Gazze
İsrail'in Haaretz gazetesinin 13 Kasım tarihli haberinde, İsrail ordusunun, saldırıların başlarında, Gazze'nin kuzeyini oluşturan Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Cibaliya beldelerini Gazze'nin kalanından ayırmak için Netzarim Koridoru'nu kurarak, Gazze'yi bölme planlarını uygulamaya koyduğu belirtildi.
Tel Aviv önetiminin Gazze Şeridi'ni 4 bölgeye bölerek, yeniden işgal etmeyi planladığı aktarılan haberde, Gazze'nin kuzeyini Gazze kentinden ayıran ilk coğrafi koridorun Cibaliya (Mefalsim) olduğu ve İsrail ordusunun bu koridoru Gazze kenti ile Cibaliya'yı ayıran bölgede yüzlerce binayı yıkarak inşa ettiği hatırlatıldı.
İsrail ordusunun, küçük bir caddeden 8 kilometre genişliğinde ve 7 kilometre uzunluğunda "ana koridora" dönüştürdüğü ikinci koridor Netzarim'in, Gazze'yi enlemesine kestiği ve bölgenin kuzeyi ile güneyini ayırdığı ifade edildi.
Üçüncü askeri koridorun, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah kentlerini Gazze'nin orta ve kuzey kesiminden ayıran Kissufim Koridoru olduğuna dikkati çekilerek, bu koridorun henüz tamamlanmadığı kaydedildi.
İsrail ordusunun, belirli aralıklarla bölgede saldırılar gerçekleştirdiği ve Han Yunus'un doğusundan batısına kadar uzanan bölgedeki evlerin çoğunu yıktığı belirtildi.
Gazze'deki dördüncü koridorun Mısır sınırındaki Philadelphi Koridoru olduğu belirtilen haberde, İsrail ordusunun Refah'ta da yerleşim yerlerine yönelik yıkım faaliyetleri gerçekleştirdiği paylaşıldı.
İsrail ordusu, haziran ayında Philadelphi Koridoru'nu işgal ederek, Gazze ile Mısır sınırını kontrolü altına almıştı.
Kissufim Koridoru
İsrail ordusu, 12 Kasım'da, gerekli çalışmaların yapılmasının ardından Gazze Şeridi'ne yardım girişi sağlama iddiasıyla Kissufim Sınır Kapısı'nın yeniden açıldığını duyurdu.
Gazze Şeridi'nin doğusunda, Deyr el-Belah ve Han Yunus şehirleri arasındaki noktada yer alan Kissufim, İsrail'in çekilmesinden önce Gazze'deki en büyük yasa dışı Yahudi yerleşim birimi Gush Katif için merkezi bir koridordu.
Kissufim, İsrail'in 2005'te Gazze'den çekilmesinin ardından kapatıldı.
Görünüşte, Kissufim Sınır Kapısı'nın yeniden açılması, ABD'nin "kıtlığı önlemek için" Gazze Şeridi'ne insani yardım dağıtımını genişletme yönündeki taleplerine bir yanıt teşkil ediyor.
Ancak İsrail, sınır kapısını açma bahanesiyle oradaki askerlerini koruması için Gazze'de geniş bir alanı kontrol etmesi gerektiğini iddia ediyor.
İsrail, 8 Kasım'da Kissufim Sınır Kapısı'nın yeniden açılmasından önce bölgedeki çalışmaların fotoğraflarını yayımladı.
Birçok kişi, bölgede yaşananların diğer askeri koridorların yanı sıra Kissufim'in Gazze-İsrail sınırından denize kadar uzanan bir koridorun oluşmasına ve Gazze'yi bölen dördüncü bir koridorun açılmasına yol açacağını düşünüyor.
İsrail ordusunun son dönemde Kissufim Sınır Kapısı yakınındaki bölgede kapsamlı hava ve kara saldırıları gerçekleştirmesi ve deniz kıyısına kadar uzanan zikzaklı bir çizgide evlerin büyük çoğunluğunu yıkması da yeni bir bölme koridoru oluşturulması görüşünü güçlendiriyor.
Mefalsim (Cibaliya) Koridoru
İsrail medyası, 10 Kasım'da İsrail ordusunun, Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Cibaliya beldelerinden oluşan Gazze'nin kuzeyini Gazze kentinden ayıran yeni bir koridor kurma çalışmalarını gösteren yeni bir harita yayımladı.
Söz konusu haritada "Mefalsim" adı verilen koridor, Cibaliya'nın en doğusundan başlayıp Beyt Lahiya beldesinin en batısına, deniz kıyısına kadar uzanıyor.
İsrail ordusunun hava saldırılarının yanı sıra Gazze'nin kuzeyine şiddetli kara saldırıları ve kuşatmasını başlattığı 5 Ekim'den bu yana, bölgedeki işgalini güçlendirmek için söz konusu koridorun bulunduğu bölgedeki evleri patlatarak ve buldozerlerle yıkıyor.
Mefalsim Koridoru'nun İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden göçe zorlanmasını içeren "generallerin planı" olarak bilinen planı uygulamak için oluşturulduğu düşünülüyor.
İsrail ordusu söz konusu planı uyguladığını reddetse de bölgedeki gelişmeler, "generallerin planının" adım adım hayata geçirildiğine işaret ediyor.
