Başarılı bilim kadını Amerika'dan sonra şimdi ülkesinde kansere deva arıyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
Başarılı bilim kadını Amerika'dan sonra şimdi ülkesinde kansere deva arıyor

Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü tarafından Genç Araştırmacılar Programı'na seçilen ilk Türk bilim insanı oldu.

İstanbul

Kanser ve genetik hastalıkların moleküler temellerini belirlemeye yönelik çalışmalarıyla Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü (EMBO) tarafından Genç Araştırmacılar Programı'na seçilen ilk Türk bilim insanı Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, kanser tedavisine ışık tutuyor.

Amerika'da, uzun yıllar hücre yapısı üzerinde çalışmalar yaptıktan sonra 2014'te Türkiye'ye dönen Karalar, Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde Hücre İskeleti Araştırma Laboratuvarı'nı kurdu.

Laboratuvarında, hücre ve organizma seviyesinde önemli işlevleri olan sentrozom ile silyanın nasıl oluştuğu ve nasıl görev yaptığının belirlenmesi alanında çalışan Karalar, bu yapıların bozuklukları sonucu oluşan nadir genetik hastalıklar ile kanserin tanı ve tedavisiyle ilgili araştırmalar yaptı.

Bu alandaki çalışmalarıyla kanser tedavisine ışık tutan Karalar, EMBO'nun 2000'den beri 40 yaş altı bilim insanlarını aldığı Genç Araştırmacılar Programı'na seçilen ilk Türk bilim insanı oldu.

11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü'nde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Karalar, yüksek lisans ve doktorasını Amerika'da tamamladıktan sonra Türkiye'de kurduğu laboratuvarda kanser ve genetik bozuklukların biyolojisini ortaya çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Laboratuvarda temel bilim odaklı projeler yürüttüklerini belirten Karalar, "Hedefimiz, hücrelerin nasıl çalıştığı, nasıl bölündüğü, gelen sinyallere nasıl cevap verdiğiyle ilgili araştırmalar yürütmek. Bunları anlamaya çalışıyoruz ki bir bozukluk olduğunda ortaya çıkan hastalıklar için tanı ve tedavi yöntemleri geliştirebilelim." ifadelerini kullandı.

EMBO ile ilgili bilgi veren Karalar, şöyle devam etti:

"Aslında bu ödüle gelen çok ciddi bir maddi kaynak yok. Bu ödülün en büyük önemi bilimsel ve mükemmeliyet sembolü diyebiliriz. Bu ödülü aldığınızda siz Avrupa'da en önde gelen o senenin 20 bilim insanından biri oluyorsunuz. Bu da çalıştığımız alanda geleceğin lideri olma yolunda ilerlediğimizi gösteriyor. EMBO'nun ödülü uzun yıllardır veriliyor, fakat Türkiye'de bu daha önce hiçbir bilim insanına verilmedi. Bu ödülü aldığımda onur duydum. Avrupa'daki birçok ekipten çok daha fazla çalışarak, emek vererek yaptığımız çalışmaların sonucunu görmek harikaydı." diye konuştu.

"Gençleri erken yaşta bilimle buluşturmak gerekiyor"

Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, gençlere, heyecan duydukları, merak ettikleri alanda yılmadan çalışmasını önererek, kendisinin bir hücre organalinin nasıl çalıştığını yıllardır merak ettiğini ve bu heyecanla çalıştığını söyledi.

Gençlerin, istedikleri alanda her türlü fırsatı değerlendirerek farklı laboratuvarlarda görev yapmaları, açık görüşlü olmaları ve farklı kişilerle çalışmaları gerektiğini belirten Karalar, sabırlı olunması, bir deney çalışmadığında yılmadan devam edilmesi gerektiğini vurguladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca düzenlenen Teknofest, üniversitelerin hazırladıkları bilimsel aktiviteler gibi etkinliklerin gençler adına çok önemli olduğunu dile getiren Karalar, şöyle konuştu:

"Gençleri erken yaşta bilimle buluşturmak gerekiyor. Çocuklar aslında erken yaşta bu kurumlara, aktivitelere dahil edilmeli. O heyecanı, merakı uyandırmak için büyük hayaller kurmaları gerekiyor. Hayallerimizin sınırlarının olmaması gerekiyor. Ben bunu çok defa tecrübe ettim. Kendime ilk başta 'Ben bunu yapamam muhtemelen, zaten hiçbir Türk bu ödülü almamış daha önce' diyerek çok sınırlar koymuştum. Farklı sebeplerle önümüzde aslında olmayan duvarlar yaratıyoruz. Öncelikle bu duvarları oluşturmamamız ve hedeflerimizi yüksek tutmamız gerekiyor. Hedeflerimize ulaşmak için önümüzde çıkan sorunu sadece dile getiren değil, çözen olmalıyız ki o belki başlangıçta ulaşılamaz dediğimiz hedeflere ulaşabilelim."

"Kadınların çalıştıkları yerler, kurumsal çözümler üretmeli"

Çocuklarıyla birlikte kariyer yolculuğuna devam ederken, eşi ve ailesinin kendisine destek olduğunu ifade eden Karalar, her kadının bu kadar şanslı olmadığını, kurumların bu konuda adım atması gerektiğini dile getirdi.

Karalar, Türkiye'de çok sayıda eğitimli genç kadının çalıştıkları kurumdan destek göremediği için kariyerlerini yarıda bırakmak zorunda kaldığını belirterek, EMBO'daki destekle seyahatlere gittiği zaman çocuğunu da yanında götürebilmesinin sağlandığını anlattı.

Genç araştırmacıların, bazen rol model olarak aldıkları kişileri "Onlar pürüzsüz şekilde bu yolda ilerlemişler, ben onlar gibi olamam, en iyisi bu işe hiç girmeyeyim." gibi düşüncelere kapılabileceğini ifade eden Karalar, şu önerilerde bulundu:

"Halbuki şunu da anlatmak gerekiyor, rol modeller buraya gelirken hiç mi sorun yaşamadı? Ben bu ödülü alabilmek için yıllarca uğraştım, 2 kere, 3 kere ret aldım. Bunun normal olduğunu, başarısızlık yaşadıktan sonra yılmadan yola devam etmeleri gerektiğini vurgulamak gerekiyor. İşi şansa bırakmayalım. Her başarılı bilim insanının da çok sayıda başarısızlığı vardır. Aşmak için enerjili, motivasyonlu çalışmak gerekiyor."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER