Beyrut
Lübnanlı siyasi uzman Yusuf Diyab, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın ve Başbakan Selam hükümetinin muhatap olduğu güvenlik, reform ve ekonomik sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Lübnan’da güvenoyu alan hükümetin önceliği, İsrail işgalini sonlandırmak ve "silah tekeli" kurmak
Cumhurbaşkanı Avn'ın yemin töreni sırasında İsrail işgaline karşı "meydan okuduğunu" hatırlatan Diyab, hükümetin de bu konuda kararlı olduğunu belirtti.
Diyab, "Lübnan'da yeni hükümetin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının uygulanarak İsrail'in geri çekilmesidir." ifadeleriyle işgalin sonlandırmasının önemine işaret etti.
Lübnan hükümetinin devlet ve vatandaşlar arasında güveni tesis etmeye odaklanacağını söyleyen Diyab, bu sebepten siyasi ve ekonomik reformlara odaklanacağı öngörüsünde bulundu.
Dış ilişkilerin kontrol altına alınması...
Diyab, "Reformların uygulanması ve yolsuzlukla mücadelenin amacı, aynı zamanda Lübnan ile Arap ve yabancı ülkeler arasında, eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn döneminde sarsılan ve önemli ölçüde azalan devlete olan güveni yeniden tesis etmektir." dedi.
Lübnan'ın özellikle Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok Arap ülkesiyle ilişkilerinde önceki yıllarda gerginlik yaşandığını hatırlatan Diyab, ülkede yeni yönetimin dış ilişkileri kontrol altına almaya ve aldığı kararların dış müdahalelerden etkilenmemesini sağlamaya çalıştığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Avn da göreve başlama konuşmasında, "kardeş Arap ülkeleriyle iyi ilişkiler kurma" ve "Suriye dahil Doğu Akdeniz ve Körfez ülkeleriyle stratejik ortaklıklar geliştirme" sözü vermişti. Beşşar Esed rejiminin devrilmesi, Lübnan'ın Suriye ile ilişkilerinde diyalog içerisinde ve çözülmemiş sorunları ele almak için tarihi bir fırsat olarak görülüyor.
Yeniden yapılanmada uluslararası destek ihtiyacı...
Hükümetin karşı karşıya olduğu bir diğer önemli zorluk konusunda Diyab, İsrail'in Lübnan'a yönelik son saldırıları ve işgallerinde yıkılan şehir ve beldelerin yeniden inşa edilmesi olduğunu ifade etti.
Diyab, Lübnan'ın yeniden yapılanması sürecinde "planlamadaki eksiklikler ve gerekli fonun sağlanmasındaki zorluklar göz önüne alındığında uluslararası toplumun ve Arap ülkelerinin desteğine ihtiyacı olduğunu" vurguladı.
Dünya Bankası'nın raporuna göre, Lübnan'ın son İsrail saldırıları sonucu uğradığı ekonomik kayıp yaklaşık 5 milyar 100 milyon doları bulurken, ticaret, turizm ve tarım sektörleri de büyük zarar gördü. İsrail saldırılarında yaklaşık 100 bin konut hasar görürken, bunların yüzde 18'i tamamen yıkıldı.
İsrail'in Lübnan'a 8 Ekim 2023'te başlattığı saldırılar, 23 Eylül 2024'te yoğunlaşarak karadan işgale dönüştü. Saldırılarda aralarında çok sayıda çocuk ve kadının da bulunduğu 4 bin 110 kişi hayatını kaybederken 16 bin 901 kişi yaralandı, yaklaşık 1 milyon 400 bin kişi de yerinden edildi.
İsrail, Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği yerleşim bölgelerinden 27 Kasım'da yapılan ateşkese rağmen ancak 18 Şubat'ta çekildi. İsrail ordusu, çekildiği bölgelerde sistematik bir yıkım bırakırken, sınır yakınındaki 5 askeri noktada işgali sürdüreceğini açıklamıştı.