Avrupa, Trump'ın ekonomi politikalarından endişeli

ÇOK OKUNAN HABERLER
Avrupa, Trump'ın ekonomi politikalarından endişeli

Avrupa ülkeleri, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasıyla uygulanması beklenen ekonomi ve ticaret politikalarının etkilerinden endişe duyuyor.

Londra

Trump'ın, yarın dünyanın en büyük ekonomisinin dümenine geçmesinin ardından özellikle ticaret alanında oldukça sert bir tutum sergileyeceği tahmin ediliyor.

Seçim kampanyasının merkezine de ekonomi politikalarını yerleştiren Trump, "önce Amerika" yaklaşımıyla korumacı ekonomi politikaları uygulamayı planlıyor.

ABD'nin ekonomi politikalarında değişikliğe gitmesinin küresel etkilerinin, transatlantik ilişkilerde de sorunlara yol açabileceği düşünülüyor.

Trump'ın ABD başkanlığına gelmesiyle son yıllarda çok yakın müttefik olarak nitelendirilebilecek Avrupa Birliği (AB) ve ABD ilişkilerinde önemli değişiklikler bekleniyor.

Bu kapsamda AB, ilk döneminde de çeşitli ticari sorunlar yaşadığı Trump ile ikinci dönemde ciddi ekonomik sınamalar yaşamaya hazırlanıyor.

Trump'ın 2017-2021 dönemindeki başkanlığında izlediği korumacı ticaret politikaları, Avrupa ülkelerine ilave çelik ve alüminyumda gümrük vergileri koyması, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesi ve üslubundaki sertlik, bu ülkeyi AB için öngörülemez müttefike dönüştürmüş, ilişkileri bozmuştu. Transatlantik ilişkiler ancak Joe Biden döneminde toparlanabilmişti.

ABD'nin AB ile 200 milyar doları aşan ticaret açığı

Yeni Trump döneminde de Avrupa ülkeleriyle ABD ilişkilerinin zayıflaması kaçınılmaz görünüyor.

AB ve ABD, en büyük ikili ticaret ve yatırım ilişkisine sahip olmakla birlikte çok bütünleşmiş bir ekonomik yapı içinde bulunuyor.

Taraflar arasında toplam mal ve hizmet ticareti yıllık 1,3 trilyon doları bulurken, ABD açık ara AB'nin en büyük ticaret ortağı olmayı sürdürüyor.

AB ülkeleri uzun yıllardır ABD ile ticarette ciddi miktarda fazla veriyor. Avrupa ülkelerinin ABD'ye mal ve ürün ihracatı söz konusu ülkeden ithalatının oldukça üzerinde seyrediyor.

AB, 2023'te ABD'ye 576,3 milyar dolar ihracat yaparken, ABD'den 367,6 milyar dolarlık ithalat yaptı. ABD'nin AB ile ticaret açığı 208,7 milyar doları buldu.

ABD'nin AB ile ticaret açığının 2024'te daha da genişlediği tahmin ediliyor. En son açıklanan verilere göre, Ocak-Kasım 2024 döneminde ABD, AB'den 555,6 milyar dolarlık ithalat yaparken, AB'ye 342 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Böylece geçen yılın 11 ayında ABD'nin AB ile ticaret açığı bir önceki yılın tamamını geçerek 213,7 milyar doları buldu.

AB ile ABD arasındaki hizmet ticareti de ciddi seviyelerde seyrediyor. Bu alanda ise ABD'nin, AB'ye ihracatı yaklaşık 100 milyar dolar kadar daha yüksek seviyede bulunuyor. Ancak hizmet ticareti dahil edildiğinde bile Avrupa ülkelerinin ABD'ye ticaret fazlası vermesi dikkati çekiyor.

Söz konusu ticaret açığı, Trump'ın açıklamalarında kendisini özellikle rahatsız eden bir durum olarak öne çıkıyor. ABD'nin ticaret açığı verdiği ülkelere gümrük vergisi uygulama taahhüdünde bulunan Trump'ın, Avrupa ürünlerine yüzde 10 ila 20 seviyesinde ilave gümrük vergisi uygulama yönünde planları bulunuyor.

AB, Trump'ı sakinleştirmek için ABD'den daha fazla LNG alma yoluna gidebilir

Bu konuda göreve başlamadan önce Avrupa'ya sert bir uyarıda bulunan Trump, Avrupa'nın ABD'den daha fazla petrol ve doğal gaz olmak üzere enerji ürünü satın almasını istedi.

