Şanlıurfa
Gençlik yıllarında hat sanatına merak saran 51 yaşındaki Kuşkıran, daha iyi çizimler yapmak için bazı eğitimler aldı.
Kendisini geliştirerek iyi bir hat ustası olan Kuşkıran, yıllardır elinden düşürmediği kamış kalemle şimdiye kadar yüzlerce eser ortaya çıkardı.
Kültür ve Turizm Bakanlığından 2013 yılında sanatçı kimlik kartı alan Kuşkıran, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce Rızvaniye Külliyesi'nde açılan kursta bu sanatı gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.
Kuşkıran, AA muhabirine, lise yıllarında hat sanatına ilgi duyduğunu, 1993 yılında hattat Mehmet Memiş'ten ders ve 2011 yılında icazet aldığını söyledi.
Hat sanatının bir tutku olduğunu dile getiren Kuşkıran, şöyle devam etti:
"Hat sanatı, hattat için aslında bir aşktır, mutluluktur, benim için de öyledir. Biz hattı yazarken aynı zamanda sabrı da öğrenmiş oluyoruz. Bir yazı veya bir çalışma yaptığım zaman bittiğinde onun mutluluğunu yaşarım. Bana 'Mutluluk nedir?' diye sorsalar 'Güzel bir yazıyı yazdıktan sonra onun karşısına geçip seyrettiğim zamandır.' derim. Bana göre mutluluğun tarifi budur."
"Bir saatten tutun, 5 gün, bir haftaya kadar yaptığımız çalışmalar oldu"
Hat sanatını ömrünün sonuna kadar öğrenmeye devam edeceğini vurgulayan Kuşkıran, 12 şahsi, 33 de karma sergi açtığını belirtti.
Bazı çalışmaların uzun sürdüğüne dikkati çeken Kuşkıran, "Bir saatten tutun, 5 gün, bir haftaya kadar yaptığımız çalışmalar oldu. Üstatlarımızın leylek, kuş şeklinde yapmış olduğu figürler vardı. Onlardan esinlenerek ben de Birecik ilçesinin tanıtımına katkı sağlamak için soyu tükenmekte olan kelaynak kuşu figüründe besmele yazdım. Bu eser hemen her tarafta vardır."
Kursiyer Fazilet Harman da küçük yaşlardan itibaren hat sanatına ilgi duyduğunu ve iyi bir hattat olmak istediğini söyledi.
Kuşkıran'dan ders aldığını ve bunun kendisini gururlandırdığını belirten Harman, hat sanatında icazet almayı hedeflediğini anlattı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com