İstanbul
Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa'nın Türkiye ziyaretini ve iki ülke ilişkilerinin geleceğini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa 15-19 Ocak'ta Türkiye’yi ziyaret etti. Ziyaret her ne kadar uluslararası gelişmelerin gölgesinde kalsa da her iki ülke açısından da büyük önem arz ediyor.
Türklerle Moğollar asırlardır yan yana yaşayan, aynı coğrafyayı paylaşan ve karşılıklı olarak birbirinden etkilenen iki halktır. Bu noktada, Moğolistan topraklarının Türk tarihinin önemli merkezlerinden biri olması bile tek başına çok şey ifade ediyor. Cengiz Han’ın kurduğu imparatorluğa Türk-Moğol İmparatorluğu dememizin sebebi de imparatorluğun nüfusunun önemli bir kısmının Türklerden oluşması ve Cengizoğullarının Türk devlet sistemini benimsemesidir. Söz konusu tarihi yakınlığa ve halkların birbirlerini "kardeş" olarak görmesine rağmen günümüzde iki ülke arasındaki ilişkilerin çok da istenilen düzeyde olmadığını belirtmek gerekiyor. Bundan dolayı da Moğolistan Cumhurbaşkanı'nın ziyareti özellikle söz konusu ilişkileri yeni seviyeye çıkarmak açısından büyük önem arz ediyor. Bu ziyaretin cumhurbaşkanı seviyesinde 21 yıl aradan sonra yapılması ise ziyaretin önemini daha da arttırıyor.
Çin ile Rusya arasına sıkışan Moğolistan’ın alternatif arayışı
Doğu blokunun parçalanmasından sonra Türkiye başta Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) aracılığıyla Moğolistan’da onlarca proje hayata geçirse ve ülkenin altyapısının gelişimine önemli katkıda bulunsa da Moğolistan, dış politikasında önceliği siyasi ve coğrafi şartların da gereği olarak Çin ile Rusya’ya tanıdı. Moğolistan’ın en önemli iki ticaret ortağının Çin ile Rusya olması da bu durumun önemli göstergesidir. 2023’te Moğolistan’ın Çin ile ticaret hacmi 12,8 milyar, Rusya ile ticaret hacmi ise 2,2 milyar dolar seviyesindeydi. Hem Rusya’da hem de Çin’de önemli Moğol nüfusunun olması da şüphesiz ülkenin siyasi ve ekonomik tercihlerini etkileyen faktördür. Dolayısıyla Moğolistan, önceki asırlarda olduğu gibi günümüzde de bu iki ülkenin rekabet alanını oluşturuyor.
Nitekim, Ukhnaa'nın Türkiye ziyaretinin sebeplerinden biri de ülkesini Rusya ile Çin’in kıskacından çıkaracak alternatif bir ortak arayışıdır. Önceki yıllarda Moğolistan, Batı ile yakınlaşmak istese de bu çaba pek bir netice vermedi. Türkiye ise günümüzde hem bölgesinde hem de uluslararası arenada gittikçe güçlenen bir ülke. Kafkasya, Orta Doğu ve Afrika’daki son gelişmeler Türkiye’nin bu bölgelerde gittikçe artan gücünü ortaya koyduğu gibi uluslararası arenada da prestijini artırdı. Daha bundan birkaç yıl öncesinde Ankara’nın hangi blokta yer alması ya da kiminle yakın işbirliği geliştirmesi gerektiği tartışma konusu olurken günümüzde Türkiye’nin kendisi, bölge ülkeleri için cazibeli bir ortak haline geldi. Türkiye'nin siyasi alanda güçlenmesinin yanı sıra askeri alanda elde ettiği başarılar da bu süreçte belirleyici rol oynuyor. Ankara'nın Türk cumhuriyetleriyle ilişkilerini geliştirmesi ve Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) da her geçen gün faaliyet alanını genişletmesi de bu sürecin bir neticesidir. Dolayısıyla Moğolistan Cumhurbaşkanı'nın 21 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretini bu çerçevede de okumak gerekiyor.
Stratejik ortaklığa doğru ilk adım
Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa'nın Türkiye ziyareti sırasında taraflar 10 anlaşmaya imzaya attı. Bunlardan en önemlisi şüphesiz iki ülke arasında stratejik ortaklığın tesis edilmesine ilişkin ortak bildiridir. Bu bildiri, Moğolistan’ın Rusya ve Çin ile ilişkilerinde hareket alanını genişleteceği gibi Türkiye için de özellikle Türk cumhuriyetleriyle geliştirdiği işbirliği açısından önem arz ediyor.
Her ne kadar şimdilik gündemde olmasa da Moğolistan’ın TDT'ye Macaristan gibi gözlemci statüde de olsa üye olması aslında tüm taraflar için hem ekonomik hem kültürel açılardan faydalı olacaktır. Bununla birlikte Türkiye ile Moğolistan şimdilik ekonomi ve kültürel alandaki işbirliğine odaklanmış görünüyor. Nitekim iki ülke arasında 100 milyon dolar olan ticaret hacmi Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi potansiyelinin çok altındadır. Ancak her iki lider de ticaret hacmini artırma konusunda kararlı görünüyor. Nitekim Moğol lider, Moğolistan Vizyon 2050 politikası çerçevesinde inşa edilecek yeni bir şehir projesi çerçevesinde inşaat ve yatırım alanlarında Türkiye ile çalışma niyetinde olduklarını açıkladı.
