Adaların Atları Platformu: Can alıcı hatalardan dönülmesi için Cuma saat 12'de İBB önündeyiz!

HABER MERKEZİ

“Adadan sürülen 860 at için süre doluyor!” başlığı altında bir duyuru ve açıklamada bulunan Adaların Atları Platformu, “Atlar için 4 Haziran saat 12.00’de Fatih, Saraçhanebaşı’nda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) önündeyiz!” dedi.

Platform açıklaması aynen şöyle:

Adalar'dan gönderilen 860 atın alıcılar tarafından 1 yıllık bakım süresi doluyor. 

İBB ve Tarım Bakanlığı'nın denetim sonuçlarını açıklamasını, zor durumdaki atların geri getirilmesini istiyoruz. Aralık 2019'da İstanbul Valiliğince konan karantina sağlıklı yüzlerce atı ahıra hapsederek ölümlerine sebep olmuştu. O dönemde açtığımız dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı ve karantinanın kanuna aykırı olduğu anlaşıldı. 

İBB'nin atları satın alıp dört bir yana dağıtmasının dayanağı da bu karantinaydı. Adadan gönderilen 860 at konusunda sorumlular suçu birbirine atarken, Büyükada’da 114 at halen hapis tutuluyor.

Yetkililerin yanlış kararları daha fazla can kaybına yol açmasın diye 4 Haziran Cuma günü İBB önünde basın açıklaması yapacağız.

860 at için süre doluyor! Denetim sonuçları açıklanmalı!

Hepimizin bildiği gibi İBB satın aldığı 1179 atın 860 tanesini ücretsiz olarak Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerine göndermiş ve bu olanlar için “Atları sahiplendirdik” demişti. Atlara bundan sonra iyi bakılacağını, atların artık iyi olduğunu, denetlemelerin yapılacağını, atları alanlara bir taahhütname imzalattırıldığını, hepsinin emin ellerde olduğunu da söylemişti.

Atların Adalardan gönderilmeye başladığı gün itibariyle 860 atın izini sürmeye çalıştık. Denetleme yapıldı mı, atlar ne durumda, diye ısrarla sorduk ve 6 ayda bir yapılması gereken denetleme sonuçlarını sorduk. Hatay Dörtyol'a gönderilen 100 atın birinin yolda öldüğü, 99 atın ise kaybolduğu haberi ile sahiplendirme olayı ülke gündemine düştü. Sadece 99 atın değil, 860 atın nerede olduğunu sorduk. 

Bu süreçle beraber İBB fayton kaldırıldıktan sonra kaç at aldı, kaçını bedavaya dağıttı, dağıtılan yerler nereler gibi açıklamaları ilk kez, net bir şekilde yaptı. Hatta sahiplendirmediği ve Büyükada İspark Ahırlarına kapattığı atların kaçının hâlâ yaşıyor olduğunu, kaçının öldüğünü de söylemek zorunda kaldı. 

İBB İspark Ahırlarındaki atların ne kadar iyi durumda olduklarını kanıtlamak için videolar ve haberler yayımladı. Ancak İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu “isteyen herkes gelip görebilir” demesine rağmen, Büyükada’da İBB İspark ahırlarına girmemize hâlâ izin verilmiyor. 

İBB Ahırlarında ölen at sayısı, İBB Ahırlarında bulunan şu anki at sayısının neredeyse iki katı olmasına rağmen “çeşitli sebeplerden öldüler” deniyor. “224 atın ölümüne sebep olan çeşitli sebepler nelerdir?” sorumuza herhangi bir yanıt verilmiyor. 

Biz atların en önemli ölüm nedeninin, o ahırlara hapsedilmek olduğunu biliyoruz. Ahırlarda yaşayan 115 at varken, ölüm sayısı 224 ve 219 gibi iki farklı şekilde açıklanmıştı. Sadece bu tutarsızlık bile İBB Ahırlarındaki atlarla ilgili endişe etmemiz için yeterlidir.

860 atın akıbetindeki belirsizlikler sonucunda Tarım Müdürlükleri ve İBB karşılıklı açıklamalar yaptı. Her iki kurum da “Sorumlu ben değilim, o!” diyerek karşısındaki kurumu işaret etti. Aslında her iki kurumun da sorumlu olduğunu biz biliyoruz.

Adalardan sürgüne gönderilen 860 atın başına gelen iyi, kötü herşeyden, atların ölmesinden, kaybolmasından, zor koşullarda yaşamak zorunda kalmasından, ruam hastalığı gerekçesiyle sağlıklı atları ahırlara hapseden karantina kararını veren İstanbul Valiliği, denetim ve takip görevlerini yerine getirmeyen Adalar İlçe Tarım Müdürlüğü, atlara iyi bakmayan, önerilere kulak tıkayıp kamuoyunu yanıltan, sorumsuzca başından savmak üzere atları topluca gönderen İBB ve bu sevk işinin ortağı Tarım Bakanlığı teşkilatı sorumludur.

Tüm sorumluların verdikleri zararın, yok ettikleri canın hesabını vermesini, sorumlulara yaptırım uygulanmasını istiyoruz.

Adalardan ilk at sevkiyatı 5 Haziran 2020 tarihinde yapılmış, sevkiyatlar Ekim ayına kadar sürmüştü. Üstünden neredeyse 1 yıl geçti.  İmzalanan taahhütnameye göre alıcıların atlara en az 1 sene satmadan, devretmeden bakması gerekiyordu. 

Bir sene geçtikten sonra zaten kimsenin üstlenmediği denetleme zorunluluğu tamamen ortadan kalkacak ve atları bulmak, iyi olup olmadıklarından, kaybolup kaybolmadıklarından emin olmak daha da zorlaşacak

Adalardan gönderilen atların gönderildikleri bazı yerlerden edindiğimiz bilgiye göre sahiplendirilen atların bazıları Mayıs ayı içinde İBB tarafından denetlendi. 

Bu denetimin tam olarak nerelerde yapıldığını ve denetim sonuçlarını bilmiyoruz. Denetleme yapılıyorsa neden açıklanmıyor? Aklımıza gelen ilk cevap, denetleme raporlarının sonucunun açıklanması mümkün olmayacak ölçüde korkunç olması.

İBB'nin denetlemeler yapıyor olması elbette olumlu ve denetleme sorumluluğunu kabul ettiğini de gösteriyor. Peki o halde denetleme raporları neden açıklanmıyor

 Açıklanacak mı?

Adalardan at sahiplendirme sevkiyatı yapıldığı günden beri atların çip numaraları açıklansın istedik. Bu numaralar hem Tarım Müdürlüklerinde, hem İBB de var. Ancak bunu yapmadılar.

Bu numaralar elimizde olmadan bize gösterilecek herhangi bir atın gerçekten Adalar’dan gönderilen atlardan olup olmadığını nasıl bileceğiz? 

Adalardan gönderilmiş ve izini bulduğumuz bir atın Adalar atı olduğunu kanıtlayıp, şartları kötüyse nasıl itiraz edeceğiz? 

Çip numaraları saklandığı sürece kaybolan atların yerine başka at gösterilebilir. 

Adaların atlarının nerde ve nasıl olduğunu bilmemiz için bu çip numaraları şart. Çünkü çipler çıkartılıp değiştirilemez, çipler atların kimliğidir. Çip numarası açıklanması gibi kolay bir şeyin ısrarla yapılmamasının sebebi nedir?

860 ata ne oldu?

Bu konuda çeşitli haberler çıktı, çeşitli duyumlar alındı. Bazı atların çok iyi şartlarda yaşamlarına devam ettikleri bilgisi de geldi. Ama hâlâ birçoğundan haber alamıyoruz. 1 sene dolduktan sonra hiç bir şekilde denetlenemeyecek, alınıp satılabilecek Adaların Atları kaybolup gidecekler mi?

Fayton kaldırılsın veya kaldırılmasın tartışmalarından çok atların canlı olduğu ve onlara ne olacağı, bundan sonra ne yaşayacağı öncelik olsaydı bunların hiç biri yaşanmayacaktı.

Kamuoyu hayvanlara karşı olan duyarlılık kötüye kullanılarak yanıltıldı. “Atları sahiplendiriyoruz. Ancak bundan sonra ne halde olacaklarını bilmeyeceksiniz, takiplerini yapamayacaksınız, kaybolabilirler, ölebilir” denilseydi buna kim razı olurdu ki? 

İnsanların iyi niyetle inandıkları kişiler ve kurumlar güveni zedeleyecek ciddi hatalar yaptılar, buna rağmen her şey yolundaymış gibi davrandılar ve davranmaya da devam ediyorlar. Bu bile başlı başına suçtur.

Atların bedava dağıtılması aşamasında kurumların elinde bir yol haritası, plan olmadığı ortadadır. Sorumluluklar, görevliler ve görevleri, denetleme programı, işleyiş gibi çok önemli ayrıntılar konusunda net bilgiler verilmemiştir.

Israrla soruyoruz, 860 at nerede? Onlara ne oldu? Adalardan gönderilmeleri üzerinden 1 yıl geçmek üzere. Atların başına gelenler zamanaşımına uğrayacak ve hiç bir zaman başlarına ne geldiğini bilemeyecek miyiz?

Bunu kabul etmiyoruz. Adaların atlarına ne olduğunu bilmek istiyoruz.

İBB ve Tarım Bakanlığı gönderilen 860 atın çip numaralarını ve denetleme raporlarını açıklasın.

İBB önünde toplanarak!..

Adaların Atları Platformu, açıklaması, şu ifadelerle noktalandı:

“4 Haziran Cuma Günü saat 12.00'da İBB önünde toplanarak, yüzlerce atın hayatına mal olan sürecin en başındaki karantina kararı hakkında açıklama yapacağız. 

İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Aralık 2019'da İstanbul Valiliği'nin aldığı, sağlık atları ahıra hapseden kararı hukuka aykırı buldu. İBB ve diğer yetkililerin bu karantina kararına dayalı diğer yanlış kararlardan, örneğin 860 atın ada dışına gönderilmesi hatasından hemen dönmesini istiyoruz.”

.

dikGAZETE.com