Trump'ın tehdidi Brüksel'de yankılanırken, AB yetkilileri, özellikle sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarikinde ABD'nin rolünün artırılabileceğini açıkladı.

AB, özellikle Rus gazının Ukrayna üzerinden sevkiyatının yeni yılda tamamen durmasıyla bu alanda zaten bir adım atmak zorunda kalacaktı. Enerjide dışa bağımlılığı yüksek olan Avrupa'nın ABD dışında fazla bir seçeneği de bulunmuyor.

ABD, petrol ve LNG'de Avrupa'nın en büyük tedarikçisi konumunda yer alırken, AB de Trump ile ilişkileri geliştirmek için ABD'den daha fazla LNG almayı planlıyor.

Avrupa, enerji ürünü ithalatındaki artışın ABD ile ticaret açığının bir ölçüde azalmasını ve bu durumun Trump'ı sakinleştirmesini bekliyor.

Trump, AB'nin Amerikan teknoloji şirketlerine yönelik cezalarından rahatsız

AB'nin son yıllarda ABD merkezli Apple, Meta, Google ve X gibi çeşitli teknoloji şirketleri ve dijital platformlara yönelik para cezaları da Trump'ı rahatsız eden konular arasında yer alıyor.

Amerikan teknoloji şirketlerine yönelik AB rekabet soruşturmalarından rahatsızlığını sıklıkla dillendiren Trump, seçim söylemlerinde özellikle AB'nin Apple'a kestiği 13 milyar avroluk para cezasını örnek göstererek, bunlara karşılık vereceğini açıklamıştı.

Bu nedenle yeni dönemde AB tarafının ABD firmalarına ceza kesmesi halinde Trump'ın öfkesiyle karşılaşma riski oldukça yüksek.

Grönland gerilimi

Ticaret politikaları, enerji ve teknoloji şirketlerine yönelik yaklaşımın yanı sıra Avrupa-ABD ilişkisini sınayabilecek bir diğer konu da Grönland adası. Trump, ülkesinin "ulusal güvenliği" için Grönland'ın ABD'nin kontrolüne girmesini istiyor. Adanın mülkiyeti ve kontrolüne sahip olmanın "mutlak zorunluluk" olduğunu savunan Trump, bu konuda da Avrupa ile ayrışıyor.

Grönland halihazırda bir AB üyesi olan Danimarka'ya bağlı özerk bölge konumunda bulunuyor. Adadaki petrol, doğal gaz, uranyum da dahil maden ve mineral zenginliği Trump'ın iştahını kabartırken, AB Grönland'ı denizaşırı toprağı olarak tanımlıyor.

Trump'ın Grönland'ı satın alma teklif ve girişiminde ısrarının da Avrupa ülkeleri ile ilişkisine zarar vermesi bekleniyor.

İngiltere, olası gümrük vergileri karşısında oldukça kırılgan

Donald Trump'ın olası gümrük vergilerine karşı, İngiltere ekonomisi de oldukça kırılgan konumda bulunuyor. İngiliz ekonomisinin uluslararası ticaret ve yatırımlara bağımlılığı yüksek bir ekonomi olması nedeniyle yeni tarifelerin getireceği yükten önemli ölçüde etkilenme riski söz konusu.

İngiltere Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds, yaptığı bir açıklamada İngiltere ekonomisinin kırılganlığına dikkati çekerek, ABD ile diğer ülkeler arasındaki bir "gümrük vergisi savaşının" daha yüksek enflasyon ve işsizliğe yol açabileceğinden endişe duyduğunu dile getirdi.

Halihazırda ABD, İngiltere'nin en büyük ticari ortağı konumunda bulunuyor.

London School of Economics tarafından yayımlanan güncel bir analize göre, ABD ile ilişkileri güçlendirme, AB ile entegrasyonu derinleştirme veya daha bağımsız bir ticaret politikası izleme yönünde verilecek bir karar, İngiltere'nin giderek parçalanan küresel ekonomide yönünü bulma becerisini önemli ölçüde etkileyecek.

Bu açıdan Trump'ın gümrük vergileri, Brexit sonrası ticaret politikalarını sınayabilecek bir zorluk olarak öne çıkıyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER