AB, Gazze'deki soykırımı durdurmak için elindeki imkanları kullanmamakla suçlanıyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
AB, Gazze'deki soykırımı durdurmak için elindeki imkanları kullanmamakla suçlanıyor

Uluslararası Hukuka Saygı için Hukukçular Derneği (JURDI) Genel Sekreteri Benjamin Fiorini, "Derneğimiz, Avrupa Birliği'nin bu soykırım suçunun işlenmesini engellemek için elinin altındaki tüm imkanları kullanmadığını gözlemledi." dedi.

Paris

Uluslararası Hukuka Saygı için Hukukçular Derneği (JURDI) Genel Sekreteri Benjamin Fiorini, Avrupa Birliği'nin (AB) İsrail tarafından Gazze'de soykırım suçunun işlenmesini engellemek için hiçbir şey yapmadığını ve elinin altındaki imkanları kullanmadığını belirtti.

????

JURDI Genel Sekreteri Fiorini, Fransa'nın Bretigny-sur-Orge kentinde 12-14 Eylül'de düzenlenen L'humanite Festivali'nde
AB'nin Gazze'deki soykırım karşısındaki eylemsizliğiyle ilgili şikayet süreçlerini anlattı.

Fiorini, derneklerinin "Filistin ve İsrail çatışması" kapsamında uluslararası hukuka uyulması için mücadele verdiğini ifade etti.

Gazze konusunda 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne uymadığı gerekçesiyle Fransa'yı bu ayın başında Paris İdari Mahkemesine şikayet ettiklerini anımsatan Fiorini, AB için de aynı şeyi yaptıklarını söyledi.

Fiorini, "Avrupa Birliği'nin tıpkı dünyadaki tüm ülkeler gibi soykırımı önleme yükümlülüğü olduğunu bilmek gerekiyor. Bu yükümlülük, 'Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi' başlıklı 1948 sözleşmesinde öngörülüyor." dedi.

Uluslararası Adalet Divanına (UAD) göre bu sözleşmenin, soykırım suçu işlenmesine dair makul bir risk bulunması durumunda AB dahil tüm ülkelerin bu suçun işlenmesini engellemek için ellerindeki tüm imkanları kullanmasını gerektirdiğini aktaran Fiorini, şöyle devam etti:

"Nitekim Gazze'de soykırım işlenmesine dair makul bir riskin bulunduğunu biliyoruz çünkü Uluslararası Adalet Divanı bunu 2024'teki kararında kendisi belirtti. Ancak derneğimiz, Avrupa Birliği'nin bu soykırım suçunun işlenmesini engellemek için elinin altındaki tüm imkanları kullanmadığını gözlemledi. Aksine (AB) hiçbir şey yapmadı."

Fiorini, AB'nin İsrailli askerlere karşı bireysel yaptırım veya İsrail'e karşı ekonomik yaptırım kararı almadığına ve bölgenin geleceğini yeniden şekillendirmek için herhangi bir diplomatik konferans düzenlemediğine işaret ederek, "Mesela silah sevkiyatına son verilmedi. Bu, tam anlamıyla bir utanç." ifadelerini kullandı.

JURDI'nin bu nedenle ağustosta AB Komisyonu ve Konseyini, Gazze'deki soykırıma karşı eyleme geçmedikleri gerekçesiyle AB Mahkemesine şikayet ettiklerini söyleyen Fiorini, mahkemenin başvuruyu bu ayın başında reddettiğini bildirdi.

Fiorini, AB Mahkemesinin başvuruyu reddetmek için derneğin doğrudan veya şahsi olarak AB kurumlarının eylemsizliğinden etkilenmediği gerekçesini öne sürdüğünü anlatarak, derneklerinin uluslararası hukukun uygulanmasını sağlamayı amaçladığı için mahkemenin gerekçesine şaşırdıklarını dile getirdi.

AB'nin eylemsizliğinin uluslararası hukukun uygulanması konusundaki mücadelelerini engellediğini kaydeden Fiorini, Avrupa Adalet Divanının daha önceki kararlarında, uluslararası hukuk normları söz konusu olduğunda şikayet başvurusunu kabul etme koşullarının esnetildiğine hükmettiğini aktardı.

Fiorini, bu nedenle AB mahkemesinin kararına itiraz ederek Avrupa Adalet Divanına başvurduklarını belirtti.

"Bu, Fransa'nın uluslararası yükümlülüklerini ihlal ettiği anlamına geliyor"

Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) geçen yıl Gazze Şeridi'nde işlenen insanlığa karşı ve savaş suçlarından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını anımsatan Fiorini, Fransa'nın UCM'nin kurucu anlaşması olan Roma Statüsü'nün imzacı ülkelerinden biri olarak mahkemeyle işbirliği içinde olması gerektiğini, bunun Netanyahu gibi hakkında tutuklama emri olanları tutuklama yükümlülüğünü yerine getirmeyi de kapsadığını kaydetti.

Fiorini, Fransa'nın tam tersini yaptığını söyleyerek, şunları söyledi:

"Fransa, birçok defa en azından 3 ve belki de 4 defa Binyamin Netanyahu'nun hükümet uçağının ülkemizin üstünden uçmasına izin verdi. Böylelikle Fransız hava sahasını soykırımcı ve savaş suçluları için hızlı bir yol haline getirdi. Bu kabul edilemez ve aynı zamanda Roma Statüsü'ndeki yükümlülüklerine aykırı. Bu, Fransa'nın uluslararası yükümlülüklerini ihlal ettiği anlamına geliyor."

İsrail hükümet uçağının Fransız hava sahasından uçmasını sağlayan geçiş izinlerinin derneklerine iletilmesi için başvuruda bulunduklarını aktaran Fiorini, yakın zamanda bu belgelerin derneklerine iletilmesi konusunda olumlu dönüş aldıklarını dile getirdi.

Fiorini, bu uçağın Fransız hava sahasını kullanmasına hangi gerekçeyle izin verildiğini öğrendikten sonra Fransa'nın bu konuda ceza alması için yargı makamlarına başvuracaklarını bildirdi.

JURDI Genel Sekreteri Fiorini, "Bugün Filistin halkının haklarını, özellikle yaşam hakkı, sağlık hakkı, kendi kaderini tayin etme hakkını savunmak, insanlığımızı da savunmak demek." şeklinde konuştu.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER