Almanya'da yaşayan Türkler, 23 Şubat seçimleri öncesi AfD'nin oy oranlarının yükselişinden endişeli

ÇOK OKUNAN HABERLER
Almanya'da yaşayan Türkler, 23 Şubat seçimleri öncesi AfD'nin oy oranlarının yükselişinden endişeli

Almanya'da yaşayan Türkler, ülkede 23 Şubat'ta yapılacak erken genel seçimler öncesi, Müslüman ve yabancı karşıtı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin oy oranındaki artıştan dolayı endişe duyduklarını ifade etti

Köln

Ülkede 23 Şubat'ta yapılacak erken genel seçime ilişkin "Almanya'nın Seçimi" başlıklı dosya haberin üçüncü bölümünde, Türk kökenli seçmenler, AfD'nin iktidara gelme ihtimalini değerlendirdi.

Berlin Türk Cemaati Başkanı Selçuk Demirci, özellikle AfD’nin mevcut problemleri çözmek yerine "yabancıları kovacağız, yabancılara oturum vermeyeceğiz" gibi söylemlerle oy toplamaya çalıştığını vurgulayarak, "Bu basit bir siyaset. Ülkenin eğitimden konuta birçok sorunu varken bunlara nasıl çözüm üreteceklerini duyamadık. Ama hemen söze başlayınca yabancılar üzerinden basit bir politika endişe verici. Umarım seçimden Almanya demokrasisini zedeleyecek bir sonuç çıkmaz." dedi.

Almanya’nın geçmişinde yaşananlardan dolayı çok bedeller ödediğine dikkati çeken Demirci, “Tekrar bu bedellerin ödenmesine gerek yok. Umuyoruz gerekli tedbirler alınır. Toplum değerlerine sahip çıkar. Demokrasiye sahip çıkar. Ve bu ucuz siyasete pabuç bırakmaz diye umuyorum.” diye konuştu.

Demirci, Almanya’da yaşayan Türk toplumunun da ortak değerlere de demokrasiye sahip çıkması gerektiğinin altını çizerek, “Herkesi demokrasinin devam edebilmesi için, bu ucuz siyasetin kazanmaması için sağduyulu hareket etmeye davet ediyorum. Oylarını verirken bu basit söylemlere inanmamalarını istiyorum. Söylemler bizim aleyhimize söylemler.” ifadelerini kullandı.

Aşırı sağın yükselişinin Avrupa’nın diğer ülkelerinde de görüldüğünü aktaran Demirci, “Esasen bu problem tüm Avrupa'nın sorunu. Bütün Avrupa'nın buna bir çözüm bulması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

"AfD'nin önüne geçmek için sandığa gidilmeli"

45 yıldır Almanya'da yaşayan Köln esnafından Hidayet Yiğit, herkesin sandığa giderek oy kullanması ve tüm partilerin programlarını incelenip, sandıkta kendisine en uygun seçimi yapması gerektiğini söyledi.

Yiğit, bazı yabancı kökenlilerin de aşırı sağcı AfD partisine oy vereceğini beyan ettiğini belirterek, "Eğer bu aşırı sağcı partilere oy verirlerse bunun ceremesini sonradan çekerler, onun için bence bunu bir daha düşünsünler, bu tehlikeyi yaşama lüksümüz yok." dedi.

Üniversite öğrencisi Hacı Emre Yavuz, AfD gibi aşırı sağcı partilerin oylarının yükselmesinin hem bir genç, hem göçmen kökenli biri olarak kendisinde endişe yarattığına işaret etti.

Yavuz, “Bu korkunun önüne geçilebilmesi için göçmen kökenli olsun ya da olmasın herkesin sandığa gidip oy kullanarak, demokrasinin korunmasına, hakların savunucusu olan Almanya'nın sürdürülebilirliğine katkı sağlamasına büyük önem veriyorum.” diye konuştu.

Aachen kentinde yaşayan ve danışmanlık yapan Safiye Ulufer, aşırı sağcı partilerin oylarındaki yükselişin Almanya'da yaşayan bir Türk olarak kendisini endişelendirdiğini belirterek, “Burada bizim ırkçılığa karşı sert bir duruş sergilememiz gerekiyor. Bunu da oyumuzu kullanarak sesimizi duyurarak yapabiliriz.” diye konuştu.

Kendi geleceğimizi şekillendirmek için herkesin sandığa gitmesi gerektiğini belirten Ulufer, “Bizim bu seçimlerden beklentimiz soydaşlarımızın bu seçime büyük bir katılım göstermesi ve demokratik haklarını kullanmasıdır.” ifadelerini kullandı.

Üniversite öğrencisi Dilara Kılıç, seçimde gençler başta olmak herkesi oy kullanmak için sandığa davet etti.

Bu seçimlerin gelecek için çok önemli olduğunu vurgulayan Kılıç, “İnşallah ailesini, eşini, dostunu, oy kullanabilen herkesi teşvik edip sandıklara gitmesini sağlayalım, sandıkları dolduralım ve yaşadığımız bu ülkenin politikasına yön verelim.” ifadelerini kullandı.

Hemşire İsmihan Reader, çok hassas bir dönemden geçildiğini belirterek, herkesi sandığa gidip seçimlerde oy kullanmaya davet etti.

Köln'de yaşayan Kahramanmaraşlı iş insanı Ali Kılınç, “Kendi insanımızdan, Anadolu insanından mutlaka ama mutlaka seçime katılıp siyasi fikirlerini, dünyayı şekillendirmede etkin olabilecekleri bilinciyle sandıklara gitmelerini temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.

Kılınç, “Topluma faydalı olmak isteyen insanlar genel seçimlere ciddi katılım sağlarlarsa aşırı sağcıların da çok büyük bir yekun teşkil etmeyeceğinin hesabını yapabiliriz. Toplamda yüzde 40'ların katıldığı bir seçimde onların yüzde 20 oy almasının hesabı normaldir, yani yarı yarıya oy almış olurlar. Ama katılım yüzde 80 olursa durum çok daha farklı olacaktır.” dedi.

"Yanlış politikalar sonucu aşırı sağ güçlendi"

Avrupa Elazığlılar Derneği Başkanı Ahmet Yılmaz, herkesin sandığa giderek kendi kanaat ve düşüncelerini ifade etmesi gerektiğini söyledi.

Aşırı sağcı partilerin oy oranındaki artışın endişe yarattığını belirten Yılmaz, “Aşırı sağ aslında bugüne kadar uygulanan yanlış politikaların sonucu olarak ortaya çıktı. Yani yanlış politikalar aşırı sağı güçlendirdi. İnsanların aşırı sağın nahoş seslerini duyma sebebi, bizim sandığa gidip oy kullanmayışımızdan, kendi fikir ve düşüncelerimizi ifade etmeyişimizden kaynaklanıyor, çünkü meydanı onlara bıraktığımızda bu tabloyla karşı karşıya geliyoruz.” diye konuştu.

Köln'de yaşayan 49 yaşındaki Halil Demir, demokratik katılımı önemsediğini vurgulayarak, burada oy kullanma hakkı olan herkesi sandığa çağırdı.

Demir, “Gücümüzü ne kadar çok sandığa yansıtırsak, o kadar güçlü bir toplum olarak görünürüz.” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Nurdoğan Aktaş ise seçimin, “Almanya tarihinin en gergin seçimi” olacağını savundu. Aktaş, gerginliğin sebebinin ise yabancı düşmanlığını körükleyen aşırı sağcılar olduğunu ileri sürerek, “Burada Alman vatandaşlığına geçenlerin sandığa gidip oylarını kullanmalarını istiyoruz. 23 Şubat'ta bizim geleceğimiz açısından çok önemli bir seçim yapılacak” dedi.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

ÇOK OKUNAN HABERLER