Ayrıca, iki ülkenin yetkilileri arasında ele alınan konuların başında askeri alandaki işbirliği de geliyor. Nitekim, Khurelsukh Ukhnaa ziyareti boyunca hem Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tesislerini hem de Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji Merkezi’ni ziyaret etti. Burada yapılan gözlemlerden sonra Moğol yetkililer Türkiye’nin Moğolistan’da mühimmat fabrikası inşa edeceğini duyururken Orta Asya basınında Türkiye’nin Moğolistan’da Bayraktar TB2 SİHA üretim tesisini kuracağı yazıldı. Öyle görünüyor ki, Moğolistan’ın kesin kararına bakılmaksızın önümüzdeki dönemde Türkiye’nin silahlı insansız hava aracı (SİHA) sattığı coğrafya giderek genişleyecektir. Bu durum, Türkiye’nin hem prestijini hem de dünya silah pazarındaki payını artıracaktır.
Türkiye’nin yumuşak gücü: Üniversiteler
İki ülke arasında imzalanan diğer anlaşmalar, Türkiye’nin son 20 yılda büyük başarı elde ettiği ulaşım, inşaat, sağlık, turizm ve spor alanlarını kapsıyor. Türkiye uzun yıllardır altyapı konusunda Moğalistan'a destek olurken sağlık ve turizm alanlarında elde ettiği başarılı tecrübesini de kardeş Moğolistan ile paylaşması önemlidir.
Ele alınan diğer konular da aslında iki ülkenin zaten işbirliği içerisinde oldukları alanlarla ilgili. Bunlardan ilki, eğitim alanında imzalanan işbirliği anlaşmasıdır. 2000’li yıllardan itibaren yüzlerce Moğolistanlı genç Türkiye’de eğitim gördü. Türkiye mezunu Moğol gençleri ülkelerinde önemli görevler üstleniyor.
Türkiye’nin günümüzde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) burslarıyla ülkemizde her yıl binlerce öğrenciye eğitim imkanı tanıması çoktandır meyvelerini vermeye başladı. Eskiden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) üniversitelerinde eğitim gören gençler Orta Doğu ile Afrika ülkelerinde karar verici konuma gelirken; günümüzde Türkiye mezunları Orta Asya’dan Kafkasya’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya kadar kendi ülkelerinde önemli görevlere getiriliyor. Moğolistan ile de bu alandaki işbirliğinin devam ettirilmesi son derece önemlidir. Bu noktada, iki ülkenin ortak bir üniversitenin kurma kararı alması da bu bağlamda şaşırtıcı olmayacaktır.
Ortak tarih, ortak gelecek
Eğitimin yanı sıra iki ülke arasında kültürel işbirliği de gelişiyor. Türkiye’nin desteğiyle Moğolistan’da bulunan Göktürk yazıtları koruma altına alındı ve yazıtlara giden Bilge Kağan kara yolu inşa edildi. Türkiye ile Moğolistan arasında adeta köprü rolü oynayan TİKA Moğolistan’da günümüze kadar buna benzer bine yakın proje hayata geçirdi. Şimdi ise Tonyukuk Müzesi projesi hayata geçmek üzere.
İşin ilginç tarafı Moğol lider, Türkiye ziyareti sırasında Van'a da giderek Cengiz Han'ın torunu Hülagü'nün yazlık sarayı olabileceği düşünülen kazı alanını gezdi. Bu husus Moğolistan’ın genel olarak son yıllarda Cengiz Han kültünü yeniden gündeme taşıması ve tarihlerini Cengiz Han İmparatorluğu üzerine inşa etmesiyle ilgilidir.
Asırlardır yan yana yaşayan ve bundan dolayı da "kardeş" olarak adlandırılan Türklerle Moğollar arasındaki ilişkiler bugüne kadar daha çok kültürel çerçevede gelişse de Khurelsukh Ukhnaa'nın ziyareti ve taraflar arasında imzalanan anlaşmalar bundan sonraki süreçte ilişkilerin kültürel boyuttan çıkarak çok boyutlu işbirliğine dönüşeceğine işaret ediyor. Ayrıca, iki ülke arasındaki işbirliğinin temellerinin çok eskiye dayanması ve ikili ilişkilerin potansiyelinin çok yüksek olması iki liderin hedef olarak koydukları stratejik ortaklığının çok kısa sürede tesis edilebileceğinin garantisidir. Karşılıklı çıkarlar gözetilerek geliştirilen işbirliği adı ne olursa olsun hem Türkiye'nin hem de Moğolistan'ın çıkarına olacaktır.
[Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesidir.]
* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com