile eşcinsel ilişki yaşıyor ve hem Almanya'da hem de İsviçre'de evi bulunuyor.

AfD’nin "güçlü kadını" olarak da nitelendirilen Weidel, özellikle mülteci karşıtı sözleriyle dikkat çekiyor.

Eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’i örnek alan Weidel'in dedesi Hans Weidel'in Nazi Almanyası'nda Schutzstaffel (SS) adı verilen paramiliter oluşumun üyesi olduğu ve Hitler döneminde askeri yargıç olarak görev yaptığı ortaya çıktı.

Weidel dedesiyle hiçbir teması olmadığını ve geçmişi hakkında hiçbir şey bilmediğini ifade etti.

Weidel 9 Ocak’ta ABD’li iş insanı Elon Musk ile sosyal medya platformu üzerinden canlı yayın yapmıştı.

Diğer partilerin AfD ile koalisyon yapmalarını kesin bir şekilde reddetmelerinden dolayı Weidel'in başbakan olma şansı hemen hemen imkansız görülüyor.

Yeşillerin "yazar" adayı Robert Habeck

55 yaşındaki Robert Habeck Almanya'da 2021'de Başbakan Scholz liderliğinde kurulan "trafik ışığı" koalisyonunda Başbakan Yardımcılığı ile Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı olarak görevini sürdürüyor.

1969'da eczacı anne babanın oğlu olarak Almanya’nın kuzeyindeki Schleswig-Holstein eyaletinin liman şehri Lübeck’de doğan Habeck, Alman dili ve edebiyatı, felsefe ve filoloji eğitimi aldı.

Üniversite yıllarında tanıştığı Andrea Paluch ile evli ve 4 erkek çocuk sahibi olan Habeck, uzun yıllar "serbest yazar" olarak eşi ile aralarında çocuk kitapları ve romanların da bulunduğu çeşitli kitaplar yayınladı.

Siyasi hayatına geç başlayan Robert Habeck, 2002’de 33 yaşında Yeşillere üye oldu.

Habeck 2009’da Schleswig Holstein Eyaleti Meclisi milletvekili seçildi.

2012'de bu eyalette Enerji Dönüşümü, Tarım ve Çevre Bakanlığını üstlenen Habeck, 2018'de mevcut Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile Yeşillerin Eş Genel Başkanı seçildi ve eyalette yürüttüğü bakanlık görevinden ayrıldı.

2021 başbakan adaylığı konusunda önceliği Baerbock’a bırakan Habeck, 23 Şubat'ta yapılacak genel seçimlerde partisinin tarihindeki ikinci başbakan adayı oldu.

Eski Doğu Almanya kökenli Sahra Wagenknecht

Sol Partiden ayrıldıktan sonra Ocak 2024'te kendi ismini taşıyan "Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) Partisini kuran Sahra Wagenknecht, 1969'da Jena kentinde doğdu.

Alman anne ve İranlı babanın kızı olan Wagenknecht, eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin (DDR) başkenti Doğu Berlin'de büyüdü.

Siyasete DDR’deki Almanya Sosyalist Birlik Partisinde (SED) başlayan Wagenknchet , iki Almanya’nın birleşmesinden sonra SED'nin yerini alan Demokratik Sosyalizm Partisinde faaliyetlerine devam etti.

Daha sonra oluşturulan Sol Partiye katılan Wagenknecht, 2004-2009 yıllarında Avrupa Parlamentosunda, 2009'dan beri de Federal Meclis'te milletvekilliğini sürdürüyor.

SPD'nin eski liderlerinden Oscar Lafontaine ile evli olan 55 yaşındaki Wagenknecht, felsefe ve modern Alman edebiyatı eğitimi aldı.

Daha çok doğu eyaletlerde destek bulan Wagenknecht, göçmenler konusundaki popülist söylemleri nedeniyle eleştiriliyor.

BSW'nin anketlerde oy oranının yüzde 4-6 bandında görülmesinden dolayı Wagenknecht'in başbakan olma şansı bulunmuyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...