Haaretz'te 11 Kasım'da askeri uzman Amos Harel ve Yaniv Kovovich imzasıyla çıkan analizde, "İsrail ordusu, uluslararası çevrelerce eleştirilen generallerin planıyla bir ilgisi olduğunu reddediyor ancak aslında bunun büyük bir bölümünü uyguluyor." ifadeleri kullanıldı.
Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilerin Netzarim Koridoru'nun güneyine taşınmadığı, "Gazze'nin kuzeyinden, Cibaliya'nın güneyine hatta belki de Gazze kentindeki Şati Mülteci Kampı'na sürüldüğü" belirtildi.
İsrail ordusunun bölge halkını göçe zorlamasının yanı sıra Cibaliya beldesinden kuzeye doğru evlerde ve altyapıda ciddi yıkım gerçekleştirdiği vurgulanan analizde, "(Bu yıkımların) Bazıları doğrudan çatışmalarla ilgili değilmiş gibi görünüyor, bu değişiklikler neredeyse düzeltilemez nitelikte ve eğer mümkün olursa Filistinlilerin bunları onarması yıllar alacak." ifadeleri kullanıldı.
Analizde, "Sahadaki gerçekler, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyini ikiye bölmeye yönelik bir operasyon yürüttüğünü gösteriyor. İlk etapta Nahal Oz bölgesinde (Netzarim Koridoru üzerinden) Gazze Şeridi ikiye bölündü. Şimdi de kuzey bölgesi ikiye bölünmüş durumda. İsrail ordusunun faaliyetlerinin sona erdiği bölgeler de dahil olmak üzere Filistinlilerin tahliye edildiği bölgelere geri dönmesine izin verilmiyor." denildi.
Netzarim Koridoru
İsrail ordusu, 27 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne kara saldırıları başlatmasının ardından Netzarim Koridoru'nu kurduğu bölgenin karadan işgaline girişti.
İsrail'in Gazze kenti ile bölgenin orta kesimini ayıran koridoru kurmasının hedefi Gazze Şeridi'ni ikiye bölerek askeri güç ile ayırma ve Filistinlilerin hareketine engel olmaktı.
Gazze'nin en doğu noktasından deniz kıyısına kadar uzanan Netzarim Koridoru, İsrail ordusunun kara saldırılarının başlangıcında yaklaşık 8 kilometre uzunluğunda ve birkaç yüz metre genişliğindeyken, koridorun genişliği yakın zamanda 7 kilometreye kadar yükseldi.
İsrail basınında son dönemde Netzarim Koridoru'nun genişlemesine ilişkin yer alan haberlerde, yolların yapıldığı, askeri alanların inşa edildiği, iletişim sistemleri kurulduğu, su ve elektrik hattının bağlandığı, gözaltı merkezleri ve İsrail askerleri için barınma tesislerin sağlandığı dikkati çekti.
Bu durum, İsrail'in bu bölgede gelecekte bir yerleşim yeri kurma niyetini ortaya koyuyor.
Netzarim Koridoru'nda İsrail ordusunun mart ayında "insani amaçlarla" açtığı "96. Kapı" da bulunuyor. Bu kapıdan Gazze kentine oldukça sınırlı sayıda insani yardım tırı ulaştırıldı.
Yedioth Ahronoth'un haberinde, "Netzarim Koridoru, başlangıçta söylendiği gibi, müzakerelerde bir pazarlık kozu olmaktan çıkıp, uygun kalıcı alanlara ve İsrail bayraklı bir caddeye sahip, 8 kilometre uzunluğunda ve 7 kilometre genişliğinde bir İsrail bölgesine dönüştü." ifadelerine yer verildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, 19 Kasım'da Savunma Bakanı Yisrael Katz, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Başkanı Ronen Bar ile Netzarim Koridoru'nu ziyaret etmesi, buraya verilen öneme işaret ediyor.
Bölgeyi işgal eden İsrail askerleriyle bir araya gelen Netanyahu burada yaptığı açıklamada, saldırılar bittikten sonra Hamas'ın Gazze'yi "yönetmeyeceğini" savundu.
Philadelphi Koridoru...
İşgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin dünyaya açılan tek sınır kapısı Refah Sınır Kapısı'nın bulunduğu Philadelphi Koridoru'nu mayıs ayının sonunda tamamen kontrol altına aldığını duyurdu.
İsrail basını, İsrail ordusunun Philadelphi Koridoru'nun işgaline başlamasından itibaren genişletme çalışmaları yürüttüğü ve yollar, askeri alanlar, gözlem noktaları ve çeşitli tesisler inşa ettiğini yazdı.
İsrail, 6 aydır işgal altında tuttuğu koridoru genişletmek amacıyla Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde geniş bir yıkım gerçekleştirdi.
Uzunluğu 14 kilometreye ulaşan Philadelphi Koridoru, İsrail işgali öncesinde Hamas'ın kontrolündeydi.
İsrail, "bölgede inşa edilen dev bir tünel ağı üzerinden Filistinli gruplara silah kaçakçılığı yapıldığı" iddiasıyla koridoru işgal altında tutmayı sürdürüyor.
İşgalci İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes müzakerelerinde anlaşmazlık konusu olan Philadelphi Koridoru'ndan Netanyahu'nun İsrail ordusunu çekmeyi reddetmesi sebebiyle esir takası ve ateşkes anlaşması yapılamadı.