Anadolu'nun giysi kültürünü tasarladığı bez bebeklerle yansıtıyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
Anadolu'nun giysi kültürünü tasarladığı bez bebeklerle yansıtıyor

Çanakkale'de yaşayan coğrafya öğretmeni Filiz Öner, Anadolu'nun zengin giysi kültürünü, evinin salonuna kurduğu atölyesinde çeşitli kumaşlar, oyalar ve nakışları kullanarak tasarladığı yöresel bez bebeklere işliyor

Çanakkale

Aslen Iğdırlı olan 39 yaşındaki Filiz Öner, 12 yaşında ailesiyle İstanbul'a göç etti. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü'nü 2011'de kazanan Öner, formasyon eğitimini de tamamlayarak 2015 yılında mezun oldu.

Çeşitli kurumlarda 2023'e kadar öğretmenlik yapan ve mezun olduğu bölümde yüksek lisansa da başlayan Öner, bir taraftan da "Bez Bebek Projesi"ni hayata geçirmek için kolları sıvadı.

Bez bebek yapımını küçük yaşlarda annesinden öğrenen Öner, aileden gelen el sanatları becerilerini aldığı lisans eğitimiyle birleştirmek istedi. Coğrafya öğretmenliği yaptığı dönemlerde öğrencilerinin ezbere dayalı derslerden sıkıldığını fark eden Öner, bez bebekler üzerinden yörelerin kültürlerini tanıtmaya karar verdi. Projesi için Anadolu'nun farklı yörelerinin tescillenmiş giysilerini araştıran Öner, ulaşabildiği tüm kaynaklardan bilgi topladı.

Öner, evinde ülkenin dört bir yanından temin ettiği coğrafi işaretli kumaşlar, oyalar ve nakışlarla bez bebek yapımına başladı.

Yaklaşık 2 yılda, yöresel giysili 36 bez bebek yapan Öner, 15 bez bebeği tamamlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Öner, 7'den 70'e herkese bez bebek yapımını öğretebileceği atölye kurulmasını hayal ediyor.

"Anadolu kültürünü gelecek nesillere aktarmayı arzu ediyorum"

Öner, Anadolu kültürünü genç kuşağa tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Bez Bebek Projesi'ni hayata geçirmeye karar verdiğini söyledi.

Bez bebeklerinin her birinin coğrafi işaretli kumaş, oya veya nakış taşıdığını anlatan Öner, şöyle konuştu:

"Coğrafi işaretli kumaşları kendi bölgesinde dokuyan ustalardan, oya ve nakış örneklerini eğitmenlerden temin ettim. Aynı zamanda her bir desenin, motifin ne anlama geldiği konusunda bilgiler edindim. Birçok kültürümüz unutulmaya yüz tutmuş durumda. Bunları canlandırmayı, gelecek nesillere aktarmayı istiyorum, bez bebekler doğal oyuncaklar olduğu için yeni nesil kendi kültürüyle büyüsün istiyorum. Bu konuda kendimi geliştirip, eğitimler vermeyi, özellikle Anadolu kültürünü gelecek nesillere aktarmayı arzu ediyorum."

Öner, kumaşları, üretildiği yöreye giderek almayı çok istediğini ancak yalnızca Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Çamkalabak köyüne gidebildiğini aktardı.

Yöresel giysilerin, Anadolu'yu yakından tanıma fırsatı verdiğini dile getiren Öner, bölgenin iklim tipinin yöresel giysilerde önemli bir etken olduğuna dikkati çekti.

Filiz Öner, Türk kültüründe "filizlenmek" anlamına gelen "yeşil" ile pek çok anlama karşılık gelen "kırmızı" rengin de yöresel giysilerde önemli yeri olduğunun altını çizdi.

Bez bebek müzesi kurmak en büyük hayali

Öner, kendine has coğrafi işaretli kumaş, nakış ve oya gibi unsurları barındıran 36 yörenin bebeğini tamamladığını belirterek, "Yaptığım bez bebeklerin giysilerini diktiğim kumaşlar değil, yöresine göre nakışı ya da oyası da tescilli olabiliyor. Mesela Ankara Seymen kıyafeti tepeden tırnağa tescilli bir kıyafettir. Üzerindeki nakış ve ifade ne ise o şekilde çalıştım ya da Karaman bebeğine baktığınızda sarıdır, kıyafeti de aynı zamanda tescilli bir kıyafettir." bilgisini verdi.

Gelecekteki hedefleri arasında bez bebek müzesi kurmak olduğunu aktaran Öner, ileride bir gün hem bez bebek üzerine eğitim vermek hem de üretmek istediğini bildirdi.

Öner, bez bebeklerini ilk kez gören çocuklardan olumlu dönüşler aldığını söyledi.

En çok, emek verdiği bebekleri seviyor

Uzun bir yapım sürecinin ardından tamamladığı ve çok emek verdiği için en çok Ankara Seymen, Eskişehir Sivrihisar ve Isparta Senirkent bebeklerini sevdiğini belirten Öner, şöyle devam etti:

"Sivrihisar sarkası, bir cepken türü. Sarı iplerle sim sarma bir şekilde işlenir. Yapımı 6 ay sürer. Bölgeden gerekli bilgileri alıp, kendim bunun minyatürünü çalıştım ve şimdi dokunmaya kıyamıyorum. Seymen kıyafetinin de belli anlamları var, o yüzden çok severim. Mesela pantolona 'koç kuyruğu' denilir. Atın üstünde daha rahat oturabilsinler diye 12 pileli pantolon kullanırlardı. Bunun yanında 'kartal kanat' denilen cepkeni kullanmalarının sebebi de at üstünde kanatlar inip kalkardı."

Filiz Öner, Isparta Senirkent gelin fesinin "çeki oyası"nın da tescilli olduğuna değindi.

Söz konusu bebeğin başlığına bakıldığında yeni bir başlangıcı temsil eden yeşil ve sarıdan oluşan desenlerin olduğunu aktaran Öner, "Isparta'da yeşil renk çok kullanılır. 'Güllü oya' ya da 'Uluborlu çeki oyası' diye geçer." diye konuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

ÇOK OKUNAN HABERLER